pati
"cross-linked"in olumsuzunu soruyorum. "çapraz bağlanmamış polimeri çözebilecek bir solvent..." diye devam edecek de çapraz bağlanmamış diyemedim bi türlü. unutmuşum inilizceyi :(
"cross-linked"in olumsuzunu soruyorum. "çapraz bağlanmamış polimeri çözebilecek bir solvent..." diye devam edecek de çapraz bağlanmamış diyemedim bi türlü. unutmuşum inilizceyi :(
0
2103
Su an ankaradan yola ciktik. dogu ekspresindeyiz. Yatakli vagon. Yola cikali 2 saat oldu ama biz de sigara ihtiyaci bas gostermeye basladi. En yakin istasyon kayseri ve 6 saat kadar var. Oncelikle, konduktor eger pencereyi acarsak kaloriferin sonecegini ve tekrar yakamayacagimizi soyledi.(sigara mev
Su an ankaradan yola ciktik. dogu ekspresindeyiz. Yatakli vagon. Yola cikali 2 saat oldu ama biz de sigara ihtiyaci bas gostermeye basladi. En yakin istasyon kayseri ve 6 saat kadar var. Oncelikle, konduktor eger pencereyi acarsak kaloriferin sonecegini ve tekrar yakamayacagimizi soyledi.(sigara mevzusu acilmamasina ragmen) bu dogru olabilir mi? Bir de tek sansimiz tuvalette icmek mi, baska bir yolu var mi?
0
ya öyle şey mi olur ya, pencere sadece sigara içen tarafından mı açılır. işkence vagonu mu o :)
aç pencereyi hızlı hızlı iç at gitsin.
aç pencereyi hızlı hızlı iç at gitsin.
0
bence de için. siz çağırmadıkça kondüktör gelmez. sadece yatağınızı açmaya gelecek. rahat rahat için işte.
bir de şöyle bir duyuru vardı aynı trenle ilgili. izlenimlerinizi yazın bir zahmet. iyi yolculuklar.
www.eksiduyuru.com
bir de şöyle bir duyuru vardı aynı trenle ilgili. izlenimlerinizi yazın bir zahmet. iyi yolculuklar.
www.eksiduyuru.com
0
belki o vagonda olan bir problemdir (hiç sanmam). Açabilirsin ama kompartımanda içince çok kokabilir, tuvalette için bence de.
0
ya ben lan neyse
selamlar,yataklı trende tek başıma 24 saatlik bir yolculuk yapıcam. film, müzik, dergi, kitap hepsi hazır.aynı yolu otobüsle gidersem 13 saat sürüyor.siz olsanız hangisini tercihe derdiniz?bir de bu yataklı trenlerin nasıl olduğunu bilmiyorum. özellikle kapıları nasıl? ben fotoğraf bulamadım interne
selamlar,
yataklı trende tek başıma 24 saatlik bir yolculuk yapıcam. film, müzik, dergi, kitap hepsi hazır.
aynı yolu otobüsle gidersem 13 saat sürüyor.
siz olsanız hangisini tercihe derdiniz?
bir de bu yataklı trenlerin nasıl olduğunu bilmiyorum. özellikle kapıları nasıl? ben fotoğraf bulamadım internette. kapılar sağlam mı? kitleniyor mu? içerisi gözüküyor mu?
sağ olunuz.
yataklı trende tek başıma 24 saatlik bir yolculuk yapıcam. film, müzik, dergi, kitap hepsi hazır.
aynı yolu otobüsle gidersem 13 saat sürüyor.
siz olsanız hangisini tercihe derdiniz?
bir de bu yataklı trenlerin nasıl olduğunu bilmiyorum. özellikle kapıları nasıl? ben fotoğraf bulamadım internette. kapılar sağlam mı? kitleniyor mu? içerisi gözüküyor mu?
sağ olunuz.
0
Adama yeminini bozdurdun.
Yataklı tren derken kuşetlimi yataklımı onun ayrımına dikkat et. Kuşette odada 4 kişi kalınıyor çünkü.
Yataklı tren derken kuşetlimi yataklımı onun ayrımına dikkat et. Kuşette odada 4 kişi kalınıyor çünkü.
0
ahah efsane bir duyuru olma yolunda ilerliyor bu yalnız, pek güldüm.
zaman önemli ise otobüs, değilse tren. ya"t"aklı olsun ama :)
zaman önemli ise otobüs, değilse tren. ya"t"aklı olsun ama :)
0
kapılarda sorun yok, kitleniyor, içerisi de görünmüyor. ben bir kadın olarak sorun etmedim, tek olarak yolculuk yaptım defalarca. gayet zevkli. hangi tren?
0
ben olsam kesinlikle yataklı trenle giderdim. trenin sesi ninni gibi gelmiştir bana her zaman.
0
Ermenistan Gürcistan arası yolculuk ederken yataklı tren kullanmıştım.
Yataklardan biri zaten yolcuların oturduğu koltuk kısmı, sana kılıf, örtü ve basit bir terlik veriyorlar. Bir de oturulan yerin üzerinde indirmeli yatak var. Ben üstte kalmıştım çok daha keyifliydi. Biz 4 arkadaş yolculuk etmiştik tek bir kabinde. Tek başına çok da keyifli olmayabilir orası sana kalmış. Bir de yataklı trende tek başına kalabileceğini zannetmiyorum. İlk başta ben de 3 oda 1 salon falan sanmıştım yataklı deyince. Öyle değil merak etme, 2 metre karelik yerde 4 kişi kalıyor olacaksın. :)
Ancak trende tuvalet olur ara sıra kalkar dolaşırsın böyle rahatlıklar da var. Ben şahsen uzun otobüs yolculuklarına tahammülü olmayan biri olarak treni tercih ederdim. Farklı bir tecrübe olabilir.
Kapılar kilitlenebiliyor tabiki yani öyle sürekli içeri birileri girmiyor. İçerisi gözüküyor mu hatırlayamadım ama sonuçta çırılçıplak soyunmayacağına göre çok da sıkıntı olmaz bence?
Tek tavsiyem eğer kitap okuyacaksan kitapların köşesine tutturulan ışıklardan al veya daha da güzeli şundan al:
urun.gittigidiyor.com
*** Önemli hatırlatma: Yanına yiyecek bir şeyler al. Cips ve atıştırmalık tarzı değil de daha çok poğaça, börek, meyva suyu, çiğ börek, gözleme falan her neyse işte. :)
Yataklardan biri zaten yolcuların oturduğu koltuk kısmı, sana kılıf, örtü ve basit bir terlik veriyorlar. Bir de oturulan yerin üzerinde indirmeli yatak var. Ben üstte kalmıştım çok daha keyifliydi. Biz 4 arkadaş yolculuk etmiştik tek bir kabinde. Tek başına çok da keyifli olmayabilir orası sana kalmış. Bir de yataklı trende tek başına kalabileceğini zannetmiyorum. İlk başta ben de 3 oda 1 salon falan sanmıştım yataklı deyince. Öyle değil merak etme, 2 metre karelik yerde 4 kişi kalıyor olacaksın. :)
Ancak trende tuvalet olur ara sıra kalkar dolaşırsın böyle rahatlıklar da var. Ben şahsen uzun otobüs yolculuklarına tahammülü olmayan biri olarak treni tercih ederdim. Farklı bir tecrübe olabilir.
Kapılar kilitlenebiliyor tabiki yani öyle sürekli içeri birileri girmiyor. İçerisi gözüküyor mu hatırlayamadım ama sonuçta çırılçıplak soyunmayacağına göre çok da sıkıntı olmaz bence?
Tek tavsiyem eğer kitap okuyacaksan kitapların köşesine tutturulan ışıklardan al veya daha da güzeli şundan al:
urun.gittigidiyor.com
*** Önemli hatırlatma: Yanına yiyecek bir şeyler al. Cips ve atıştırmalık tarzı değil de daha çok poğaça, börek, meyva suyu, çiğ börek, gözleme falan her neyse işte. :)
0
hocam yolculuk sonrası anılarını da paylaş lütfen. ben de hep yapmak istemişimdir bu tarz bi şey ama ne yolunu yordamını ne fiyatını bilirim. avrupa'ya falan zaten gidemiyoz bari kendi ülkemizde yataklı trene binelim anasını satiyim. internet oluyo mu bunlarda internet.
0
tren derim, ben gittigimde priz de vardı, oyun oynadım, ders çalıştım, yemekli vagon da muhabbet de ettim. perdeler var dışardan görünmüyor, kilit olayını hatırlamıyorum tam
0
2 kişilik kompartımanda tek kişilik biletle yolculuk yaptım. gayet keyifliydi. buzdolabı, içerisinde bilete dahil su, gofret, süt, meyve suyu vardı. yemekli vagon geç saate kadar açık. kahvaltı saatinden önce zil çalıp uyandırıyorlar. trende kahvaltı etmesi de gayet zevkli. kompartımana servis de yapılıyor, küçük bir ücret karşılığında. yanında ne yiyecek istersen götürebilirsin, sıkıntı yok yani. kompartımanın içinde minik bir lavabo, priz de var. duş almak istersen, terlik havlu ve diğer malzemeler de küçük bir ücret karşılığında veriliyor. yatağını kondüktör gelip açıyor, ya da kendin açabilirsin. yatak kıyafetini giyip, rahatça yolculuk yapmanın keyfine diyecek yok doğrusu. elbiselerini asmak için askılar var, valiz, ayakkabı koyma yeri de. daha ne olsun? manzara akıp gidiyor bir taraftan, klimalı bir ortam. bence terenle git, bu kadar yazdım, reklama giriyor, tcdd bana teşekkür etmeli:) yemekli vagonda yemekler gayet güzel ve hesaplı, garsonlar da gayet nazik.
iyi yolculuklar.
iyi yolculuklar.
0
sen olmayan cocuk benim
çok ayrıntılı olmayan bir managerlik oyunu arıyorum, zamanında symbian vardı cm 2007 idi sanırım. eski telefonuma yüklemek için aradım ama bulamadım. sizin bildiğiniz android bir fm ya da cm var mıdır? pek ayrıntıya girmeden oynayabileceğim?
çok ayrıntılı olmayan bir managerlik oyunu arıyorum, zamanında symbian vardı cm 2007 idi sanırım. eski telefonuma yüklemek için aradım ama bulamadım. sizin bildiğiniz android bir fm ya da cm var mıdır? pek ayrıntıya girmeden oynayabileceğim?
0
ya ben futboldan çok anlamıyorum, o yüzden fazla ayrıntılı bir oyun değil de, sadece takımın dizilimiyle, savunma oyna, hücum oyna vb direktifleri olan, stadı geliştirme seçeneği ve transferi olan bir oyun istiyorum
bir de online olmasın oyun :D
bilgisayara karşı oynayayım.
symbian da mevcuttu bu dediklerim. baya basitti. aradım bulamadım. belki androidde varddır dedim.
bir de online olmasın oyun :D
bilgisayara karşı oynayayım.
symbian da mevcuttu bu dediklerim. baya basitti. aradım bulamadım. belki androidde varddır dedim.
0
mayeskuel
dun kuzen geldi. dersleri iyidir. goruslerime saygi duyar. bu sene lys'ye girecek. ailecek insaat muhendisi okumaasina karar vermisler. cocuk da oyle istiyor, bana da sordu.ben de dogal olarak kahve agziyla, canim benim istanbul'da insaatlik yer mi kaldi? her yer bina oldu gibilerinden birsey soyley
dun kuzen geldi. dersleri iyidir. goruslerime saygi duyar. bu sene lys'ye girecek. ailecek insaat muhendisi okumaasina karar vermisler. cocuk da oyle istiyor, bana da sordu.
ben de dogal olarak kahve agziyla, canim benim istanbul'da insaatlik yer mi kaldi? her yer bina oldu gibilerinden birsey soyleyip, gelecek mekatronik'te diyip cocugun aklina karpuz kabugu dusurdum. sonucta tiptan, endustri'ye dek hersey teknolojik hale geliyor. gelecek de teknolojide oldugu icin mekatronik yada ucak muhendisligi dedim.
haksiz miyim?
ben de dogal olarak kahve agziyla, canim benim istanbul'da insaatlik yer mi kaldi? her yer bina oldu gibilerinden birsey soyleyip, gelecek mekatronik'te diyip cocugun aklina karpuz kabugu dusurdum. sonucta tiptan, endustri'ye dek hersey teknolojik hale geliyor. gelecek de teknolojide oldugu icin mekatronik yada ucak muhendisligi dedim.
haksiz miyim?
0
Haksızsın.
Bu memlekette ölmeyecek sektörlerden biri inşaat sektörü.
İnşaat mühendisi aç kalmaz burda, işsiz kalmaz çok incesini aramadıkça.
Kendim de mimarım
Mekatro ne la? O çocuk iş bulamayınca seni yer artık
Bu memlekette ölmeyecek sektörlerden biri inşaat sektörü.
İnşaat mühendisi aç kalmaz burda, işsiz kalmaz çok incesini aramadıkça.
Kendim de mimarım
Mekatro ne la? O çocuk iş bulamayınca seni yer artık
0
Olm çocuk neyi istiyorsa onu okusun. Geleceğin mesleği geyiği kaldı mı hala ya?
0
haksızsın türkiye inşaat ülkesi. 2023' e kadar kimbilir neler yapılacak daha :)
0
Uçak mühendisleri uçak üretiyor ya bu memlekette, mekatronik mühendisleri de robot üretir değil mi?
0
hala mekatroniğin lafı ediliyor mu la. genetik mühendisliği vardı onu deseydin.
haksızsın
haksızsın
0
haksızsınız. sadece türkiye'de değil, azerbaycan, suudi arabistan falan, türk inşaat mühendislerinin son derece kabul gördüğü, istihdam edildiği yerler. ayrıca da türkiye'de de inşaat sektörü öyle yapacak yer mi kaldı şeklinde olan bir şey değil, kentsel dönüşümü var, şehrin genişlemesi var. şu an sadece izmir'de karşıyaka'nın yarısı kentsel dönüşümde, karşıyaka'nın kalan 1/4 ü de bayraklı, gökdelen inşaatları sürüyor, daha da yeni başlayacak olanlar var. inşaat sektörü biter mi ya? mekatronik, genetik gibi alanlarda, yatırım yapan kaç türk şirketi var? yabancı şirketler de üst kademelerde yabancı mühendisleri çalıştırıyorlar, zira bizim yetiştirdiklerimizin uluslararası bir kabulu yok.
0
türkiyenin ihraç ettiği sektördür inşaat sektörü.
formen de ihraç eder, mühendis de. işsiz kalmaz kesinlikle. türkiye de iş bulamasa bile arap ülkelerindeki veya rusyadaki türk firmalarında çalışır.
formen de ihraç eder, mühendis de. işsiz kalmaz kesinlikle. türkiye de iş bulamasa bile arap ülkelerindeki veya rusyadaki türk firmalarında çalışır.
0
bu geleceğin mesleği tahminleri konusunda sadece bilgisayar mühendisleri için söylenenler doğru çıktı. günümüzde her cihaz artık yazılım ile kullanılıyor. önümüzdeki 100 yıl boyunca bile bilgisayar mühendislerine ihtiyaç duyulacak. şu an türkiye de büyük ölçüde bilgsayar mühendisine ihtyaç var. çok ta iyi para kazanıyorlar. bence inşaat mühendisliğinden vazgeçirip bilgisayar mühendisliğine yönlendir.
0
patos64
şuana kadar hiç 100 tl nin üstünde gelmeyen var mı?300 geldi, 500 geldi muhabbetlerine hiç katılamıyoruz,ne kadar fakiriz :)yorgan yorgaaan üstüne :)
şuana kadar hiç 100 tl nin üstünde gelmeyen var mı?
300 geldi, 500 geldi muhabbetlerine hiç katılamıyoruz,
ne kadar fakiriz :)
yorgan yorgaaan üstüne :)
300 geldi, 500 geldi muhabbetlerine hiç katılamıyoruz,
ne kadar fakiriz :)
yorgan yorgaaan üstüne :)
0
20tl üstü görmedim.
yer: eskişehir. (geçenlerde -17yi gördük) çok üşürsek fırını salona alıp yakıyoruz bi yarım saat...
yer: eskişehir. (geçenlerde -17yi gördük) çok üşürsek fırını salona alıp yakıyoruz bi yarım saat...
0
yalniz yasarken max 50 oduyordum ben. simdi 3 kisiyiz, 300 geldi :/ 3 ayri odayi sicak tutmak maliyetli oluyor zaar.
lokasyonlar istanbul/mecidiyekoy ve besiktas
lokasyonlar istanbul/mecidiyekoy ve besiktas
0
100 lira altı faturası gelen tanıdığım var, faturayı istedim getirdi gördüm inanamadım. Hatta evde kömür sobasıyla ısındığını, doğalgazı sadece su ısıtmak için kullandığını düşünüyorum hala ama herif hala yok abi kombi var diyor. İstanbul şirinevlerde oturuyor.
Not: kış geliyor hocam ört yorgan, yorgan üstüne modundayım ben de.
Not: kış geliyor hocam ört yorgan, yorgan üstüne modundayım ben de.
0
sta
sizce de çok korkuç değil mi?
sizce de çok korkuç değil mi?
0
göz kaslarıyla alakalı bir şeye delalet olabilir sanırım. ben de öyle bi kız tanımıştım. gözleri büyüktü bi de. o gerçekten korkutucuydu. bi göz doktoruna sormanızı tavsiye ederim. kuruluk, batma gibi şeyler de yapar herhalde.
0
ben de öyle uyuyormuşum, üstelik ağzım da hafif açık uyuyor ve bir de konuşuyormuşum :D ya, burnumda biraz darlık var, nefes alamıyorum herhalde uyurken, ondan ağız açık. göz neden açık dersen gözüm göz kapaklarıma göre büyük, o yüzden uyurken, -bir de uykuda konuşup cevap verebildiğim için- beni uyanık zannedip konuşmaya çalışan çok oluyormuş. normal yani bence de, bazı arkadaşlarım için korkunç bir deneyim olmuş gerçekten -özellikle de uyurken dua okuduğum için :D -
0
ya bazen uyuyor böyle zaten yarım aralık şekilde ama şimdi bakıyorum da baya açık uyuyor. ölü değil nefes alıyor özellikle baktım tırstırmayın beni :)
0
bir tık ötesi ibranice konuşmaya başlayıp yataktan yükselmesi zaten. Korkunçluğu mu kalmış, kazma kürekle gir yatağa.
0
zombi salgını olursa ilk uyananlardan olup boynundan ıstırcak.
yok abi ben çok insan gördüm göz açık uyuyan. bişey olmaz korkma.
yok abi ben çok insan gördüm göz açık uyuyan. bişey olmaz korkma.
0
gandalf'ı hatırlattı. ehehe. zaten filmi izlerken de tırsmıştım ilk gördüğümde.
bence en azından bi doktora görünün çünkü lagophthalmos adında bi hastalık bu.
bence en azından bi doktora görünün çünkü lagophthalmos adında bi hastalık bu.
0
Eşinin gözü açık uyuduğunu evlilikten o kadar sonra yeni mi farkettin :@
Beşlide cyborgtur dikkat et derim hiç belli olmaz
Beşlide cyborgtur dikkat et derim hiç belli olmaz
0
Solem2
Final triplerine hasta olmuyor musunuz ya? "Herkes uyusun biz çalışalım", "Kar yağıyor tatil etmediler okula gidiyoruz final final".Arkadaş kafayı yiyeceğim resmen bir trend olmuş lan okuduğu okulu sevmemek ve hocalarına geçirip durmak. Aynen bir tweet'i kopyalıyorum şimdi;"Kıyafetiymiş,sunumuymuş,t
Final triplerine hasta olmuyor musunuz ya? "Herkes uyusun biz çalışalım", "Kar yağıyor tatil etmediler okula gidiyoruz final final".
Arkadaş kafayı yiyeceğim resmen bir trend olmuş lan okuduğu okulu sevmemek ve hocalarına geçirip durmak. Aynen bir tweet'i kopyalıyorum şimdi;
"Kıyafetiymiş,sunumuymuş,teziymiş,projesiymiş,çıktısıymış yüzü hakettik aşağısına tatmin olmam."
Kız bi de bu. Çok afedersiniz de y.rraga bak sen kimsin lan? Evet dayanamayıp bunu aynen söyledim kendisine. (Aynı okul, aynı bölüm)
Ya bir de bir başladılar mı çekiştirmeye ucu bucağı yok bütün timeline bunların karşılıklı kendilerini dolduruşlarıyla kaplanıyor.
Yanlış anlamayın şimdi ben de hoca yalakası bi insan değilim de bu kadarı da terbiyesizliğin önde gideni değil mi ya? Resmen artık mezun olsunlar alt sınıflar biraz daha naif diye okula gitmiyorum okul uzadı lan bunlar yüzünden. Ne zaman derse girecek olsam hepsi koro halinde şikayet etmeye başlıyor zaten dünya kadar işim gücüm var yaşama isteğim, öğrenme isteğim ölüp gidiyor arkadaş artık. Daha ben geçen sene iki tanesiyle kavga ettim bu yüzden. İçim daralıyor lan imdat!
Arkadaş kafayı yiyeceğim resmen bir trend olmuş lan okuduğu okulu sevmemek ve hocalarına geçirip durmak. Aynen bir tweet'i kopyalıyorum şimdi;
"Kıyafetiymiş,sunumuymuş,teziymiş,projesiymiş,çıktısıymış yüzü hakettik aşağısına tatmin olmam."
Kız bi de bu. Çok afedersiniz de y.rraga bak sen kimsin lan? Evet dayanamayıp bunu aynen söyledim kendisine. (Aynı okul, aynı bölüm)
Ya bir de bir başladılar mı çekiştirmeye ucu bucağı yok bütün timeline bunların karşılıklı kendilerini dolduruşlarıyla kaplanıyor.
Yanlış anlamayın şimdi ben de hoca yalakası bi insan değilim de bu kadarı da terbiyesizliğin önde gideni değil mi ya? Resmen artık mezun olsunlar alt sınıflar biraz daha naif diye okula gitmiyorum okul uzadı lan bunlar yüzünden. Ne zaman derse girecek olsam hepsi koro halinde şikayet etmeye başlıyor zaten dünya kadar işim gücüm var yaşama isteğim, öğrenme isteğim ölüp gidiyor arkadaş artık. Daha ben geçen sene iki tanesiyle kavga ettim bu yüzden. İçim daralıyor lan imdat!
0
haklısın. bunları entrylerimizde yazdık hep.
(bkz: öğrencilerdeki kendi okuluna bok atma ekolü)
(bkz: öğrencilerdeki kendi okuluna bok atma ekolü)
0
Hele otur bir soluklan yiğenim.
Kesin böyle klişe alıntılar yapanlara da uyuz oluyorsundur ;) Geçen ben de bahsettiğin tiplere uyuz olduğumu fark edip yoluma devam etmiştim. Yok kahve candır'lar, yok sıçtın mavi'leri... boşver ya cidden. ayrıca paper yazmak çok iğrenç :(
Kesin böyle klişe alıntılar yapanlara da uyuz oluyorsundur ;) Geçen ben de bahsettiğin tiplere uyuz olduğumu fark edip yoluma devam etmiştim. Yok kahve candır'lar, yok sıçtın mavi'leri... boşver ya cidden. ayrıca paper yazmak çok iğrenç :(
0
şikayet değil aslında bu, ''çok yoğunum ve aynı zamanda adeta tam bir iş bitiriciyim'' gibi anlamlar taşıyor. gerçek şikayet bu değil. hele o verdiğin örneğe baksana kıyafetine kadar yazmış kız:D kendi kendilerine ego tatmini peşindeler işte.
0
hepsini anladım da kıyafet ne alaka?
şikayet eden insanları hiç anlamıyorum zaten ben. şikayet ettiği kadar yoğun olsa şikayet edecek vakti bulamaması lazım. kendi içinde çürüyor yani olay. yav he he diyip geçiyorum.
ayrıca makale yazmaktan tissskiniyorum :)
şikayet eden insanları hiç anlamıyorum zaten ben. şikayet ettiği kadar yoğun olsa şikayet edecek vakti bulamaması lazım. kendi içinde çürüyor yani olay. yav he he diyip geçiyorum.
ayrıca makale yazmaktan tissskiniyorum :)
0
Hangi bölüm bilmiyorum ama arkadaşımın ablası master yaparken sunumu için özel ayakkabı aramıştı bilmem kaç punto olacakmış, parlak olmayacakmış, rahat olacakmış. Etek boyu şu kadar olacakmış. Kızın haklılık payı olabilir. Erkekler belki daha rahattır.
Bizde bir de şunun sınavına pasaklı gidilecek saçlar taranmayacak durumu var.
Yılbaşından sonraki cuma günü tatil yapmayıp finale giden hukuk öğrencileri var. Hocaları çağırmış evlerine gidemediler.
Çok önyargılı olmamak lazım. Benim sayfada da her yer dolu ama bir şey demiyorum, herkesin zorluğu kendine. Annemin öğrencileri 16 sayfadan sınav oluyorlar başlıyorlar söylenmeye. Kuzenim vize notu çıkartmış 4 sayfa, saydırıyor. Ben de başta söyleniyordum ama şimdi alıştım 3 haftada bir 400 sayfa çalışmaya. Olur böyle şeyler. Fazla düşünme.
Bizde bir de şunun sınavına pasaklı gidilecek saçlar taranmayacak durumu var.
Yılbaşından sonraki cuma günü tatil yapmayıp finale giden hukuk öğrencileri var. Hocaları çağırmış evlerine gidemediler.
Çok önyargılı olmamak lazım. Benim sayfada da her yer dolu ama bir şey demiyorum, herkesin zorluğu kendine. Annemin öğrencileri 16 sayfadan sınav oluyorlar başlıyorlar söylenmeye. Kuzenim vize notu çıkartmış 4 sayfa, saydırıyor. Ben de başta söyleniyordum ama şimdi alıştım 3 haftada bir 400 sayfa çalışmaya. Olur böyle şeyler. Fazla düşünme.
0
ya sorma birader en nefret ettiğim geyiktir şu final haftası muhabbetleri. yok enerji içeceği içmeler yok sabahlamalar bilmem ne. hadi tıpçıları hukukçuları 3588385 tane şeyden sorumlu olan, gerçekten sabah akşam çalışması gereken öğrencileri anlıyorum da bizim bölümde var böyle tipler. lan 4 tane ders var amk. yabancı dil zaten, vizede adam kaç yaşındasın adın ne falan soruyo. ama bu skikler oturup ders çalışacağı yerde PFFF FİNAL HAFTASI PFFF VİZE HAFTASI CHOQ ZORRR SABAHLIORUZZ yazıyor facebook'ta twitter'da.
dediğim gibi çok yoğun olan veya okul dışında çalışan öğrenciler ayrı. ama bu tripler cidden öldürüyor insanı. çok işi varmış gibi artistik yapıyo. e sktir git okuma o zaman.
dediğim gibi çok yoğun olan veya okul dışında çalışan öğrenciler ayrı. ama bu tripler cidden öldürüyor insanı. çok işi varmış gibi artistik yapıyo. e sktir git okuma o zaman.
0
ben de ayar oluyorum bunlara. sövesim geliyor da siktir et çocukları diyorum.
0
En iyisi dert etmemek o insanları, elinde olmuyorsa bu facebookta takibi bırak bence, şahsen ben genel olarak her şeyden şikayet eden facebook insanlarını engelledim veya arkadaşlıktan çıkarmadan takibi bıraktım, kafam baya rahat şimdi
0
Nispeten kolay bir bölümdeyim. Aynı dışlanmalar ağlaklıklar. Gören zannedersin tıp okuyorlar. Birde kahve ders notu içeren çok çalışıyorlar. Bütün o ağlayanlar genelde Sınavlarda hep kötü puan alan tipler oluyor mesela o da enteresan
0
c1b2k3
bugünkü mevzumuz kar."sizin eğlenceniz, başkalarının çilesi olabilir" gülen eğlenilen bir fotograf, sonrasında hepimizin kalbini kanırtan o terlikle karda okula gitmeye çalışan çocukların fotografı.tabi ben bunu görünce yine dellendim. ulan sanki eğlenen kişiler karı yağdırıyor. yada onlar eğlenmes
bugünkü mevzumuz kar.
"sizin eğlenceniz, başkalarının çilesi olabilir"
gülen eğlenilen bir fotograf, sonrasında hepimizin kalbini kanırtan o terlikle karda okula gitmeye çalışan çocukların fotografı.
tabi ben bunu görünce yine dellendim. ulan sanki eğlenen kişiler karı yağdırıyor. yada onlar eğlenmese karda birden havalar ısınacak her şey güllük gülistanlık olacak.
lan pzvnk bunu paylaşıyorsun da peki o insanlar için ne yapıyorsun? fotografı görüyorsun, acıyorsun(üzülmüyor da acıyor egoya bak) sonra geçip başka şeylerle eğleniyorsun. tam bir belli kesimi kapsayan türk ikiyüzlülüğü.
ha ben çıkıp karda oynuyor diye mi yazıyorum. hayır şu anda bulunduğum şehirde yollar dahil 20 cm.den fazla kar var balkona bile çıkmadım.
nefret ediyorum abi böyle tiplerden. ha gerçi bu onların da sorunu değil aslında. sosyal devletin(!) çözmesi gereken bir şey onu da biliyorum da bu iki yüzlü arkadaşların karda eğlenenlere değil de devlete isyan etmeleri gerekmez mi?
düşün çıkmışsın oynamışsın 30 yaşında insansın, iş hayatı tepene basıyor zaten. çocuk gibi eğlenmiş eve gelmişsin. sonra bunu görüyorsun. eğer duygusal da biriysen al o oyun sana zehir oldu işte.
kusurabakmayın sözlüğe yazmıyorum diye artık içimde kaldı ben de buraya patladım biraz.
siz ne düşünüyorsunuz peki? ben mi hatalıyım acaba?
"sizin eğlenceniz, başkalarının çilesi olabilir"
gülen eğlenilen bir fotograf, sonrasında hepimizin kalbini kanırtan o terlikle karda okula gitmeye çalışan çocukların fotografı.
tabi ben bunu görünce yine dellendim. ulan sanki eğlenen kişiler karı yağdırıyor. yada onlar eğlenmese karda birden havalar ısınacak her şey güllük gülistanlık olacak.
lan pzvnk bunu paylaşıyorsun da peki o insanlar için ne yapıyorsun? fotografı görüyorsun, acıyorsun(üzülmüyor da acıyor egoya bak) sonra geçip başka şeylerle eğleniyorsun. tam bir belli kesimi kapsayan türk ikiyüzlülüğü.
ha ben çıkıp karda oynuyor diye mi yazıyorum. hayır şu anda bulunduğum şehirde yollar dahil 20 cm.den fazla kar var balkona bile çıkmadım.
nefret ediyorum abi böyle tiplerden. ha gerçi bu onların da sorunu değil aslında. sosyal devletin(!) çözmesi gereken bir şey onu da biliyorum da bu iki yüzlü arkadaşların karda eğlenenlere değil de devlete isyan etmeleri gerekmez mi?
düşün çıkmışsın oynamışsın 30 yaşında insansın, iş hayatı tepene basıyor zaten. çocuk gibi eğlenmiş eve gelmişsin. sonra bunu görüyorsun. eğer duygusal da biriysen al o oyun sana zehir oldu işte.
kusurabakmayın sözlüğe yazmıyorum diye artık içimde kaldı ben de buraya patladım biraz.
siz ne düşünüyorsunuz peki? ben mi hatalıyım acaba?
0
"Yarası olan gocunur", bu sözü bir de şu kaldığınız durum üzerine düşünün. Bunu görüp de kendi yaptıklarının ne kadar eksik kaldığını, her yere elinin ulaşamayacağını görerek burulmak farklı. Ulan bir şey yapamıyoruz bu konu hakkında hem ona hem bu insanlara üzüldüm şimdi ama üzülmekten başka bir şey de gelmiyor elimden demek farklı.
Bunu görmenize aracılık etmiş kim olursa olsun, hissettiklerinizin üzerine hiçbir etkisi yok maalesef. Zaten hali hazır var olan şeyler gözümüze ne şekilde sokuluyorsa sokulsun bundan üzüntü duyuyorsak, keyfimizi kaçırıyorsa bu olanların varlığının o anda yeniden farkına varmak, bundan kaçmak ya da bunu gözünüze sokanı suçlamak veyahut bir şeylerle itham etmek yerine, bence düşünmeliyiz, daha çok düşünmeliyiz, sonra eyleme geçmeliyiz daha çok eyleme.
Bunu görmenize aracılık etmiş kim olursa olsun, hissettiklerinizin üzerine hiçbir etkisi yok maalesef. Zaten hali hazır var olan şeyler gözümüze ne şekilde sokuluyorsa sokulsun bundan üzüntü duyuyorsak, keyfimizi kaçırıyorsa bu olanların varlığının o anda yeniden farkına varmak, bundan kaçmak ya da bunu gözünüze sokanı suçlamak veyahut bir şeylerle itham etmek yerine, bence düşünmeliyiz, daha çok düşünmeliyiz, sonra eyleme geçmeliyiz daha çok eyleme.
0
sen olmayan cocuk benim
benim kedim bir ara evden kaçmıştı, bir gün sonra eve tekrar balkondan geldiğinde yanında bir kedi daha vardı, kedimi eve aldım, diğer kediyi içeri alamadım neyse, diğer kedi ara sıra balkona geliyordu ben de mama koymaya başladım balkona, başka bir kedi daha gelmeye başladı, ben de sürekli mamaları
benim kedim bir ara evden kaçmıştı, bir gün sonra eve tekrar balkondan geldiğinde yanında bir kedi daha vardı, kedimi eve aldım, diğer kediyi içeri alamadım neyse, diğer kedi ara sıra balkona geliyordu ben de mama koymaya başladım balkona, başka bir kedi daha gelmeye başladı, ben de sürekli mamalarını veriyordum, birkaç hafta koyamadım mama, evde kuru mama olmadığı için yaş mama koydum iki gün önce hala gelip yememişler, mama da sanırım bozulmuştur. kuru mama sipariş ettim pazartesi gelir muhtemelen, havalar yaşadığım şehirde iki gündür soğuk, bundan sonra hiç aksatmadan koymayı düşünüyorum balkona mama ama küstüler mi acaba kediler bana?
nasıl tekrardan balkona gelmelerini sağlarım?
nasıl tekrardan balkona gelmelerini sağlarım?
0
hansel&gratel tarzı kuru mamayı sokaktan balkonunuza doğru kedileri balkonunuza yönlendirecek şekilde koyun. mamayı farketmelerini sağlayın. ne zamandır mama yok diye unutmuşlardır orayı, yine bir keşfetmeleri gerekir.
0
soğuktan donmadılarsa saklanmışlardır bir yere. benim de sokakta beslediğim kediler var. arabamı tanırlar ben işten gelip park edince ortaya çıkarlar normalde. bu hafta bir kaç gün ortadan kayboldular şimdi tekrar gezmeye başladılar.
0
bluebey
Bunun sebebi nedir.uykumu tam aldigim halde (8-10 saat uyyorum kesin) gun icerisinde duzeliyor ama sabah hayatim yikilmis gibo tarlasi yanmis köylü gibi uyaniyorum uzun zamandir.bilincaltim gece cok mu ortaya giriyor yogun mu ruya goruyorum acaba? Cok derin uykum var hic bolunmeden uyyorum sabaha k
Bunun sebebi nedir.uykumu tam aldigim halde (8-10 saat uyyorum kesin) gun icerisinde duzeliyor ama sabah hayatim yikilmis gibo tarlasi yanmis köylü gibi uyaniyorum uzun zamandir.bilincaltim gece cok mu ortaya giriyor yogun mu ruya goruyorum acaba? Cok derin uykum var hic bolunmeden uyyorum sabaha kadar.
Nasil duzeltebilirim bunu. Aksam yattigim benle sabah kalktigim ben bir degil.
Nasil duzeltebilirim bunu. Aksam yattigim benle sabah kalktigim ben bir degil.
0
sebebini bilmiyorum ama bir çözüm önerim olacak; kefir için. günde bir bardak.
0
Muhtemel nedenler: düzenli- veya düzensiz(hahaha)seks hayatının olmaması, işini veya okulunu sevmemen,aşırı soğuk giden kış. Yatmadan uzun bir süre önce bir şey yeme.özellikle karbonhidrattan uzak dur. Radyoyla,güzel bir müzikle uyanmak mutlu edebilir.
0
yav he he herşeyin nedeni sevgili olmaması. sevgilisi olan nasa'da astronot oluyor. zaten nasa'ya girmek için tek şart sevgilisi olması.
0
Beslenmene, uyku düzenine, karbonhidrat alimina ve sigara kullanimina dikkat. Sekizden sonra yemek yeme ve yatmadan en az bi saat önce sigara içmeyi birak.
0
Sabah mutlu uyanmak için bir neden yok zaten. Lakin illa ki bir bilimsel neden istiyorsanız nedeni kortizol hormonu olabilir. Kortizol hormonu/Stres hormonu fiziksel stres anında vücut tarafından salgılanıp metabolizmanızın düzene girmesini sağlayan bir hormondur. Lakin kanda ne kadar yüksek seviyede olursa, bu sizin o kadar çok huzursuz olmanıza kendinizi kötü hissetmenize neden olur. Peki bunun sabah uyanmayla ne ilgisi var derseniz, şu ilgisi var: Kortizol hormonu en yoğun şekilde sabah saat 6 ila 8 arasında bulunur kanda. Yani ne kadar yoğun kortizol, o kadar çok mutsuzluk demektir. O nedenle sabah saatlerinde kendinizi mutsuz hissedersiniz. Sonrasında endorfindi serotonindi dopamindi derken o mutsuzluk hali kaybolur. Bu genelde herkes için böyledir.
0
Afyon patlamasıdır o. Günlük yaşantın keyifsiz mutsuz geçiyorsa sabah kalkınca da öyle hissediyorsundur. Genel olarak şunu sor kendine "mutlu musun?". Sevgilin olsun ya da olmasın o bir kıstas değil.
0
mavi istiridye
çok acı çekiyor zavallım.şöyle "pamuğu zeytinyağına batırıp anüsü ov" şeklinde basit yöntemler var mı bildiğiniz?beynim durdu stresten.
çok acı çekiyor zavallım.
şöyle "pamuğu zeytinyağına batırıp anüsü ov" şeklinde basit yöntemler var mı bildiğiniz?
beynim durdu stresten.
şöyle "pamuğu zeytinyağına batırıp anüsü ov" şeklinde basit yöntemler var mı bildiğiniz?
beynim durdu stresten.
0
şurup müshiller var onlardan alabilirsiniz durum eğer acilse.
acil olmayan durumlarda ise kefir, elma ve kayısı işe yarayabiliyor.
acil olmayan durumlarda ise kefir, elma ve kayısı işe yarayabiliyor.
0
Gecmis olsun kiyamam :( Melisali bitki caylari var. Icinde sinameki de oluyor. Rahatlatir bence.. aa ya da armut varsa yiyip uzerine su icsin.
0
yok içirmek bi işe yaramaz şimdi. zeytinyağını pamuk, ince kumaş parçası gibi bir şeyle popoya sürün.
ananem gazete kağıdından bir parça kesip külah gibi yapardı bebekler için. zeytinyağına batırıp birazını anüse sokardı.
varsa alaturka tuvalete otursun. yoksa siz tutun alaturkaya oturur pozisyonda. eskiden çocukları çişe tutarlardı öyle belki biliyorsunuzdur.
kakayı yaparken siz de elinizle dışarıdan anüsün az üzerine masaj gibi yapın. anlatabildim mi bilmiyorum. kakanın çıkışına elinizle yön verin itekleyin.
öncesinde çocukta ceket filan varsa çıkarın, sıcak kakayı getirmez. biraz serinlesin hatta hafif üşüsün. tuvalete oturmadan önce birkaç kez çömelip yerden bir şey alma hareketi yapsın, eğilip kalksın.
edit: dizlerini de ovun otururken. dikkati başka noktaya kaydırmasının dışında işlevi var mi bilmiyorumgerçi de ananemin yöntemi bu da.
ananem gazete kağıdından bir parça kesip külah gibi yapardı bebekler için. zeytinyağına batırıp birazını anüse sokardı.
varsa alaturka tuvalete otursun. yoksa siz tutun alaturkaya oturur pozisyonda. eskiden çocukları çişe tutarlardı öyle belki biliyorsunuzdur.
kakayı yaparken siz de elinizle dışarıdan anüsün az üzerine masaj gibi yapın. anlatabildim mi bilmiyorum. kakanın çıkışına elinizle yön verin itekleyin.
öncesinde çocukta ceket filan varsa çıkarın, sıcak kakayı getirmez. biraz serinlesin hatta hafif üşüsün. tuvalete oturmadan önce birkaç kez çömelip yerden bir şey alma hareketi yapsın, eğilip kalksın.
edit: dizlerini de ovun otururken. dikkati başka noktaya kaydırmasının dışında işlevi var mi bilmiyorumgerçi de ananemin yöntemi bu da.
0
kaç gündür çıkamadı tuvalete? bu da önemli bence. eğer uzun olduysa zorlana zorlana anal fissur vb şeyler başına gelebilir yavrunuzun.
Not: doktor değilim, aynı dertten muzdarip olmuştum zamanında.
Not: doktor değilim, aynı dertten muzdarip olmuştum zamanında.
0
Bir de sirt ustu yatirip bacaklarini bukup karnina yaklastirin. 10-15 kez yapin. Bagirsaklarini hareketlendirir.
0
Ilk kez oluyor.
Dun gece ve bu sabah zorlandi kaka yaparken afedersiniz.
Suratima bakip ikinirken gozunden yas geldi melegimin.
Sari sacli prensesim sicamadi resmen yaa. :)
Dun gece ve bu sabah zorlandi kaka yaparken afedersiniz.
Suratima bakip ikinirken gozunden yas geldi melegimin.
Sari sacli prensesim sicamadi resmen yaa. :)
0
dediklerimi yapın, yavrucak rahatlasın hemen.
ben bir keresinde elimle çekmek zorunda kalmıştım. çok zorlatmayın baktınız zorlanıyor elinizle yardım edin. tırnaklarınız uzunsa anüsü çizebilir, eldiven filan giyin isterseniz. eldiven yoksa tırnakları kesmek iyi olur. bir de yara olmasın miniğin poposu.
ben bir keresinde elimle çekmek zorunda kalmıştım. çok zorlatmayın baktınız zorlanıyor elinizle yardım edin. tırnaklarınız uzunsa anüsü çizebilir, eldiven filan giyin isterseniz. eldiven yoksa tırnakları kesmek iyi olur. bir de yara olmasın miniğin poposu.
0
Bir sefere mahsus griserin fitik kullanılabilir. Popoya zeytinyağı sürülebilir. Asıl önemli olan kabız olmaması bol su içmesine ve lifli gıdalar tüketmesine dikkat edin. Sabah akşam 1tatlı kaşığı zeytinyağı içirebilirsiniz. Bağırsak çalıştıran bitki çaylarını ve ilaçları bu yaşta kullanmak uygun geğildir. Eğer düzelmezse bir uzmandan fikir almakta fayda var. Geçmiş olsun
0
doktora gidin, büyük ihtimalle duphalac vericek. belki lavman da yapar.
lifli gıdalara ağırlık verin ve bol su içirin.
lifli gıdalara ağırlık verin ve bol su içirin.
0
Yaşi itibari ile sakin poposunu ellemeyin ve bir şey surmeyin.
Su andan sonra yedireceginiz şeyler yeni kakayi yumuşak yapar, bagirsaktaki mevcuttu çözmek gerekir. O yüzden duphalac gibi gaita yumusatici bir enzim kullanin. Bagirsaklar alismasin, sürekli kullanmayin.
Rahatladiktan sonra hergun ogunune calistirici bir besin ekleyin. Armut, kayisi, erik , brokoli gibi.
hippin %100 erik püresi var, çok rahatlatır. Ya da marketten Peyman kuru erik alip kendiniz püre yapin.
Lütfen poposunu ellemeyin, yine söylemek istedim.
Çok geçmiş olsun.
Su andan sonra yedireceginiz şeyler yeni kakayi yumuşak yapar, bagirsaktaki mevcuttu çözmek gerekir. O yüzden duphalac gibi gaita yumusatici bir enzim kullanin. Bagirsaklar alismasin, sürekli kullanmayin.
Rahatladiktan sonra hergun ogunune calistirici bir besin ekleyin. Armut, kayisi, erik , brokoli gibi.
hippin %100 erik püresi var, çok rahatlatır. Ya da marketten Peyman kuru erik alip kendiniz püre yapin.
Lütfen poposunu ellemeyin, yine söylemek istedim.
Çok geçmiş olsun.
0
sage fouineur, çoçukcağız belki de o tarihten bu yana ishal bile olmuştur, biraz geç kalmışsınız sanki.
0
hiç sormayın, sonradan fark ettim tarihi. telefondan girdiğim bir zamandı, o başlığa nasıl denk geldim; telefonda, ileri sayfa tuşuna basmıştım belki.
tarihi, yolladıktan sonra fark ettim.
ama popoya bir şey sokuşturma konusunu görünce, bilgi olarak eksi duyuruda da bulunması adına silmedim cevabımı.
beslenme tavsiyeleri de vardı, o yüzden kalsın dedim.
ileride arşivden araştırmak isteyenler olabilir belki..
tarihi, yolladıktan sonra fark ettim.
ama popoya bir şey sokuşturma konusunu görünce, bilgi olarak eksi duyuruda da bulunması adına silmedim cevabımı.
beslenme tavsiyeleri de vardı, o yüzden kalsın dedim.
ileride arşivden araştırmak isteyenler olabilir belki..
0
gonul_isleri
akademik dünya içinde tez mi önemli makale mi?
akademik dünya içinde tez mi önemli makale mi?
0
Genelde tezi üniversitenizde birkaç hoca ve arkadaşları, makaleyi ise basıldığı yere bağlı olarak (SCI makaleleri ise) tanımadığınız ve alanında iyi işler yapmış insanlar (genelde) değerlendirdiği, aradığı ve okuduğu için makale daha önemli.
Ancak iki ürünün de ayağa düştüğü (çakma dergiler...) ya da çok kaliteli olduğu durumlar da var. İyi üniversitelerde, iyi hocaların, iyi öğrencilerinin yazdığı birçok makaleden daha değerli tezler de var. Ama az tabi.
Ancak iki ürünün de ayağa düştüğü (çakma dergiler...) ya da çok kaliteli olduğu durumlar da var. İyi üniversitelerde, iyi hocaların, iyi öğrencilerinin yazdığı birçok makaleden daha değerli tezler de var. Ama az tabi.
0
tezin akademik olarak bir değeri olmadığını söylerler. o yüzden mesela, tezini internete yükleyen kişi makale haline getirene kadar erişimi engelleyebilir.
0
tez neticesinde akademik unvana ulaştığınız için tez daha önemli bence.
0
tabi ki makale. tartismasi bile olmaz.
tezi yazdigin gibi birakir hicbiryerde bastirmazsan, o oylece kalir, bir anlami da olmaz. mesela benim doktora tezinden 3 tane makale cikiyor. ancak bastirinca bir anlam ifade edecek. turkiye'de yazilan tezlerin cogu zaten bir boka yaramiyor onlari gec.
tezi yazdigin gibi birakir hicbiryerde bastirmazsan, o oylece kalir, bir anlami da olmaz. mesela benim doktora tezinden 3 tane makale cikiyor. ancak bastirinca bir anlam ifade edecek. turkiye'de yazilan tezlerin cogu zaten bir boka yaramiyor onlari gec.
0
Makale. Tez icin az sayida ve genellikle kendi sectigin (farkli anabilim dallarinda da olabilir) juri uyeleri karsisinda savunma yaparsin. Ama prestijli bir dergide hic yuzunu gormedigin, seni tanimayan ve yayin yaptigin alanda calismalar yapmis juri karsisinda savunma yapmak zorunda kalirsin. Sozun ozu makale didik didik incelenirken tezde o kadar inceleme yapilmaz genelde.
0
yurtdısında artık tezler, makale seklınde yayınlanıyor (ornegın bızde yayınlanma zorunlulugu var), haylıyle tezın eskisi gibi bir nıtelıgı ve öenmi olmadıgı ıcın uluslararası bır sısteme yonlendırmeye calısıyorlar.
tabı makaleyı nerede bastıgında onemlı.
ornegın doktora tezını efsanevı bır teorı/kesıf vs. yaparsan ve ustune tez yerıne nature ya da science gıbı journallarda basarsan kım tutar senı.
yenı dunyada hersey impact factor.
yanı efsanevi bir tez yazdın, o universitende kaldı ne işe yarar, önemli olan bilim camiasının bundan haberi olması (maksat insanlıga hızmet degıl mı?)
tabı makaleyı nerede bastıgında onemlı.
ornegın doktora tezını efsanevı bır teorı/kesıf vs. yaparsan ve ustune tez yerıne nature ya da science gıbı journallarda basarsan kım tutar senı.
yenı dunyada hersey impact factor.
yanı efsanevi bir tez yazdın, o universitende kaldı ne işe yarar, önemli olan bilim camiasının bundan haberi olması (maksat insanlıga hızmet degıl mı?)
0
aslında tez makaleden önemlidir veya makale tezden önemlidir denilemez. ikisi de akademik yayındır ve yapmış olduğu katkı aynıdır. eğer doktora tezin, makaleler gibi erişilebilir ve insanların anlayabileceği dildeyse makalenin yaptığı etkiyi yapabilir. zira binlerce atıf almış doktora tezleri mevcut.
diğer taraftan, doktora tezi komisyonun hakemliğinden geçer, ancak makale bir hakem sürecinden geçer. mesela eli yüzü düzgün bir dergi bizi şu anda süründürüyor. normal değil ama şu an toplam 14 hakeme gitti makale ve her hakem bir şeyler istiyor. hali ile de çalışmanın kalitesi artıyor.
türkiye'de danışmanın okumaya bile tenezzül etmediği tezle, makale bir değil tabii ki. ancak çok iyi denetlenmiş ve gayet erişilebilen tezlerin etkisi de önemli. bu tarz tezler malesef türkiye'de pek yok.
diğer taraftan, doktora tezi komisyonun hakemliğinden geçer, ancak makale bir hakem sürecinden geçer. mesela eli yüzü düzgün bir dergi bizi şu anda süründürüyor. normal değil ama şu an toplam 14 hakeme gitti makale ve her hakem bir şeyler istiyor. hali ile de çalışmanın kalitesi artıyor.
türkiye'de danışmanın okumaya bile tenezzül etmediği tezle, makale bir değil tabii ki. ancak çok iyi denetlenmiş ve gayet erişilebilen tezlerin etkisi de önemli. bu tarz tezler malesef türkiye'de pek yok.
0
Soyle ki, benim dr. Yaptigum okulda, dr Tezi yerine uc tek isimli makale yazsaniz phd unvanini alabiliyorsunuz (savunup kabul aldiktan sonra tabii yine).
Bu durumda makale +1000
Bu durumda makale +1000
0
sen olmayan cocuk benim
ikisi geçen hafta pazartesi ikisi de cuma günü olmak üzere dört dişime dolgu yapıldı. (çürükler baya küçüktü, dişlerden çok sıkıntı çektiğim için hiç bekletmeden gideyim dedim dişçiye.) dolgu yapılmadan önce çürükler sızlamıyordu, şimdi hafif soğuk bir şey yesem hemen sızlıyorlar. nedeni ne olabilir
ikisi geçen hafta pazartesi ikisi de cuma günü olmak üzere dört dişime dolgu yapıldı. (çürükler baya küçüktü, dişlerden çok sıkıntı çektiğim için hiç bekletmeden gideyim dedim dişçiye.)
dolgu yapılmadan önce çürükler sızlamıyordu, şimdi hafif soğuk bir şey yesem hemen sızlıyorlar. nedeni ne olabilir? dişçiden dolayı mıdır, başka bir şeyden midir?
teşekkürler.
dolgu yapılmadan önce çürükler sızlamıyordu, şimdi hafif soğuk bir şey yesem hemen sızlıyorlar. nedeni ne olabilir? dişçiden dolayı mıdır, başka bir şeyden midir?
teşekkürler.
0
20 lik dişlerin ne durumda belki onlar yamuk vs çıktığından diğer dişleri sıkıştırıyo olabilir ve bu diğer dişlerde böyle sızlamalara yol açabilir bi kontrol ettir ve en olmadı diş doktoruna bi görün antibiyotik yazsın onu kullan geçiyo
0
biraz bekle düzelmez ise git. bazen ilk zamanlar acıyo sonradan düzeliyor.
0
benim de olmustu oyle, son dolgu yaptirdigim dislere. doktora sordum arada hassasiyet olur oyle problem yok demisti. gecti simdi sizlamiyor uzun zamandir.
0
yirmilikleri yaklaşık bir yıl önce arayla çektirdim. bir tanesi operasyon ile çekildi, çakılıydı.
0
Merhabalar, sanılanın aksine küçük olan diş kavitelerine yapılan dolgular bazen daha çok hassasiyet yapabilirler, normalde işlem sonrası oluşan hassasiyet için çok fazla ihtimal vardır ama dolgularınız kompozit ve kaviteleriniz küçükse "C Faktör" denilen kompozitin büzülme oranını yükselten bir kavite dizaynından kaynaklanmaktadır, bu süreçte diş hekiminizi bilgilendirerek beklemek dışında yapacak çok fazla bir şey yoktur, içinde arginin olan "colgate pro-relief" gibi bir diş macunu kullanırsanız süreçte biraz daha rahat edebilirsiniz.
Daha şiddetli olan dolgu sonrası hassasiyetler için:
onurozturk.com
linkinde "Dolgu Sonrası" bölümünü okuyabilirsiniz, geçmiş olsun.
Daha şiddetli olan dolgu sonrası hassasiyetler için:
onurozturk.com
linkinde "Dolgu Sonrası" bölümünü okuyabilirsiniz, geçmiş olsun.
0
sen olmayan cocuk benim
öyle değil mi?http://www.youtube.com/watch?v=JtrkU1QBDkQ
0
sadece müziğini düşünerek sormadım aslında bu soruyu. kişiliğini de hesaba kattım.
kemal sunal'ı da eklemek lazım aslında soruya.
kemal sunal'ı da eklemek lazım aslında soruya.
0
klas adamdı o konularda tabii. halka kendini kabul ettirdiği hali de imajı da takdire şayan tabii. ama bence bergenin ve feri canselin katli ile her şey boka sarmaya başladı.
arkada sen affetsen ben affetmem çalıyor şu an :/
arkada sen affetsen ben affetmem çalıyor şu an :/
0
kişilik anlamında olumlu sevilen kişiler evet müziklerini de severim
ölmeselerdi her şey daha güzel olmazdı ama
ölmeselerdi her şey daha güzel olmazdı ama
0
ne kadar erken ölürsen o kadar efsanesin, yaşlandıkça bütün foyaların bir bir çıkıyor, yaldızlar dökülüyor.
0
muhtemel akparti saflarında (akillik vs.) yer alacaktı ve siz ondan nefret edecektiniz.
0
barıs manco, sadri alısık, kurt cobain.... hepsi daha naif cagların ikonlarıydı...
0
hede hodo
öncelikle bu markaların ürünlerinden hiç birine sahip değilim. sırt çantası için 100-200 arası bütçe ayırdığım için bu iki markaya yoğunlaştım. dağa bayıra çıkmayacağım ama; çantama birkaç kitap koyayım, fitness'a gidiyorum içine bi seyler tıkıştırayım vs istiyorum.1-bu aşağıdaki linkteki iki ürün s
öncelikle bu markaların ürünlerinden hiç birine sahip değilim. sırt çantası için 100-200 arası bütçe ayırdığım için bu iki markaya yoğunlaştım. dağa bayıra çıkmayacağım ama; çantama birkaç kitap koyayım, fitness'a gidiyorum içine bi seyler tıkıştırayım vs istiyorum.
1-bu aşağıdaki linkteki iki ürün sizce fiyat ve boyut anlamında benim işimi görür mü? okul çantası gibi durmaz değil mi?(boy:176)
2-ne gerek var o paraya, bak böyle bi seyler de var da diyebilirsiniz.
3-eğer fena değil derseniz çantalara; daha uygun alabileceğim yerler var mıdır?
www.everestoutdoors.com
www.columbia.com.tr|Product:Info
1-bu aşağıdaki linkteki iki ürün sizce fiyat ve boyut anlamında benim işimi görür mü? okul çantası gibi durmaz değil mi?(boy:176)
2-ne gerek var o paraya, bak böyle bi seyler de var da diyebilirsiniz.
3-eğer fena değil derseniz çantalara; daha uygun alabileceğim yerler var mıdır?
www.everestoutdoors.com
www.columbia.com.tr|Product:Info
0
columbia nın ayakkabıları rahatlık açısından baya iyi, hiç çantasını kullanmadım ama işini görür bence. fiyat da çok yüksek değil diye düşünüyorum. diğer marka hakkında fikir sahibi değilim.
0
sen olmayan cocuk benim
there are various options relating to how the task is to be undertaken that can be taken prior to the actual performance of the task and thus planned for by the teacher.
there are various options relating to how the task is to be undertaken that can be taken prior to the actual performance of the task and thus planned for by the teacher.
0
bunda bazı noktalama işaretleri eksik gibi.
there are various options relating to how the task is to be undertaken
buradan sonra nokta var gibi.
there are various options relating to how the task is to be undertaken
buradan sonra nokta var gibi.
0
kitaba tekrar baktım, maalesef yok. belki matbaa hatasıdır. uzun uzun kafa patlattım çeviremedim.
0
yav yoksa da çok fark yok aslında, silsile gidiyor üç kalıp cümle.
nette de böyle virgülsüz noktasız yazıyor evet.
görevin ele alınış biçimiyle ilgili, görevin gerçekte yerine getirilmesinden önce (göz önünde?) bulundurulabilecek çeşitli seçenekler vardır ve dolayısıyla öğretmen tarafından (önceden) planlanlanır..
gibi çevirdim, bütün o öncesini okuyup idrak etsem daha yakışıklı olurdu ama en ilkel hali bu galiba
nette de böyle virgülsüz noktasız yazıyor evet.
görevin ele alınış biçimiyle ilgili, görevin gerçekte yerine getirilmesinden önce (göz önünde?) bulundurulabilecek çeşitli seçenekler vardır ve dolayısıyla öğretmen tarafından (önceden) planlanlanır..
gibi çevirdim, bütün o öncesini okuyup idrak etsem daha yakışıklı olurdu ama en ilkel hali bu galiba
0
romayi kurtaran itfaiyeci
arkadaşlar elimde yaklaşık 45 dakikalık bir ses kaydı var. bunu yazıya dökmem gerekiyor ama. Bildiğiniz böyle bir teknoloji var mı ? Ses kaydını direk sese dökebileceğim program, google hizmeti vs. ?
arkadaşlar elimde yaklaşık 45 dakikalık bir ses kaydı var. bunu yazıya dökmem gerekiyor ama. Bildiğiniz böyle bir teknoloji var mı ? Ses kaydını direk sese dökebileceğim program, google hizmeti vs. ?
0
bildiğim kadarıyla ücretli bir program var. ama adını hatırlayamıyorum şu an.
0
android telefonlarda sesle yazdırma var word açıp oradan şaapabilirsin..
0
dahinnotha
http://wonderfulengineering.com/israeli-company-unveils-the-worlds-smallest-bible-on-a-nano-chip/nasıl bu kadar küçük şeylerin üstüne işleme yapabiliyorlar?
0
mikroskopla ancak okunabiliormuş. bizdeki muskalardan daha küçük boyutta el yazmaları görmüştüm. sanıyorum ki fransa'daki yahudi müzesiydi ve kutsal kitaplarını kibrit kutusu büyüklüğüne bir kitaba sığdırmışlardı. el yazması olduğu için epeyce hayret etmiştim.
lakin burada sorduğum soru israil ya da kutsal kitap falan değil. nano teknoloji nasıl üretiliyor?
standart bir micro sd'nin üzerine bile çıplak gözle bakınca birçok işleme görülebiliyor. kalığ makineleri nasıl, o işlemeleri nasıl yapıyorlar? nasıl üretiyorlar?
lakin burada sorduğum soru israil ya da kutsal kitap falan değil. nano teknoloji nasıl üretiliyor?
standart bir micro sd'nin üzerine bile çıplak gözle bakınca birçok işleme görülebiliyor. kalığ makineleri nasıl, o işlemeleri nasıl yapıyorlar? nasıl üretiyorlar?
0
sen olmayan cocuk benim
ücretli ücretsiz fark etmez, yeter ki kurtulayım şu reklam mesajlarından. Nişanlımın mesajlarından daha çok reklam mesajları geliyor telefonuma valla.
ücretli ücretsiz fark etmez, yeter ki kurtulayım şu reklam mesajlarından. Nişanlımın mesajlarından daha çok reklam mesajları geliyor telefonuma valla.
0
androidli telefonların bir çoğunda engelleyebiliyorsunuz anahtar kelime ile. Telefon marka ve modelini yazarsanız faydası olur.
not: babamın telefonuna keyword olarak "kandil, kazandınız!, tebrikler!" yazdım adam rahata erdi valla
not: babamın telefonuna keyword olarak "kandil, kazandınız!, tebrikler!" yazdım adam rahata erdi valla
0
@kisa sony z1 var bende nasıl yapılıyor valla hayır duası alırsın benden :)
bu arada turkcell kullanıyorsan internet sayfandan ayarlayabiliyorsun atıyorum yemek mesajları gelmesin diyorsun sana dominostan bişey gelmiyor falan filan ama vodafone da beceremedim
edit: www.ids.com.tr?
şöyle bişeyler yapmışlar
bu arada turkcell kullanıyorsan internet sayfandan ayarlayabiliyorsun atıyorum yemek mesajları gelmesin diyorsun sana dominostan bişey gelmiyor falan filan ama vodafone da beceremedim
edit: www.ids.com.tr?
şöyle bişeyler yapmışlar
0
bende de xperia z var.
edit: www.ids.com.tr deki gördüğüm ayarlardan ayarlama tavsiyesine göre yapmaya çalıştım ama xperia z de spam mesaj kısmı yok, push mesaj kısmı vardı, oradan da sadece servis sağlayıcısının mesajlarını kaldırabildim.
edit: www.ids.com.tr deki gördüğüm ayarlardan ayarlama tavsiyesine göre yapmaya çalıştım ama xperia z de spam mesaj kısmı yok, push mesaj kısmı vardı, oradan da sadece servis sağlayıcısının mesajlarını kaldırabildim.
0
sanırım bizde direk spam yapma olayı yok baktım da ben.sanırım aplikasyon falan kurucam ben bakalım
0
Telefonun kendi içerisinde yokmuş
play.google.com
bu programla sanırım istediğinizi yapabilirsiniz.
ya da başka sms blocklama özelliği olanbaşka bir SMS programı da araştırbailirsiniz.
play.google.com
bu programla sanırım istediğinizi yapabilirsiniz.
ya da başka sms blocklama özelliği olanbaşka bir SMS programı da araştırbailirsiniz.
0
onekey
kendi hesabım değil, burda tanıdıklarım olduğu için kimseyi endişelendirmek istemediğimden burdan yazıyorum. ruh halimden dolayı karmaşık olabilir, zamanla düzeltirim belki.henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı k
kendi hesabım değil, burda tanıdıklarım olduğu için kimseyi endişelendirmek istemediğimden burdan yazıyorum. ruh halimden dolayı karmaşık olabilir, zamanla düzeltirim belki.
henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı konularda. kendimi geliştirmem, elde ettiğim fırsatlar, gezip-görüp yeni şeyler öğrenmem, yaptığım sosyal aktiviteler, spor vs hepsi dahil. istemeyerek istemediğim bir okulu bitirdikten sonra yine sonucunda istemediğim bir bölüm okudum, o bölüm sonrası 1 yıl yurtdışında bir asistanlık yaptım ve 24-25 yaşımın tam ortasına gelen hayatımın en güzel 1 yılını yaşadım. arkadaşlıklarım, hayattan aldığım haz, tekrar olamayacağım kadar elde ettiğim mutluluk.
bugüne kadar çok aşk acısı çektim. her seferinde ben terk edildim. hep ya bir başkası oldu ya da sevilmedim. son deneyimim benim bütün enerjimi, inancımı, her şeyimi aldı elimden. yaptığım asistanlığın sonuna doğru başladığım bir ilişki. ilk başta çok sevmedim ama araya mesafe girince ters tepti ve daha çok bağlandım. tam birlikte olabilmenin yolunu bulmuşken yaşadığımız dev hayal kırıklıkları beni ona hasta boyutunda bağlarken onu benden vazgeçirdi. sonuç olarak ben başardım, her şeyi bir kenara bırakıp deyim yerindeyse yeniden, sıfırdan bir hayata başladım onun olduğu ülkede, şehirde ama o benden çoktan vazgeçti. geçtiğimiz 1 ay boyunca aşağılandım, hakarete uğradım, bile bile hayal kırıklığına uğratıldım - gel görüşelim diyip son yarım saat kala ben vazgeçtim demesi mesela - ve bunlar beni artık içinde bulunduğum bu noktaya getirdi.
konu gönül işi değil, ama bu bahsettiğim gönül işi aslında bir aydınlanma yaşamamı sağladı belki de.
bahsettiğim gibi, bugüne kadar dolu dolu bir hayat yaşadım, mutluluklarım üzültülerimi hep gölgede bıraktı, hayattan hep zevk aldım. ama şimdi düşününce bir daha asla o kadar mutlu olamayacağımı görüyorum. yaşayabileceğim her şeyi yaşadım, tükettim belki de. zaten zamanla etrafımdaki bütün arkadaşlarımı yitirdim, kimseyle iletişimim kalmadı. yeni kurmaya çalıştığım arkadaşlıklar yüzeysellikten öteye gidemiyor, bir süre sonra onlar da yok oluyor. hobi edinsem, burda verdiğim hayatta kalma mücadelesinden dolayı ona da vaktim yok. kendime ayıracağım vaktim yok. o kişi için kalkıp buraya geldim, burda canımı dişime takıp yemek yemeye vaktim olmadan köle gibi çalışıyorum ama karşılığında hep acı çekiyorum. bu sadece aşk acısı değil, artık fiziksel olarak da kalbimin ve ciğerlerimin acıdığını hissediyorum. arada kendi kendime konuşuyorum, gecenin 3ünde sokağa çıkıp bir köşeye oturup sabaha kadar ağlıyorum. sokakta gördüğünüz o aklını yitirmiş kişilerin yaptığı her şeyi yapıyorum belki de.
neyse, düşününce gerçekten de ben bir daha geçmişteki gibi mutlu olamayacaksam, hep o mutluluğun özlemini çekeceksem, mutsuz bi hayat yaşayacaksam buna ne gerek var? şu an ne için yaşıyorum, sadece annem için, ailem için. eğer onlar olmasaydı aylardır aklımda olan bu düşünceyi çoktan gerçekleştirirdim ama annemi o kadar üzemem. bu yüzden ona yaşadığım hayatı hep farklı şekilde lanse ediyorum. hep çok mutlu, çok güzel bir ortamım olduğunu söylüyorum ama ben tek başımayım. ortamım yok, arkadaşım yok. hayattan zevk almayı geçtim, uyanık kaldığım her dakika aklımda hep bunlar, çektiğim acılar, bundan sonrasının nasıl olacağı, geleceği görmek istememem var.
bu duyuruyu niye yazdım bilmiyorum. az önce mehmet pişkin'in intiharıyla ilgili entryleri okudum, notlarını okudum, sonrasında buraya geldim.
hepinize mutlu yıllar.
henüz yeni 26 oldum. kadınım. bugüne kadar benim yaşımda yaşamış normal bir insandan belki çok daha fazla deneyimim oldu bazı konularda. kendimi geliştirmem, elde ettiğim fırsatlar, gezip-görüp yeni şeyler öğrenmem, yaptığım sosyal aktiviteler, spor vs hepsi dahil. istemeyerek istemediğim bir okulu bitirdikten sonra yine sonucunda istemediğim bir bölüm okudum, o bölüm sonrası 1 yıl yurtdışında bir asistanlık yaptım ve 24-25 yaşımın tam ortasına gelen hayatımın en güzel 1 yılını yaşadım. arkadaşlıklarım, hayattan aldığım haz, tekrar olamayacağım kadar elde ettiğim mutluluk.
bugüne kadar çok aşk acısı çektim. her seferinde ben terk edildim. hep ya bir başkası oldu ya da sevilmedim. son deneyimim benim bütün enerjimi, inancımı, her şeyimi aldı elimden. yaptığım asistanlığın sonuna doğru başladığım bir ilişki. ilk başta çok sevmedim ama araya mesafe girince ters tepti ve daha çok bağlandım. tam birlikte olabilmenin yolunu bulmuşken yaşadığımız dev hayal kırıklıkları beni ona hasta boyutunda bağlarken onu benden vazgeçirdi. sonuç olarak ben başardım, her şeyi bir kenara bırakıp deyim yerindeyse yeniden, sıfırdan bir hayata başladım onun olduğu ülkede, şehirde ama o benden çoktan vazgeçti. geçtiğimiz 1 ay boyunca aşağılandım, hakarete uğradım, bile bile hayal kırıklığına uğratıldım - gel görüşelim diyip son yarım saat kala ben vazgeçtim demesi mesela - ve bunlar beni artık içinde bulunduğum bu noktaya getirdi.
konu gönül işi değil, ama bu bahsettiğim gönül işi aslında bir aydınlanma yaşamamı sağladı belki de.
bahsettiğim gibi, bugüne kadar dolu dolu bir hayat yaşadım, mutluluklarım üzültülerimi hep gölgede bıraktı, hayattan hep zevk aldım. ama şimdi düşününce bir daha asla o kadar mutlu olamayacağımı görüyorum. yaşayabileceğim her şeyi yaşadım, tükettim belki de. zaten zamanla etrafımdaki bütün arkadaşlarımı yitirdim, kimseyle iletişimim kalmadı. yeni kurmaya çalıştığım arkadaşlıklar yüzeysellikten öteye gidemiyor, bir süre sonra onlar da yok oluyor. hobi edinsem, burda verdiğim hayatta kalma mücadelesinden dolayı ona da vaktim yok. kendime ayıracağım vaktim yok. o kişi için kalkıp buraya geldim, burda canımı dişime takıp yemek yemeye vaktim olmadan köle gibi çalışıyorum ama karşılığında hep acı çekiyorum. bu sadece aşk acısı değil, artık fiziksel olarak da kalbimin ve ciğerlerimin acıdığını hissediyorum. arada kendi kendime konuşuyorum, gecenin 3ünde sokağa çıkıp bir köşeye oturup sabaha kadar ağlıyorum. sokakta gördüğünüz o aklını yitirmiş kişilerin yaptığı her şeyi yapıyorum belki de.
neyse, düşününce gerçekten de ben bir daha geçmişteki gibi mutlu olamayacaksam, hep o mutluluğun özlemini çekeceksem, mutsuz bi hayat yaşayacaksam buna ne gerek var? şu an ne için yaşıyorum, sadece annem için, ailem için. eğer onlar olmasaydı aylardır aklımda olan bu düşünceyi çoktan gerçekleştirirdim ama annemi o kadar üzemem. bu yüzden ona yaşadığım hayatı hep farklı şekilde lanse ediyorum. hep çok mutlu, çok güzel bir ortamım olduğunu söylüyorum ama ben tek başımayım. ortamım yok, arkadaşım yok. hayattan zevk almayı geçtim, uyanık kaldığım her dakika aklımda hep bunlar, çektiğim acılar, bundan sonrasının nasıl olacağı, geleceği görmek istememem var.
bu duyuruyu niye yazdım bilmiyorum. az önce mehmet pişkin'in intiharıyla ilgili entryleri okudum, notlarını okudum, sonrasında buraya geldim.
hepinize mutlu yıllar.
0
Önce afrikadaki açlıktan kırılan çocukları düşün, sokakta yatanlari düşün.
Sonra montla sıç
Sonra da uyu
Sonra montla sıç
Sonra da uyu
0
Bak bacım insanlar bunlara intihar etmek isteselerdi şuan hiç birimiz yaşamıyor olurduk.
Siktir et yahu, at kafandan bu kadar basit, siktir et, bi de empodeklesin yazdıklarını düşün.
Siktir et yahu, at kafandan bu kadar basit, siktir et, bi de empodeklesin yazdıklarını düşün.
0
Acını küçümsemiyorum yanlış anlama; Ancak kendim de ne zaman böyle düşünsem kendime ''insanların çocukları bile ölüyor ancak bi şekilde yaşamaya devam edebiliyorlar'' diyorum. Kimse ömrü boyunca mutsuz kalmıyor ki. Sen de kalmayacaksın. Belki uzun bi süre böyle hissedebilirsin, ama geçiyor elbet.
İntihar et ya da etme diyemem, hayat senin, bunlar hep senin tercihin. Ancak sebebi senin hayattan vazgeçmeni gerektircek kadar ağır değil inan. Kimse yaşamadan bilemez elbet. Ben de bilemem. Ben ki böyle şeyler yaşamadığım halde yaşamak istemiyorum. Ancak hayatın sana neler getireceğini bilemezsin. ''Bir daha asla mutlu olamam'' diye peşin hüküm vermemelisin.
İntihar et ya da etme diyemem, hayat senin, bunlar hep senin tercihin. Ancak sebebi senin hayattan vazgeçmeni gerektircek kadar ağır değil inan. Kimse yaşamadan bilemez elbet. Ben de bilemem. Ben ki böyle şeyler yaşamadığım halde yaşamak istemiyorum. Ancak hayatın sana neler getireceğini bilemezsin. ''Bir daha asla mutlu olamam'' diye peşin hüküm vermemelisin.
0
yazman iyi olmuş.muhtemelen burada söylenecekler içini rahatlatmayacaktır uzun vadede. nacizane tavsiyem biraz iç dünyandan reel dünyaya dönmen. aşklar, ayrılıklar, hayatın bir yerden sonra anlamsız gelmesi, istediklerini vermemesi, derin düşüncelere dalman oldukça normal, belkide her insanın hayatında yaşayabileceği şeyler fakat bunlara çözüm olarak intiharı düşünmen pek doğru gibi gelmiyor bana.
arkadaş edinmekte zorluk çektiğin de belli keza bu depresif hallerinle daha da zor olabilir yeni arkadaş edinmek. tavsiyem kafanı tüm bunlardan uzaklaştıracak şeyler yapman. imkan dahilindeyse seyahat etmek ilaç gibi gelebilir.
arkadaş edinmekte zorluk çektiğin de belli keza bu depresif hallerinle daha da zor olabilir yeni arkadaş edinmek. tavsiyem kafanı tüm bunlardan uzaklaştıracak şeyler yapman. imkan dahilindeyse seyahat etmek ilaç gibi gelebilir.
0
Bir tanıdığımızın oğlu var. Iyi düzgün bir insan. Üniversite sınavını Kazandı güzel bir bölüm okuyacak.
Zeki bir çocuk ama en önemlisi karakteri güzel. Büyük ihtimal sevdiği bir hatunda vardır.
İşte bu arkadaş bir gün bayıldı.
Hastahaneye gittiler.
Beynimde tümör varmış ceviz kadar.
Ölecekmiş 6 ay civarı Ömrü var dedi doktor.
Bu 4 ay evveldi.
Çocuk yaklaşık 2 ay içinde ölecek.
Dert var dert var.
Zeki bir çocuk ama en önemlisi karakteri güzel. Büyük ihtimal sevdiği bir hatunda vardır.
İşte bu arkadaş bir gün bayıldı.
Hastahaneye gittiler.
Beynimde tümör varmış ceviz kadar.
Ölecekmiş 6 ay civarı Ömrü var dedi doktor.
Bu 4 ay evveldi.
Çocuk yaklaşık 2 ay içinde ölecek.
Dert var dert var.
0
Bidaha mutlu olamicam ne yaa? Olacaksin tabi ki. Aa unutmicaksin o guzel gunleri ama onlarla yasamayi ogreneceksin. Dusunsene ne kadar sansli oldugunu! Kac insan yasamistir senin yasadigin hazlari. Aydinlaalnmak da cok guzel. E devam.
0
Sen,her ne kadar kalbin kırılmış olursa olsun,nasıl Can'ın yanıyorsa da..uyanabilligin her sabah bizim göremediğimiz kadar güzelsin. Aynı şehleri,benzerini ben de yaşıyoruz çoğumuzda. Mazeret degil ama. Şuan yatağımda bi kadın olsa da ona sarılıp uyuyabilsem keşke. Ölünür de tabii. Yaşarken bile. Ama hala ölmedin ve mümkün olduğu kadar ölme.yıllardır aynı kadını sevdim ben mesela,uğramadığım ihanet kalmadı. Sonra boşverdim. Yani diyeceğim o ki Şekerim. Ya gel bi sandalye Çek, ayda bu gece güzel uykular sana..
0
herşeyi anlarım. ama 25 yaşında olup herieyi gördüm geçirdim diye düşünmek aptallıktır, ergenliktir vsdir. bunu anlamam.
bak ben 27 yaşşındayım. 5 yaşında annemle babam ayrıldı. kız kardeşim de 3 yaşındaydı. kız kardeşimle diyalogum, sokakta yol soran bir insanla gireceğim diyalogdan daha samimi değil. beni babam büyüttü. üvey annem öz annemin yapmayacaklarını yaptı bana. hakkını öldeyemem. ama filmlerdeki kötü üvey annelikleri de yaptı yıllar geçtikçe farkettim bunları. 5 yaşımdan ilk üni deneyimim olan 18 yaşıma kadar babannem mi bakmadı, halam mı bakmadı, tekrar öz annemin yanına mı gitmedim... saçma sapan düzensiz bir hayat. ama babam hep başımdaydı. hayatımdaki tek adam. sokakta da kaldım. günlerce aç da yattım. ve daha anlatmamım lüzumu olmayan birçok iğrenç deneyim...
yaşadığım zorlukları asla "off benim yaşadıklarımı kimse yaşamamıştır" diye değerlendirmedim. böyle düşünmenin çok aptalca oldugunu farkettim yıllar önce. evet yaşadıklarım çok çok boktandı. yıllarıma mal oldu. 27 yaşındayım hala bir düzenim yok. okulu bitiremedim vs. daha bir sürü şey. ama bunlar benim dertlerim. bana büyük. senin dertlerin de sana büyük. senin yaşadıklarının, sende yarattığı tahribatı hiç kimse senden iyi anlayamaz, senin gibi hissedemez. ama bil ki ne hayatlar var, ne insanlar var.
bildiğim bir şey var. her insan hayatında mutlaka bir kez de olsa dibi görüyor. kimisi 25 inde görürür. kimisi 40 ında. kimisi 15 inde görür. 35 inde tekrar görür. benim tabirimle şu an sen de dibi görmüş bir insansın. ben de gördüm bir kere. inanılmaz bir çaresizlikti. etrafımda buna benzer bir sürü örnek var.
ilişkiler... daha önce burada yazmıştım. kız arkadaşım sebepsizce, daha doğrusu kendince mantıksız sebeplerden ayrıldı benden. ilk ciddi ve içten sevdiğim kişiydi. birçok şeyi onunla yaşadım. ayrıldıktan sonra bana öyle şeyler söylediki... parasızlığıma laf söylemesi falan basit kalır. erkekliğimle bile dalga geçti düşün artık :)
zaten yapalnız olan ben dımdızlak kaldım. hala ağlarım düşününce ama toparladım biraz.
hayatta bir amacın yok sanabilirsin ama hayattaki amacın hayattta kalmaktır. içgüdüsel olarak.
sen şu anda çok boktan bi durumdasın evet. diptesin. bir kişi için düzenin değiştirmişsin. başka bir yere yerleşmişsin vs. bak gerçekten çok boktan. ama intihar etmek nedir :) başına neler gelen kadınlar/kızlar tanıyorum. bu insanlar bile intihar etmediler. sen diptesin ve düşmüşsün. önce ayağa kalkacaksın. sonrada bir çıkış yolu arayacaksın. bir merdiven,bir ip bulacaksın kendine ve ufak ufak çıkmaya başlayacaksın. bu çıkış hemen olmayacak. aylar geçecek. zaman zaman önün yine tıkanacak. ama devam edeceksin. ve aylar geçtikçe normale döneceksin.
yukarı çıkana kadar geçen süre ise senin depresyonun olacak,bunalımların olacak,ağlaman zırlaman olacak. her bir basamakta azalarak devam edecek bunlar. yani acını yaşayarak yüzeye çıkacaksın.
aboov amma yazmışım ya. kim okuyacak bunu acaba :D okursun umarım :)
bak ben 27 yaşşındayım. 5 yaşında annemle babam ayrıldı. kız kardeşim de 3 yaşındaydı. kız kardeşimle diyalogum, sokakta yol soran bir insanla gireceğim diyalogdan daha samimi değil. beni babam büyüttü. üvey annem öz annemin yapmayacaklarını yaptı bana. hakkını öldeyemem. ama filmlerdeki kötü üvey annelikleri de yaptı yıllar geçtikçe farkettim bunları. 5 yaşımdan ilk üni deneyimim olan 18 yaşıma kadar babannem mi bakmadı, halam mı bakmadı, tekrar öz annemin yanına mı gitmedim... saçma sapan düzensiz bir hayat. ama babam hep başımdaydı. hayatımdaki tek adam. sokakta da kaldım. günlerce aç da yattım. ve daha anlatmamım lüzumu olmayan birçok iğrenç deneyim...
yaşadığım zorlukları asla "off benim yaşadıklarımı kimse yaşamamıştır" diye değerlendirmedim. böyle düşünmenin çok aptalca oldugunu farkettim yıllar önce. evet yaşadıklarım çok çok boktandı. yıllarıma mal oldu. 27 yaşındayım hala bir düzenim yok. okulu bitiremedim vs. daha bir sürü şey. ama bunlar benim dertlerim. bana büyük. senin dertlerin de sana büyük. senin yaşadıklarının, sende yarattığı tahribatı hiç kimse senden iyi anlayamaz, senin gibi hissedemez. ama bil ki ne hayatlar var, ne insanlar var.
bildiğim bir şey var. her insan hayatında mutlaka bir kez de olsa dibi görüyor. kimisi 25 inde görürür. kimisi 40 ında. kimisi 15 inde görür. 35 inde tekrar görür. benim tabirimle şu an sen de dibi görmüş bir insansın. ben de gördüm bir kere. inanılmaz bir çaresizlikti. etrafımda buna benzer bir sürü örnek var.
ilişkiler... daha önce burada yazmıştım. kız arkadaşım sebepsizce, daha doğrusu kendince mantıksız sebeplerden ayrıldı benden. ilk ciddi ve içten sevdiğim kişiydi. birçok şeyi onunla yaşadım. ayrıldıktan sonra bana öyle şeyler söylediki... parasızlığıma laf söylemesi falan basit kalır. erkekliğimle bile dalga geçti düşün artık :)
zaten yapalnız olan ben dımdızlak kaldım. hala ağlarım düşününce ama toparladım biraz.
hayatta bir amacın yok sanabilirsin ama hayattaki amacın hayattta kalmaktır. içgüdüsel olarak.
sen şu anda çok boktan bi durumdasın evet. diptesin. bir kişi için düzenin değiştirmişsin. başka bir yere yerleşmişsin vs. bak gerçekten çok boktan. ama intihar etmek nedir :) başına neler gelen kadınlar/kızlar tanıyorum. bu insanlar bile intihar etmediler. sen diptesin ve düşmüşsün. önce ayağa kalkacaksın. sonrada bir çıkış yolu arayacaksın. bir merdiven,bir ip bulacaksın kendine ve ufak ufak çıkmaya başlayacaksın. bu çıkış hemen olmayacak. aylar geçecek. zaman zaman önün yine tıkanacak. ama devam edeceksin. ve aylar geçtikçe normale döneceksin.
yukarı çıkana kadar geçen süre ise senin depresyonun olacak,bunalımların olacak,ağlaman zırlaman olacak. her bir basamakta azalarak devam edecek bunlar. yani acını yaşayarak yüzeye çıkacaksın.
aboov amma yazmışım ya. kim okuyacak bunu acaba :D okursun umarım :)
0
Bu günleri atlatırsanız bundan sonra bu derece sıkıntı yaşamazsınız diye tahmin ediyorum,bağışıklık kazanmış olacaksınız çünkü.. Bir de bir çok insan böyle şeyler yaşıyor, yalnız olmadığınızı düşünün rahatlatır belki..
Çözüm odaklı olmalısınız, şu anki sorunu nasıl çözerim diye düşünün. Benim başıma benzer şeyler ikinci sınıftayken gelmişti, açlıktan ölmeme rağmen yemek bile yiyemiyordum. Sonra kendimi derslere verdim baya baya inek oldum aynı zamanda boş vakitlerimde akıcı, zihni perl yormayan Romanlar okudum ve atlattım o süreci.siz de enerjinizi bir yere odaklayın kendinizi yorun. Yorgunluk çoğu zaman mutluluktur.
Çözüm odaklı olmalısınız, şu anki sorunu nasıl çözerim diye düşünün. Benim başıma benzer şeyler ikinci sınıftayken gelmişti, açlıktan ölmeme rağmen yemek bile yiyemiyordum. Sonra kendimi derslere verdim baya baya inek oldum aynı zamanda boş vakitlerimde akıcı, zihni perl yormayan Romanlar okudum ve atlattım o süreci.siz de enerjinizi bir yere odaklayın kendinizi yorun. Yorgunluk çoğu zaman mutluluktur.
0
ben böyle hissettiğim zamanlarda dünyanın ne kadar büyük olduğunu, ne kadar farklı insan ne kadar farklı dert olduğunu bana anımsatıcak şeyler yapıyorum.kamboçyayla ilgili bi belgesel izliyorum mesela, bereket tv'de arıcılıkla ilgili programa bakıyorum, esra eroldaki insanların dertlerini dinliyorum bana iyi geliyo.
ama sonuç olarak yalnızlık çok kötü.başka bi ülkedesin ve yalnızsın.bunu değiştirecek bişeyler yapsan aşk acısına takıntılı olmıycaksın bence.bide en önemlisi kendine değer vermek, o kadar vermek ki bütün dünya seni istemese yaşamayı istiyecek kadar sevmek kendini.
ama sonuç olarak yalnızlık çok kötü.başka bi ülkedesin ve yalnızsın.bunu değiştirecek bişeyler yapsan aşk acısına takıntılı olmıycaksın bence.bide en önemlisi kendine değer vermek, o kadar vermek ki bütün dünya seni istemese yaşamayı istiyecek kadar sevmek kendini.
0
kolay pes ediyorum diyosan öldür kendini. sen de kurtul senin derdini dinlemek zorunda kalanlar da kurtulsun. acı çekmişte bır bır bır.
yav he he. her şeyi adam gibi düşünmeden tartmadan karar alıyosun, işler istemediğin gibi de ay ben çok şey gördüm köle oldum ağlıyorum. bu eleman beni siklemezse ben naparım lan diye düşünseydin kuzum. çok mu pembeydi? köle gibi çalışıyorum, hobiyi kafam kaldırmaz, vaktim yok tırıvırı. sen acı çekmeyi hobi olarak almışsın kendine, böyle devam.
çünkü geri dönmek diye bi seçenek yok? o kadar yurt dışı tecrüben varmış, burda daha makul çalışma şartlarında daha düzgün bir şansı bulma ihtimalin zaten yok. arkadaş çevresi yüzeyselmiş de bilmem ne. ya ne de ego varmış amk hepinizde. bi' siz insansınız da, diğer insanlar diz boyundan öteye geçemiyor.
he yav he he. öldür kendini.
yav he he. her şeyi adam gibi düşünmeden tartmadan karar alıyosun, işler istemediğin gibi de ay ben çok şey gördüm köle oldum ağlıyorum. bu eleman beni siklemezse ben naparım lan diye düşünseydin kuzum. çok mu pembeydi? köle gibi çalışıyorum, hobiyi kafam kaldırmaz, vaktim yok tırıvırı. sen acı çekmeyi hobi olarak almışsın kendine, böyle devam.
çünkü geri dönmek diye bi seçenek yok? o kadar yurt dışı tecrüben varmış, burda daha makul çalışma şartlarında daha düzgün bir şansı bulma ihtimalin zaten yok. arkadaş çevresi yüzeyselmiş de bilmem ne. ya ne de ego varmış amk hepinizde. bi' siz insansınız da, diğer insanlar diz boyundan öteye geçemiyor.
he yav he he. öldür kendini.
0
Oldum olası şu intihar içerikli yazıları yazanlara kıl oluyorum. Moda gibi bi sey oldu artık. Gerçekten yardıma ihtiyacı olanlar da var bence ve arada kaynıyor gidiyor ya da hiç ortaya cikmiyor bile. Hem Sözlükte hem de başka mecralarda böyle bu.
Derdin de dert değilmiş kusura bakma. Allah şaşırtmasın ve başka dert vermesin.
Derdin de dert değilmiş kusura bakma. Allah şaşırtmasın ve başka dert vermesin.
0
Afedersiniz ama ben o mehmet pişkin in aq.Sende az çeki düzen ver kendine.Ezik ezik konuşma.İntihar etmeyi düşünmek bile çok büyük acizliktir.tek mutsuz olan sen değilsin.herkesin var derdi. Bir de aşk acısı falan serpiştirmişsin yazına.O da sana özel bi durum değil. Bazen s.ktir çekmeyi bilmek lazım.
0
muhtemelen ağır bir depresyon geçiriyorsun. klasik olacak belki ama bi profesyonel yardım alsan iyi gelebilir.
yapabilecek durumdaysan, bırak herşeyi dön ailenin yanına. bi toparlanma süreci geçir, eski arkadşlarınla buluş, kafanı bi topla. kendini dinlemeyi de, kendine acımayı da bırak.
dert var, dert var demiş efrasiyab, doğru demiş. herkesin derdi kendine büyük, ben yaşadıklarımı anlatmayayım hiç. anlatamam da gerçi işte neyse. ama dediği şey de doğru da sen bunu görebilecek kafada değilsin sanki şu ara.
geçicek hepsi, biraz çaba ve destek lazım sadece.
ve tekrardan da mutlu olacaksın. aynısını bekleme, şey gibi düşün, lezzetli süper bi pasta yedin ve bi daha o pastadan yok. bu sefer de süper bi baklava gelecek önüne, pasta değil bu seferki ama baklava da nefis. bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi saçma mı oldu ama bulabildiğim en iyi örnek de bu oldu.
yapabilecek durumdaysan, bırak herşeyi dön ailenin yanına. bi toparlanma süreci geçir, eski arkadşlarınla buluş, kafanı bi topla. kendini dinlemeyi de, kendine acımayı da bırak.
dert var, dert var demiş efrasiyab, doğru demiş. herkesin derdi kendine büyük, ben yaşadıklarımı anlatmayayım hiç. anlatamam da gerçi işte neyse. ama dediği şey de doğru da sen bunu görebilecek kafada değilsin sanki şu ara.
geçicek hepsi, biraz çaba ve destek lazım sadece.
ve tekrardan da mutlu olacaksın. aynısını bekleme, şey gibi düşün, lezzetli süper bi pasta yedin ve bi daha o pastadan yok. bu sefer de süper bi baklava gelecek önüne, pasta değil bu seferki ama baklava da nefis. bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi saçma mı oldu ama bulabildiğim en iyi örnek de bu oldu.
0
kendine çok yüklenmişsin ve artık ruhun diyor ki: kurtar beni.
ne zaman gereğinden fazla fedakarlık etsek, ne zaman kalbimiz çok kırılsa vs. ruh hep aynı çığlığı atıyor: kurtar beni.
kendine vakit ayırmadığın sürece ruhunun o çığlığı dinmeyecek. haberin olsun.
ya canını kurtaracaksın ya da 'geçim' hayatını.
ya bulduğun boş vakitte mehmet pişkin'in entrylerini okuyacaksın ya da gerçek hayatında güzel kitaplar okuyacaksın. kendini mutlu edeceksin.
gerçekten herşey bir seçim.
mazo'ya bağlama lütfen. dolu dolu yaşamış olabilirsin ama hala yaşanmamışlıkların çok var. hala dünyanın gezilmemiş yerleri, hayatın alınmamış dersleri var. yaşamadığın mutluluklar adına şimdiden konuşmak yersiz ve çocukça.
şimdi kendini güzelce silkele, derin bir nefes al, nefesine odaklan, keep calm and carry on!
ne zaman gereğinden fazla fedakarlık etsek, ne zaman kalbimiz çok kırılsa vs. ruh hep aynı çığlığı atıyor: kurtar beni.
kendine vakit ayırmadığın sürece ruhunun o çığlığı dinmeyecek. haberin olsun.
ya canını kurtaracaksın ya da 'geçim' hayatını.
ya bulduğun boş vakitte mehmet pişkin'in entrylerini okuyacaksın ya da gerçek hayatında güzel kitaplar okuyacaksın. kendini mutlu edeceksin.
gerçekten herşey bir seçim.
mazo'ya bağlama lütfen. dolu dolu yaşamış olabilirsin ama hala yaşanmamışlıkların çok var. hala dünyanın gezilmemiş yerleri, hayatın alınmamış dersleri var. yaşamadığın mutluluklar adına şimdiden konuşmak yersiz ve çocukça.
şimdi kendini güzelce silkele, derin bir nefes al, nefesine odaklan, keep calm and carry on!
0
bir daha asla o kadar mutlu olamayacağını mı düşünüyorsun?
ben ise her yeni günün en az bir gün önceki kadar mutlu geçeceği garantisinin olduğunu düşünmüyorum.
25 yaşında bir insan olarak geleceğe bu denli net bir projeksiyon açmadan önce bir nefes al ve olaylara dışarıdan bak lütfen.
gelecekte seni mutlu edecek şey insanlar değil yine sensin. bu sebeple mutluluğu başkasından beklemek yerine kendi içinde ara derim. ha başkaları mutlulukları ile beraber yine de gelir hoş gelir. ama gittiklerinde geriye kalan şey onun mutsuzluğu olmaz.
sen sana yetersin ve hayat herşeyiyle güzel.
ve hiç kimse senin içindeki kudretten daha kudretli ve senden daha değerli değil.
ben ise her yeni günün en az bir gün önceki kadar mutlu geçeceği garantisinin olduğunu düşünmüyorum.
25 yaşında bir insan olarak geleceğe bu denli net bir projeksiyon açmadan önce bir nefes al ve olaylara dışarıdan bak lütfen.
gelecekte seni mutlu edecek şey insanlar değil yine sensin. bu sebeple mutluluğu başkasından beklemek yerine kendi içinde ara derim. ha başkaları mutlulukları ile beraber yine de gelir hoş gelir. ama gittiklerinde geriye kalan şey onun mutsuzluğu olmaz.
sen sana yetersin ve hayat herşeyiyle güzel.
ve hiç kimse senin içindeki kudretten daha kudretli ve senden daha değerli değil.
0
Simdi hayatinda ihtimaller var. Bundan sonrasi daha guzel de olabilir, simdiki hayatini ozletecek kadar kotu de olabilir. Fakat intihar edersen, senin icin hicbir ihtimal kalmayacak. Hicbir sey icin sansin olmayacak. Mutlu olmak bir ihtimaldir. Bunu kendi elinden alacak misin yani?
Peki ardinda kalanlar? Onlara hissettirecegin acizlik duygusu? Hayatlari boyunca gorememisiz cektiklerini diye kendilerini suclayacaklar. Sirf sen ask hayatim istedigim gibi gitmiyor, arkadasim yok diyerek olme tercihinde bulunacaksin diye o insanlarin kalan hayatini mahvetmeye ne hakkin var?
Kendini oldurmeyi dusunecegine neden arkadas edinemedine, neden iliskilerinin yurumedigine yogunlas. Otur bir dusun. Kendine torpil gecmeden don bir bak kendine. Bu kadar olumsuzluk yasadiysan eger tek sorumlu karsina cikan insnalar olamaz. Belki daha kendini tanimadigin icin kendine gore olan insanlari fark edemiyorsun? Kendini tani ve kendine bir sans ver.
Bir de profesyonel destek al.
Peki ardinda kalanlar? Onlara hissettirecegin acizlik duygusu? Hayatlari boyunca gorememisiz cektiklerini diye kendilerini suclayacaklar. Sirf sen ask hayatim istedigim gibi gitmiyor, arkadasim yok diyerek olme tercihinde bulunacaksin diye o insanlarin kalan hayatini mahvetmeye ne hakkin var?
Kendini oldurmeyi dusunecegine neden arkadas edinemedine, neden iliskilerinin yurumedigine yogunlas. Otur bir dusun. Kendine torpil gecmeden don bir bak kendine. Bu kadar olumsuzluk yasadiysan eger tek sorumlu karsina cikan insnalar olamaz. Belki daha kendini tanimadigin icin kendine gore olan insanlari fark edemiyorsun? Kendini tani ve kendine bir sans ver.
Bir de profesyonel destek al.
0
öncelikle kendini fiziksel korumaya al. bu dönem bir şekilde geçecek, bundan emin ol. sonraya bir şeyler kalmasın. immunks'e başla hemen. bu fiziksel sağlığına gelebilecek zararlardan korunmana yardımcı olur. bağışıklık sistemini kollar.
şimdi sorununa bakalım:
şu anda yaşadığın durumu şöyle düşün. spor yapınca kaslarımız ağrır biliyorsun. nereye yüklendiysek o bölge ağrır, normal hareketlerimizi yapamaz hale geliriz. sonra o ağrı geçer daha kuvvetlenmiş kaslarla devam ederiz. ağrıyı yapan liflerdeki mikro yırtılmalardır. vücut burada bir durum var bir şeyler oluyor çalışıyorum ben bu bölgeye fazla yüklenme der yani ağrı yapar. o ağrıyı hiç sevmeyiz nefret ederiz ama gereklidir işte. ağrı olmasa o bölgeye çalışmaya devam eder, mikro yırtıkların tedavisini beklemeden makroya çevirebiliriz demi.
işte sen de ağrını bu yönden sev, sana faydalı olacak. üstüne gitme, bekle yaralar iyileşsin. daha kuvvetli olacaksın.
edit: cevabımı editlemek zorunda kaldım. çünkü benden sonra yazan bir arkadaş (mea) benim de değindiğim bir kaç konuyu ele alıp gereksiz yere fazla yüklenmiş. benim amacım biraz başka yönden bakmanı sağlamaktı. üzüldüm açıkçası ve bazı kısımları çıkarmanın uygun olacağına karar verdim.
şu anda hassas bir dönemdesin. lütfen aklı selim önerilere kulak ver. hepimiz sıkıntılar yaşadık. yaşamayan yoktur. herkesin derdi sıkıntısı o anda kendine büyük geliyor. geçince bazen ne küçükmüş diyoruz bazen de iyi altından kalktım bunun deyip kendimize aferin çekiyoruz.
onekey, anladığım kadarıyla azimli bir yapın var. azim çok iyi bir özellik. en iyilerinden. azmini lehine çevir, azmet ve bu sıkıntıyı hemen hallediyorum artık beni üzmeyecek diye karar ver. karar verirsen yapacaksın biliyorsun.
bizi de habersiz bırakma olur mu? biz buradayız, hemen camın ardındayız.
şimdi sorununa bakalım:
şu anda yaşadığın durumu şöyle düşün. spor yapınca kaslarımız ağrır biliyorsun. nereye yüklendiysek o bölge ağrır, normal hareketlerimizi yapamaz hale geliriz. sonra o ağrı geçer daha kuvvetlenmiş kaslarla devam ederiz. ağrıyı yapan liflerdeki mikro yırtılmalardır. vücut burada bir durum var bir şeyler oluyor çalışıyorum ben bu bölgeye fazla yüklenme der yani ağrı yapar. o ağrıyı hiç sevmeyiz nefret ederiz ama gereklidir işte. ağrı olmasa o bölgeye çalışmaya devam eder, mikro yırtıkların tedavisini beklemeden makroya çevirebiliriz demi.
işte sen de ağrını bu yönden sev, sana faydalı olacak. üstüne gitme, bekle yaralar iyileşsin. daha kuvvetli olacaksın.
edit: cevabımı editlemek zorunda kaldım. çünkü benden sonra yazan bir arkadaş (mea) benim de değindiğim bir kaç konuyu ele alıp gereksiz yere fazla yüklenmiş. benim amacım biraz başka yönden bakmanı sağlamaktı. üzüldüm açıkçası ve bazı kısımları çıkarmanın uygun olacağına karar verdim.
şu anda hassas bir dönemdesin. lütfen aklı selim önerilere kulak ver. hepimiz sıkıntılar yaşadık. yaşamayan yoktur. herkesin derdi sıkıntısı o anda kendine büyük geliyor. geçince bazen ne küçükmüş diyoruz bazen de iyi altından kalktım bunun deyip kendimize aferin çekiyoruz.
onekey, anladığım kadarıyla azimli bir yapın var. azim çok iyi bir özellik. en iyilerinden. azmini lehine çevir, azmet ve bu sıkıntıyı hemen hallediyorum artık beni üzmeyecek diye karar ver. karar verirsen yapacaksın biliyorsun.
bizi de habersiz bırakma olur mu? biz buradayız, hemen camın ardındayız.
0
Bacım benim yaş 43. Ben yaşamaya 35'imden sonra başladım, ondan öncesi izbe, karanlık, korku filmi.
Az bi sakin ol, bi ayakların yere bassın, kendine güven biraz. 26 ne yaa?
Ne biliyon bi daha mutlu olamayacağını? Elinde sözleşme falan mı var? Haa içimden bir ses öyle diyor diyorsan, eğer o seslere göre yaşasaydık ovvv, hepimiz ölmüştük çoktan.
Mutluluktan kusacak raddeye geldiğin günlerde hatırlarsın bu sözlerimi :)
Az bi sakin ol, bi ayakların yere bassın, kendine güven biraz. 26 ne yaa?
Ne biliyon bi daha mutlu olamayacağını? Elinde sözleşme falan mı var? Haa içimden bir ses öyle diyor diyorsan, eğer o seslere göre yaşasaydık ovvv, hepimiz ölmüştük çoktan.
Mutluluktan kusacak raddeye geldiğin günlerde hatırlarsın bu sözlerimi :)
0
bu yazılanlar nasıl ciddi olur beynim almıyor. hep trollediğinizi düşünüyorum. kusura bakmayın.
45 yaşında birisi olarak ben de vücudumun değişik yerleri ile gülüyorum 26 yaşındayım, her şeyi yaşadım, çok deneyimim oldu. aşık oldum, aşk acısı çektim, en büyük aşkı ben yaşadım, bir daha böyle mutlu olamam falan filan.
arkadaşım şu yazdıklarını var ya sözlüğe "ergen" zihniyetinin tanımı olarak altın harflerle yazılabilir.
bir tane danyal denyoyla uyduruk bir aşk yaşamışsınız da ayrılmışsınız diye (kusura bakmayın ama öyle) yok intihar edecekmişsiniz, yok Mehmet pişköööön çok haklıymış filan.
kalbi, ciğerleri ağrıyormuş. el kadar çocukları ellerinin arasında hastalıktan, parasızlıktan, imkansızlıktan ölen anne babaların neresi ağrıyacak acaba? çünkü sen onlara ağrıyacak yer bırakmadın.
ortamım yok, arkadaşım yok. yoksa bul, buluştur, yap, yarat. hani sen 26 yaşında dağları devirmiş, yok efendim her bi şeyi yaşamış, tecrübelerin adamısın ya. sana bunlar vız gelip tırıs gitmesi lazım. ama yok sen Mehmet pişköön gibi kameranın karşısında şarabını içip caz dinleyip hava atmayı seversin.
kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik.
Allah sizin layığınızı versin diyorum. ki biliyorum ki verecek. hayat öyle bir şey ki insanı yerden yere çarpıyor. özellikle en büyük konuştuğu, en güvendiği yerden, kınadığı, küçümsediği, alay ettiği şeylerden vuruyor. sen sonra o böbürlendiğin tecrübelerin sadece ergenliğin dorukları tecrübesi olduğunu görüyorsun.
45 yaşında birisi olarak ben de vücudumun değişik yerleri ile gülüyorum 26 yaşındayım, her şeyi yaşadım, çok deneyimim oldu. aşık oldum, aşk acısı çektim, en büyük aşkı ben yaşadım, bir daha böyle mutlu olamam falan filan.
arkadaşım şu yazdıklarını var ya sözlüğe "ergen" zihniyetinin tanımı olarak altın harflerle yazılabilir.
bir tane danyal denyoyla uyduruk bir aşk yaşamışsınız da ayrılmışsınız diye (kusura bakmayın ama öyle) yok intihar edecekmişsiniz, yok Mehmet pişköööön çok haklıymış filan.
kalbi, ciğerleri ağrıyormuş. el kadar çocukları ellerinin arasında hastalıktan, parasızlıktan, imkansızlıktan ölen anne babaların neresi ağrıyacak acaba? çünkü sen onlara ağrıyacak yer bırakmadın.
ortamım yok, arkadaşım yok. yoksa bul, buluştur, yap, yarat. hani sen 26 yaşında dağları devirmiş, yok efendim her bi şeyi yaşamış, tecrübelerin adamısın ya. sana bunlar vız gelip tırıs gitmesi lazım. ama yok sen Mehmet pişköön gibi kameranın karşısında şarabını içip caz dinleyip hava atmayı seversin.
kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik.
Allah sizin layığınızı versin diyorum. ki biliyorum ki verecek. hayat öyle bir şey ki insanı yerden yere çarpıyor. özellikle en büyük konuştuğu, en güvendiği yerden, kınadığı, küçümsediği, alay ettiği şeylerden vuruyor. sen sonra o böbürlendiğin tecrübelerin sadece ergenliğin dorukları tecrübesi olduğunu görüyorsun.
0
yuh.
herkesin yaşadığı kendine. bunun yaşla alakası yok ki. karşımızda 16 yaşında biri yok. 26 yaşında gayet artık kendini bilme yolunda olan biri var.
hissettiklerini yazmış. kaldı ki 16 yaşında olup intihar eden de çok var.
internet üzerinden neyin ilgisi?
olay yaşla alakalı olsaydı 45 yaşında biri olarak bu arkadaşımıza daha anaç, daha anlayışlı, daha duyarlı bir biçimde yaklaşırdınız.
lütfen hiçbirimiz başkalarının yaşadığı şeyleri kendi hayat tecrübelerimizle değerlendirmeliyim. 'yardım arayan' insanlara daha çok zarar vermiş oluruz. bu platformda yanlış hatırlamıyorsam yine aynı yaşta başka bir arkadaş intihar etmişti bikaç sene önce. kimsenin duyguları ve yaşadıklarını küçümsemek haddimiz değil.
herkesin yaşadığı kendine. bunun yaşla alakası yok ki. karşımızda 16 yaşında biri yok. 26 yaşında gayet artık kendini bilme yolunda olan biri var.
hissettiklerini yazmış. kaldı ki 16 yaşında olup intihar eden de çok var.
internet üzerinden neyin ilgisi?
olay yaşla alakalı olsaydı 45 yaşında biri olarak bu arkadaşımıza daha anaç, daha anlayışlı, daha duyarlı bir biçimde yaklaşırdınız.
lütfen hiçbirimiz başkalarının yaşadığı şeyleri kendi hayat tecrübelerimizle değerlendirmeliyim. 'yardım arayan' insanlara daha çok zarar vermiş oluruz. bu platformda yanlış hatırlamıyorsam yine aynı yaşta başka bir arkadaş intihar etmişti bikaç sene önce. kimsenin duyguları ve yaşadıklarını küçümsemek haddimiz değil.
0
@dessy hiç de anaç, şefkatli davranmak zorunda değiliz. bunlar şımarıklık. çok hafif yazdım ben.
şefkat gerekiyorsa kaç tane arkadaş şefkat göstermiş. onlara tutunsun.
insanlar neler çekiyor. kimse de bir yerlere çiğerim ağrıyor, böbreğim ağrıyor, benim aşkım en büyüktü, siz anlayamazsınız yazmıyor.
eğer çektiklerimizi, aşklarımızın büyüklüğünü, yediğimiz kazıkları büyüklüğünü, yaşadığımız depresyonun büyüklüğünü yazıp yarıştırsaydık inan siz şımarıklardan çok daha havalı hikayelerimiz olduğunu görürdünüz.
şefkat gerekiyorsa kaç tane arkadaş şefkat göstermiş. onlara tutunsun.
insanlar neler çekiyor. kimse de bir yerlere çiğerim ağrıyor, böbreğim ağrıyor, benim aşkım en büyüktü, siz anlayamazsınız yazmıyor.
eğer çektiklerimizi, aşklarımızın büyüklüğünü, yediğimiz kazıkları büyüklüğünü, yaşadığımız depresyonun büyüklüğünü yazıp yarıştırsaydık inan siz şımarıklardan çok daha havalı hikayelerimiz olduğunu görürdünüz.
0
siz derken?
illa acıyı ve mutlulukları büyüklüğe göre mi ölçer olduk? eğer öyle olduysa karar mercisi kime ait? veya bu dünyayı kurtaracak, yok edecek, dünya'da herşeyi görmüş geçirmiş olmak adına bir şeyler mi yapıldı da haberim yok?
elbette tepki kararı size ait. ama olayın yaşla ilgili olmadığını bir kez daha görmüş bulunduk.
zira 2 yaşında tecavüze uğramış bir çocuğun yaşayacağı şeyler ile 45 yaşında olmanıza rağmen sizin yaşadıklarınız arasında dağlar kadar büyük travmatikler var. büyüklük yaşta değil, insanları her haliyle kucaklayabilmekte. bazen öyle boktan şeyler hissediyoruz ki, internet ortamında hiç görmediğimiz insanların iyi sözlerine ihtiyaç duyuyoruz. bunu yapmak istemiyorsanız bari o kişinin daha boktan hissetmesine sebep olmayın. o yol çok daha kolay çünkü.
illa acıyı ve mutlulukları büyüklüğe göre mi ölçer olduk? eğer öyle olduysa karar mercisi kime ait? veya bu dünyayı kurtaracak, yok edecek, dünya'da herşeyi görmüş geçirmiş olmak adına bir şeyler mi yapıldı da haberim yok?
elbette tepki kararı size ait. ama olayın yaşla ilgili olmadığını bir kez daha görmüş bulunduk.
zira 2 yaşında tecavüze uğramış bir çocuğun yaşayacağı şeyler ile 45 yaşında olmanıza rağmen sizin yaşadıklarınız arasında dağlar kadar büyük travmatikler var. büyüklük yaşta değil, insanları her haliyle kucaklayabilmekte. bazen öyle boktan şeyler hissediyoruz ki, internet ortamında hiç görmediğimiz insanların iyi sözlerine ihtiyaç duyuyoruz. bunu yapmak istemiyorsanız bari o kişinin daha boktan hissetmesine sebep olmayın. o yol çok daha kolay çünkü.
0
hayat tecrübesi olan olgun bir insan 26 yaşında her şeyi yaşadığını iddia etmez. yaşadığı aşkın en büyük aşk olduğunu, bir daha hiç mutlu olamayacağını iddia etmez. bir tane aşk yüzünden intihar etmekten söz etmez.
tecrübeli insan duyuruda yazılan uyduruk laflardan teselli aramaz. burada yazılanlar boş boş laflar.
kimse benim burada yazdığım iki satırla intihar edecek değil. abartmayalım lütfen. ben kimseye intihar etmesini söylemiyorum ki ayrıca. nereden çıkartıyorsunuz.
diyorum ki bunlar o kadar basit ve saçma dertler ki hepimiz yaşadık. gelip geçiyor. sokaklarda ağlamak filan çok klişe şeyler. hem de ne için? Ahmet terk etmiş, onunla görüşmek istememiş.
tecrübeli olgun insan hayata deli gibi tutunur, sürünerek ilerler, kendine Mehmet pişkin gibi partilerden sıkıldığı için intihar eden bir insanı değil de zorlukların içinde tırnakları ile kazıya kazıya bir şeyler başarmış insanları örnek alır.
bütün bunlardan senin 45 yaşında tecrüben yok asıl 26 yaşındaki adam tecrübeli diye bir çıkarım yapmanız çok komik oluyor.
tecrübeli insan duyuruda yazılan uyduruk laflardan teselli aramaz. burada yazılanlar boş boş laflar.
kimse benim burada yazdığım iki satırla intihar edecek değil. abartmayalım lütfen. ben kimseye intihar etmesini söylemiyorum ki ayrıca. nereden çıkartıyorsunuz.
diyorum ki bunlar o kadar basit ve saçma dertler ki hepimiz yaşadık. gelip geçiyor. sokaklarda ağlamak filan çok klişe şeyler. hem de ne için? Ahmet terk etmiş, onunla görüşmek istememiş.
tecrübeli olgun insan hayata deli gibi tutunur, sürünerek ilerler, kendine Mehmet pişkin gibi partilerden sıkıldığı için intihar eden bir insanı değil de zorlukların içinde tırnakları ile kazıya kazıya bir şeyler başarmış insanları örnek alır.
bütün bunlardan senin 45 yaşında tecrüben yok asıl 26 yaşındaki adam tecrübeli diye bir çıkarım yapmanız çok komik oluyor.
0
mea, aşık olduysan sen de aynı duyguları bir kadın olarak hissedip anlamış olman gerekiyor. aşkta acı olduğu zaman hep bir daha eskisi gibi olamayacağımızı, bir daha aşık olamayacağımızı düşünmez miyiz? senin dışavurum şeklinle, x kişisinin dışarıvurum şekli çok farklı olabilir. hepimiz farklıyız, farklı renklere sahibiz.
işte o yüzden sen 45 yaşına kadar gelebiliyorken 15 yaşında bile intihar edenler oluyor, görüyoruz neredeyse her gün haberlerde. hayat işte böyle bir şey. önemli olan düşene el uzatmasak bile onu anlayabilmek. anlayamıyorsak da susmak. susmak bazen güzel cevaptır, biliyorsun.
ben genel olarak senin cevaplarında hep bir aksilik, hep bir gerginlik görüyorum. bunu seni kötülemek amacıyla söylemiyorum. bunu hissettiğim için söylüyorum. kabul et, etme. fark etmez. ama düşene de bu şekilde vurmak madem 45 yaşındasınız, bence yakışmadı.
ki sen dediğin gibi bunlar gelip geçer mesajını vermiyorsun, şöyle diyorsun: "kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik."
ben sadece senin yaşadığın hayat ile başka birinin yaşadığı şeyleri kendi deneyimlerle ölçmemen gerektiğini söylüyorum.
hayır, fikir vermek istiyorsun, bari arkadaşa bir iki öneri ver hayat tecrübenle, birileri faydalansın, yararını görsün. bak 'hayat aklini konusacak bir filozof uret' senden daha büyük, poposuyla güldüğünü iletmiş ama yine de uzun uzun önerilerini yazmış.
neyse, hayat senin. dediğim gibi istediğin tepkiyi vermekte elbette haklısın ama kimin acısı ve yaşanmışlıkları büyük, buna karar verecek merci sen değilsin.
he, dediğin gibi olgunlaşmamış birinden böylesine olgunlaşmamış bir içerik okuduysan da cevap vermeye tenezzül etmezsin olur biter.
işte o yüzden sen 45 yaşına kadar gelebiliyorken 15 yaşında bile intihar edenler oluyor, görüyoruz neredeyse her gün haberlerde. hayat işte böyle bir şey. önemli olan düşene el uzatmasak bile onu anlayabilmek. anlayamıyorsak da susmak. susmak bazen güzel cevaptır, biliyorsun.
ben genel olarak senin cevaplarında hep bir aksilik, hep bir gerginlik görüyorum. bunu seni kötülemek amacıyla söylemiyorum. bunu hissettiğim için söylüyorum. kabul et, etme. fark etmez. ama düşene de bu şekilde vurmak madem 45 yaşındasınız, bence yakışmadı.
ki sen dediğin gibi bunlar gelip geçer mesajını vermiyorsun, şöyle diyorsun: "kusura bakmayın ama intihar duyurusu açmazsa ilgisizlikten ölecek hastalığına yakalanmışsınız. ikinci önemli hastalığınız ergenlik."
ben sadece senin yaşadığın hayat ile başka birinin yaşadığı şeyleri kendi deneyimlerle ölçmemen gerektiğini söylüyorum.
hayır, fikir vermek istiyorsun, bari arkadaşa bir iki öneri ver hayat tecrübenle, birileri faydalansın, yararını görsün. bak 'hayat aklini konusacak bir filozof uret' senden daha büyük, poposuyla güldüğünü iletmiş ama yine de uzun uzun önerilerini yazmış.
neyse, hayat senin. dediğim gibi istediğin tepkiyi vermekte elbette haklısın ama kimin acısı ve yaşanmışlıkları büyük, buna karar verecek merci sen değilsin.
he, dediğin gibi olgunlaşmamış birinden böylesine olgunlaşmamış bir içerik okuduysan da cevap vermeye tenezzül etmezsin olur biter.
0
ayrıca böyle arabesk edebiyat yapılacağına, internet üzerinde kavgalar yapılacağına yapılması gereken bir doktora gidip tedavi olmaktır. psikiyatri ve psikoloji bilimi bunun için var. farmakoloji bunun için var.
0
gerçekten bu kadar laf salatası yeter. kimseye canım cicimli davranmak zorunda değilim.
kendi tecrübelerimi de yazıp kendimi acındırıp, haklı çıkartmak gibi bir amacım yok.
doktora gitmeyip, ilaç almayı erteleyip depresyonu yaşamayı seçme en kötü seçim. depresyonun derinliklerine kimse girmemeli. çünkü girer ve deneyimlerseniz sıkıntılı bir anınızda daha önceden kendi yarattığınız o sıkıntılı yere geri dönmeniz an meselesi.
kimseye ters davranmıyorum, genellikle pozitif ve yapıcı yazıyorum. ancak bu gibi durumlarda uzuuuuun uzuuuun açıklamalı açıklamalı yazdıktan sonra ay benim kalbim, ay benim aşk ağrım diye devam ediyor arkadaşlar. o zaman da böyle yazıyorum.
arada derede sert yazdığım bir yazıya rastlayıp da böyle yapmamalısın, çok ayıp, kaç yaşına gelmişsin, böyle davranmalısın diyenler de çok garip.
tek bildiğim bir şey bilmediğimdir demiş filozof aynen böyle hissediyorum. ancak kimseyi pohpohlamanın bir faydası olacağını sanmıyorum.
doktora gidin. gerekirse ilaç alın. ki gece yarısı sokaklarda ağlamalar filan sizin gerçekten ihtiyacınız var.
çok uzun uzun şefkatli şeyler yazılabilir. buna ne gerek var? kitapçılarda binlerce kişisel gelişim kitabı var. bunlarda çok güzel şeyler yazıyor. sokakta ağlayacağınız bunları alın okuyun. bin kat faydalıdır.
kendi tecrübelerimi de yazıp kendimi acındırıp, haklı çıkartmak gibi bir amacım yok.
doktora gitmeyip, ilaç almayı erteleyip depresyonu yaşamayı seçme en kötü seçim. depresyonun derinliklerine kimse girmemeli. çünkü girer ve deneyimlerseniz sıkıntılı bir anınızda daha önceden kendi yarattığınız o sıkıntılı yere geri dönmeniz an meselesi.
kimseye ters davranmıyorum, genellikle pozitif ve yapıcı yazıyorum. ancak bu gibi durumlarda uzuuuuun uzuuuun açıklamalı açıklamalı yazdıktan sonra ay benim kalbim, ay benim aşk ağrım diye devam ediyor arkadaşlar. o zaman da böyle yazıyorum.
arada derede sert yazdığım bir yazıya rastlayıp da böyle yapmamalısın, çok ayıp, kaç yaşına gelmişsin, böyle davranmalısın diyenler de çok garip.
tek bildiğim bir şey bilmediğimdir demiş filozof aynen böyle hissediyorum. ancak kimseyi pohpohlamanın bir faydası olacağını sanmıyorum.
doktora gidin. gerekirse ilaç alın. ki gece yarısı sokaklarda ağlamalar filan sizin gerçekten ihtiyacınız var.
çok uzun uzun şefkatli şeyler yazılabilir. buna ne gerek var? kitapçılarda binlerce kişisel gelişim kitabı var. bunlarda çok güzel şeyler yazıyor. sokakta ağlayacağınız bunları alın okuyun. bin kat faydalıdır.
0
Back to topic: Onekey, harika ama harika bir yaştasın. acılarınla, mutluluklarınla tadını çıkarmaya bak. ve büyüklük taslayanlara kulaklarını tıka. herkes elbette sana el uzatmayacak ama köstek olmak isteyenler de elbette çıkacaktır. işte sen onlara gözlerini kapayarak başla.
edit: krem peynir +1
edit: krem peynir +1
0
"diyorum ki bunlar o kadar basit ve saçma dertler ki hepimiz yaşadık. gelip geçiyor. sokaklarda ağlamak filan çok klişe şeyler."
cevap verirken baya kararsız kaldım yahu.
yani başlık sahibi yukardaki cümleyi sağlıklı şekilde kendiliğinden kavrayamadığı için bu başlığı açmış zaten. ortada böyle bir sıkıntı var. senin, benim gibi düşünebilse zaten intiharı da aklından geçirmez. sorunu olayları bizim gibi algılayamıyor oluşu. bunu sağlamak adına da destek beklemiş sanki bu duyuruda. bu yüzden burada sarf edilecek her cümlenin, sana çok basit gelse dahi, kendisi için önemi var. yani ortada yaşla, tecrübeyle alakalı bir durum yok. kişinin yaşadıklarına kendince yüklediği anlamlardan dolayı girdiği boşluktan bahsetmemiz daha doğru olacaktır. seni bu kadar buhrana sürükleyen yaşadıklarından çok o yaşadıklarına yüklediğin anlam sonuçta. sen, ben ya da bir başkası yaşadıklarına yüklediği o farklı anlam neticesinde ayağa kalkıp hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. bunu beceremeyenler ise bir şekilde bu beceriye kavuşmak adına belli birtakım araçlara başvurabiliyor. mesela bunlardan biri: en.wikipedia.org
ancak diğer yandan, bu şekilde sert ve gerçekçi bir çıkış olumlu etki de yaratabilir aslında. beklemediği bir şeydir büyük ihtimalle sonuçta. dessy'nin yazdığı çoğu şeye katılsam da bu sert yaklaşımı köstek olarak da görmüyorum esasında. karşındakinin sorununu küçümsediğini ona en sert biçimde belirtmen olumlu etki yapamaz mı? soruyorum yani, bilmediğimden.
cevap verirken baya kararsız kaldım yahu.
yani başlık sahibi yukardaki cümleyi sağlıklı şekilde kendiliğinden kavrayamadığı için bu başlığı açmış zaten. ortada böyle bir sıkıntı var. senin, benim gibi düşünebilse zaten intiharı da aklından geçirmez. sorunu olayları bizim gibi algılayamıyor oluşu. bunu sağlamak adına da destek beklemiş sanki bu duyuruda. bu yüzden burada sarf edilecek her cümlenin, sana çok basit gelse dahi, kendisi için önemi var. yani ortada yaşla, tecrübeyle alakalı bir durum yok. kişinin yaşadıklarına kendince yüklediği anlamlardan dolayı girdiği boşluktan bahsetmemiz daha doğru olacaktır. seni bu kadar buhrana sürükleyen yaşadıklarından çok o yaşadıklarına yüklediğin anlam sonuçta. sen, ben ya da bir başkası yaşadıklarına yüklediği o farklı anlam neticesinde ayağa kalkıp hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor. bunu beceremeyenler ise bir şekilde bu beceriye kavuşmak adına belli birtakım araçlara başvurabiliyor. mesela bunlardan biri: en.wikipedia.org
ancak diğer yandan, bu şekilde sert ve gerçekçi bir çıkış olumlu etki de yaratabilir aslında. beklemediği bir şeydir büyük ihtimalle sonuçta. dessy'nin yazdığı çoğu şeye katılsam da bu sert yaklaşımı köstek olarak da görmüyorum esasında. karşındakinin sorununu küçümsediğini ona en sert biçimde belirtmen olumlu etki yapamaz mı? soruyorum yani, bilmediğimden.
0
söz hakkı doğdu, çekilin ben geldim :P
soso, çok haklısın. bence yapar. ama genelde o silkelemeyi, o tokadı yakınlarımızdan beklemez miyiz? tokat atarak silkelemek, o kişiye gerçekleri fark ettirmek farklı, yaşananları yaşa bağlayarak o kişiyi tanımadan bilmeden yargılamak ve o kişiye ergenlik yaftası yapıştırmak çok farklı. ben ikincisini kasti olmasa bile köstek olarak görüyorum.
soso, çok haklısın. bence yapar. ama genelde o silkelemeyi, o tokadı yakınlarımızdan beklemez miyiz? tokat atarak silkelemek, o kişiye gerçekleri fark ettirmek farklı, yaşananları yaşa bağlayarak o kişiyi tanımadan bilmeden yargılamak ve o kişiye ergenlik yaftası yapıştırmak çok farklı. ben ikincisini kasti olmasa bile köstek olarak görüyorum.
0
bence dışardan, seni tanımayan, hatta ne yaşadığını da bilmeyen birisinin sırf olayları özetleyen birkaç cümleden yola çıkarak sorununla ilgili tespitler yapması senin olaya objektif yaklaşmanı da sağlayabilir. yani dışardan kendisini küçümseyen kişi onun sorunlarına herhangi bir anlam katmadan yaklaşıyor. hatta üzerine yaşını da ekleyip daha da çarpıcı hale getiriyor. bilmiyorum ki kararsız kaldım ben de. hep kararsızımdır zaten, bu da benim kötü bir huyum.
0
şefkatli yazılara devam edelim bari:
1) kesinlikle ve kesinlikle Mehmet Pişkin'in videosunu ve hakkında yazılanları okumayın. neden çünkü (bkz: werther effect) denilen bir şey var. (bunu olaydan sonra defalarca yazdım. defalarca linkler verdim.
2) Mehmet pişkin den etkilenmek çok kolay. adam yakışıklı, sesi mikrofonik, toplumdaki bir çok norma göre başarılı, ağzı çok iyi laf yapıyor, iletişim alanında çalışıyor, tanıtım ve reklam, yani satış yapıyor. elindeki fikri satmanın profesyonel yollarının uzmanı. o intihar notu üzerinde kim bilir kaç aydır hatta yıllardır çalışıyor. o videonun başarılı olma sebepleri bunlar. aman aman çok dikkat.
3) ağır depresyonda iseniz beyin kimyanız değişiyor. ve beyninizde bazı fikirler sabitleniyor. bunlar sabahtan akşama otomatik dönüyor kafanızda. intihar etmeliyim sözü kafanıza takılmışsa çıkartamazsınız. ne kendinizin, ne de duyuru gibi ortamlardaki telkinlerin hiç bir faydası olmaz.
beyin kimyanızı düzeltmek için ilaçlar var. ancak ve ancak bu ilaçlar sizi iyileştirebilir. yoksa Mehmet pişkin gibi artık bu beyninizde dönen fikirleri durdurmak için intihar edersiniz.
4) depresyonu yaşa, dibine kadar yaşa dostum diyenleri kesinlikle dinleme. bunun kadar iğrenç bir şey yok. bazı şeyleri hiç yaşamamış olmak gerekiyor. o yaşanılan şeyler insanda çok derin izler bırakıyor. üzerinden yıllar geçse de herşey güllük gülistanlık olsa da o derin izler hep içinizi yakıyor.
işte kalp ağrısı, ciğer ağrısı o zaman hissediliyor. iyi şeyler yaşamak varken neden saçma sapan bir insan, bir iş, bir sıkıntı için ağır depresyonları yaşadım, yıllarımı çürüttüm diyor insan.
o yüzden bir an önce doktora gidin.
5) gittiğiniz doktor ilgisizse, sizinle uyumlu değilse, yardımını göremiyorsanız, ilaçların faydası yoksa, yan etkileri çoksa sakın tedaviyi bırakmayın. size uygun bir doktor ve ilaç bulana kadar devam edin.
ilaçlara gelince antidepresan ve antipsikotik ilaçlar 15-20 günde etki etmeye başlar. bu süre zarfında sabır etmeniz gerekir. ilaçların ilk 1-2 haftada bazı fiziksel etkileri de olabilir. bunlar geçecektir. sabredin.
6)her şey alışkanlıklarladır. insanoğlu ortalama 15-20 gün bir davranış üzerinde sabır-sebat gösterirse alışkanlık kazanır. neye alışmışsak onu isteriz. o yüzden herşeyin başlangıcı çok zordur. hayatınızı değiştirmek istiyorsanız ilk başlarda çok zor gelecektir. belki ilk günler ağlayarak başlayacaksınız bir işe. ancak alışacaksınız. alıştıktan sonra da eski hallerinizi unutacaksınız. sanki hep böyleymişsiniz gibi gelecek.
7) en son maddemiz iyimser olmayacak. bunlar da geçer, zaman herşeyin ilacıdır diye pohpohlamalar gelecek. ki ben de bir kısım yazdım. acı gerçek zaman her şeyin ilacı değil. geçiyor ama delip de geçiyor, yıkıp da geçiyor. izi kalıyor. amaç olabildiğince derinliklere dalmadan hasarsız atlatmak olmalı.
kırık kalp sendromu denilen bir şey var. aşk acısı vb durumların zamanla geçmediğini tespit etmiş doktorlar. (bilimsel kanıtı var yani)
o yüzden herşey geçecek, etraf çiçek böcek dolacak diye beklemeyin. ama mutluluğun ve aşkın çok çok daha değişik ve güzel tanımları olduğunu öğreneceksiniz, yaşayacaksınız, deneyimleyeceksiniz. ve gerçekten çoklukla gülüp geçeceksiniz bu günlerinize.
1) kesinlikle ve kesinlikle Mehmet Pişkin'in videosunu ve hakkında yazılanları okumayın. neden çünkü (bkz: werther effect) denilen bir şey var. (bunu olaydan sonra defalarca yazdım. defalarca linkler verdim.
2) Mehmet pişkin den etkilenmek çok kolay. adam yakışıklı, sesi mikrofonik, toplumdaki bir çok norma göre başarılı, ağzı çok iyi laf yapıyor, iletişim alanında çalışıyor, tanıtım ve reklam, yani satış yapıyor. elindeki fikri satmanın profesyonel yollarının uzmanı. o intihar notu üzerinde kim bilir kaç aydır hatta yıllardır çalışıyor. o videonun başarılı olma sebepleri bunlar. aman aman çok dikkat.
3) ağır depresyonda iseniz beyin kimyanız değişiyor. ve beyninizde bazı fikirler sabitleniyor. bunlar sabahtan akşama otomatik dönüyor kafanızda. intihar etmeliyim sözü kafanıza takılmışsa çıkartamazsınız. ne kendinizin, ne de duyuru gibi ortamlardaki telkinlerin hiç bir faydası olmaz.
beyin kimyanızı düzeltmek için ilaçlar var. ancak ve ancak bu ilaçlar sizi iyileştirebilir. yoksa Mehmet pişkin gibi artık bu beyninizde dönen fikirleri durdurmak için intihar edersiniz.
4) depresyonu yaşa, dibine kadar yaşa dostum diyenleri kesinlikle dinleme. bunun kadar iğrenç bir şey yok. bazı şeyleri hiç yaşamamış olmak gerekiyor. o yaşanılan şeyler insanda çok derin izler bırakıyor. üzerinden yıllar geçse de herşey güllük gülistanlık olsa da o derin izler hep içinizi yakıyor.
işte kalp ağrısı, ciğer ağrısı o zaman hissediliyor. iyi şeyler yaşamak varken neden saçma sapan bir insan, bir iş, bir sıkıntı için ağır depresyonları yaşadım, yıllarımı çürüttüm diyor insan.
o yüzden bir an önce doktora gidin.
5) gittiğiniz doktor ilgisizse, sizinle uyumlu değilse, yardımını göremiyorsanız, ilaçların faydası yoksa, yan etkileri çoksa sakın tedaviyi bırakmayın. size uygun bir doktor ve ilaç bulana kadar devam edin.
ilaçlara gelince antidepresan ve antipsikotik ilaçlar 15-20 günde etki etmeye başlar. bu süre zarfında sabır etmeniz gerekir. ilaçların ilk 1-2 haftada bazı fiziksel etkileri de olabilir. bunlar geçecektir. sabredin.
6)her şey alışkanlıklarladır. insanoğlu ortalama 15-20 gün bir davranış üzerinde sabır-sebat gösterirse alışkanlık kazanır. neye alışmışsak onu isteriz. o yüzden herşeyin başlangıcı çok zordur. hayatınızı değiştirmek istiyorsanız ilk başlarda çok zor gelecektir. belki ilk günler ağlayarak başlayacaksınız bir işe. ancak alışacaksınız. alıştıktan sonra da eski hallerinizi unutacaksınız. sanki hep böyleymişsiniz gibi gelecek.
7) en son maddemiz iyimser olmayacak. bunlar da geçer, zaman herşeyin ilacıdır diye pohpohlamalar gelecek. ki ben de bir kısım yazdım. acı gerçek zaman her şeyin ilacı değil. geçiyor ama delip de geçiyor, yıkıp da geçiyor. izi kalıyor. amaç olabildiğince derinliklere dalmadan hasarsız atlatmak olmalı.
kırık kalp sendromu denilen bir şey var. aşk acısı vb durumların zamanla geçmediğini tespit etmiş doktorlar. (bilimsel kanıtı var yani)
o yüzden herşey geçecek, etraf çiçek böcek dolacak diye beklemeyin. ama mutluluğun ve aşkın çok çok daha değişik ve güzel tanımları olduğunu öğreneceksiniz, yaşayacaksınız, deneyimleyeceksiniz. ve gerçekten çoklukla gülüp geçeceksiniz bu günlerinize.
0
dedi ayca
Merak ettiğim bir sey var hala okumakta olan iki ogrenci part time ise girse bir evi ne kadar duzebilir ne kadar gecindirebilir sonrasinda. Gelir gider nasildir, bi iki ay o iki kisinin maasi biriktirilip esya alinabilir mi ama derme catma ogrenci evi gibi degil bir tık daha iyi mesela.fikirlerinize
Merak ettiğim bir sey var hala okumakta olan iki ogrenci part time ise girse bir evi ne kadar duzebilir ne kadar gecindirebilir sonrasinda. Gelir gider nasildir, bi iki ay o iki kisinin maasi biriktirilip esya alinabilir mi ama derme catma ogrenci evi gibi degil bir tık daha iyi mesela.
fikirlerinize ihtiyacim var tskler.
fikirlerinize ihtiyacim var tskler.
0
derme çatma öğrenci evi bile imkansız. sıfırdansa.
0
3ay biriktirilse mesela başta esya depozito falan icin. 700e ev kiralansa kalan fatura falan iki kisinin kac para olucak yani faturalari. Kira ve fatura gidince temiz 700falan kaliyo geriye kabaca hesaplayinca yetmez mi
0
4 yıl önce kirası sadece 150 tl olan bir odada kalıyordum. O zaman tipleri bayaa iyi olan bi yerde garsonluk yapıyordum, fena da kazanmıyordum. Fazla fazla yetiyordu. Ama şu an iki kişi için değil 300, 900 liraya bile zor ev bulunduğunu düşünürsek imkansıza yakın diyorum.
edit: nerede tutmayı düşünüyorsunuz evi? o fiyata zor çünkü.
edit: nerede tutmayı düşünüyorsunuz evi? o fiyata zor çünkü.
0
part time dediğin alabileceğin en fazla 700-800 lira falan. iki kişi toplam 1500 diyelim. 3 ay birikti 4500. ikinci el alınsa beyaz eşyalar 1500-2000 arası gitti. bunun mobilyası mutfak eşyası yatağı ampulü ıvırı zıvırı bir sürü ufak ufak ufak masraf derken zor. hani olur da zor. ne bileyim 3 ay değil de 4 ay biriktirin daha rahat edersiniz.
0
madem öğrenciler özel ders de verebilirler. özel derse saldırsınlar. part timedan daha cok getirebilir.
0
Olan bi sey yok aslinda. Evden kacip sevgilimle eve cikmak gibi dusuncelerimiz konusmalarimiz var ama su zamana kadar hep okul bitsin de bi oyle falan dedik. Sonra dedim az once kendi kendime part timela da olur diye. Bilmiyorum nerde cikilir napilir. Istanbuldayim ama bagcilarda vs ciksak kizli erkekli diye vururlar bizi. Hem iyi bir semt olup hem ucuz olmasi lazim -imkansizi istiyorum-. Ben de su an garsonluk yapiyorum @kaffle tip genelde kizlara dusmuyor zaten cok fazla kiz ihtiyaci da olmuyor ama ayda 4kere gitsem mesela ekstra elimde 200lira oluyor. Asgari maas 949 gibi gicik bir rakammis son guncellemeye gore. Kabaca hesap yaptik iste mesela aylik akbil olsa 154 lira ediyor, 50 su 50 internet 100 elektrik(cok uctum ama max bakıyorum) 100de dogalgaz desem kirayla bin küsür ediyor. Garsonluga da haftasonu gitsek mesela ekstra 400 450de orda olsa bize kalan 500 yetmez mi yoksa ev gecindirmekten anlamiyorum ve salliyor muyum sfgsg
0
@klar aslinda resim ve ilkokul seviyesi ingilizce verebilirim. Erkek arkadasim da ingilizce mutercim tercumanlik okuyor o da verebilir kucuk insanlara ders ama piyasa nedir nolur bilemiyorum bi ara konusuldu bizim evde de gitsene yapsana ilan as falan diye temiz is aslinda
0
oha. harçlık+mutfak masrafına 500 lira mı? İMKANSIZ.
edit: amacım hevesini kaçırmak değil ama gerçekçi olmaya çalışıyorum.
edit: amacım hevesini kaçırmak değil ama gerçekçi olmaya çalışıyorum.
0
330 * 2 kredi alıyoruz. Ben her ay 100lirasini geri odeyebilmek icin kenara atiyorum 330 + 230 diyelim. @proletarier aller lander vereinigt euch zaten gercekci olmaniz daha iyi sanirim hevesim kacmiyor da neye ne kadar ihtiyac var anlarim belki dgsh
0
@minik donut canavari evet istanbul maalesef. 800 gibi verilse diye dusundum zaten. Bos falan deme :( ya valla annem evliymis benim yasimda -21 baba da 22- ana babayla bu kadar kalmak ne anlamiyo kimse beni. Cok zor dusununce nerdeyse 6 gun calis sadece aksamlari gorus vs olcak belki ama huzurlu bir uyku tatli yemek yeme saatleri gibi seyler fazla cezbediyor
0
sırf sadece tutumlu olursanız 2 kişi 500 lira mutfak masrafı. bir anne tutumluluğu gösteremeyeceğiniz için diyorum yoksa analarımız 200 liraya kralını çevirir o mutfağın da neyse. ee bütün para mutfağa gitti hiç mi dışarda ekstra bir harcama olmayacak falan.
özetle olmaz. ayrıca donut'ın da dediği gibi full time çalışıp asgari ücret alamayan insanlar var.
özetle olmaz. ayrıca donut'ın da dediği gibi full time çalışıp asgari ücret alamayan insanlar var.
0
Bence en büyük sorun ev. Geçen sene aylarca ev aradık 3 kız. Çok uçtu kiralar son 2 senedir. Mesela sahibinden'e göz attım şu an stüdyo ve 2+1 arası bütün evleri seçtim 1000 liraya kadar tutabileceğiniz evler ya Beylikdüzü'nde ya Maltepe'de, Pendik'te. Nerede okuyorsunuz, nerede çalışmayı planlıyorsunuz bilmiyorum ama önce bi evlere göz at bence. Buralar uygunsa sizin için düşünülebilir. Kişi başı aylık 1000 lira gibi bi para geçerse elinize düzeninizi oturttuktan sonra geçinmeniz çok zor olmaz. Ama 0 eşyayla eve çıkınca o epey zorlayacaktır. En başta evde yemek pişmesi lazım ki paranız yetsin. Önemli olan düzeni oturtana kadar ki zorluklar, emlakçı parası+depozito+ilk kira derken zaten kiranın neredeyse 3 katı para çıkıyor elinizden sadece evi tutma aşaması için.
edit: ben o zamanlar çalıştığım kafede 5 gün part time, 1 gün full, 1 gün izin şeklinde çalışıyordum ve maaşım 500 tl'ydi, bilgine. Ne kazanıyorsam tipti yani.
edit: ben o zamanlar çalıştığım kafede 5 gün part time, 1 gün full, 1 gün izin şeklinde çalışıyordum ve maaşım 500 tl'ydi, bilgine. Ne kazanıyorsam tipti yani.
0
@proletarier aller lander vereinigt euch zaten tutumlu olmak zorundayiz yani ben de birazcik annemi dusundum hani bizim de durumumuz fazla yok 4kisilik aileye ne kadar mutfak harcamasi yapiliyordur ki yari yariya azalacak sonucta
@minik donut canavari ya oyle anlamadim zaten ben de. Tabii ki yok oyle bir deneyimimiz :( ama okulum okulumun hatalarindan dolayi uzayacak gibi normalde seneye mezun olmam gerek ama 2 sene atabilir belki 3olur. O mezun olacak mesela götumüze bakicaz sonra cidden. Daha fazla ertelemek canimi sıkıyor
@kaffle evet bas cok zor cidden ki depozito olayi 2bine kadar cikiyor ev sahibinin cakalligiyla e bi de kirayi ilk 3ayini cart diye de isteyebilir. Okullar da cok ters benim florya onun ayazaga mesela... Orta yol bulmak imkansiza yakin yani iki diger ucu istanbulun resmen.disarda yenmez etmez bi sure ev yemegi problem degil makarna pisirip yeriz bi sure -romantik fakir edebiyati..-
@minik donut canavari ya oyle anlamadim zaten ben de. Tabii ki yok oyle bir deneyimimiz :( ama okulum okulumun hatalarindan dolayi uzayacak gibi normalde seneye mezun olmam gerek ama 2 sene atabilir belki 3olur. O mezun olacak mesela götumüze bakicaz sonra cidden. Daha fazla ertelemek canimi sıkıyor
@kaffle evet bas cok zor cidden ki depozito olayi 2bine kadar cikiyor ev sahibinin cakalligiyla e bi de kirayi ilk 3ayini cart diye de isteyebilir. Okullar da cok ters benim florya onun ayazaga mesela... Orta yol bulmak imkansiza yakin yani iki diger ucu istanbulun resmen.disarda yenmez etmez bi sure ev yemegi problem degil makarna pisirip yeriz bi sure -romantik fakir edebiyati..-
0
Bir de maalesef evli olmayan bir çift ve öğrenci olarak bir sürü evsahibinin istemediği kiracı profili içinde olacaksınız.
0
@kaffle saclarim da mavi cidden daha da guzellik katıyorum bu profile sdhs evliyiz ya biz :))) falan desek olmaz mi bu isler illa cuzdan mi istiycekler
0
Evlenip öyle tutun evi :) şaka bi yana bi cesaret eve çıkarsanız maddi açıdan çok zorlanıp pişman olursunuz. İstanbul harici bir şehir olsaydı durum tamamen farklı olurdu tabi
0
eve çıksanız bile bir süre sonra geçinemeyip birbirinizi yiyebilirsiniz
kendinize hedef koyun, motive olun, para biriktirin, para biriktirmek iyidir :)
en iyimser tahminle
depozito + emlakçı parası + ilk kira 3 bin lira
sadece buzdolabı, yatak, tabak çanak, ocak ve koltuk alsanız 3bin lira da buraya lazım olacak. 800 kira + 200 faturalar (35 TL elektrik-15 Tl su-25 TL apartman aidatı 100 TL de doğalgaz desek) 50 TL cep telefon, 250 akbilleriniz olsa (akbili bilmiyorum gerçi ben istanbullu değilim) 1300 TL ediyor 1 aylık aç yaşam :)) kısacası ağzını açıp "eve çıkacam" demek 7-8 bin lira demek bilmem artık kaç ayda biriktirirsiniz...ki bence en azından 2-3 ay daha götürecek kadar da para koymanız lazım.
bir de evlerinizden en azından eşya desteği alamaz mısınız? özelikle kettle, tencere, perde, yolluk, minder, söküp kendiniz taşıyabileceğiniz dolap gibi şeyler bile olabilir bunlara bi göz atın
kendinize hedef koyun, motive olun, para biriktirin, para biriktirmek iyidir :)
en iyimser tahminle
depozito + emlakçı parası + ilk kira 3 bin lira
sadece buzdolabı, yatak, tabak çanak, ocak ve koltuk alsanız 3bin lira da buraya lazım olacak. 800 kira + 200 faturalar (35 TL elektrik-15 Tl su-25 TL apartman aidatı 100 TL de doğalgaz desek) 50 TL cep telefon, 250 akbilleriniz olsa (akbili bilmiyorum gerçi ben istanbullu değilim) 1300 TL ediyor 1 aylık aç yaşam :)) kısacası ağzını açıp "eve çıkacam" demek 7-8 bin lira demek bilmem artık kaç ayda biriktirirsiniz...ki bence en azından 2-3 ay daha götürecek kadar da para koymanız lazım.
bir de evlerinizden en azından eşya desteği alamaz mısınız? özelikle kettle, tencere, perde, yolluk, minder, söküp kendiniz taşıyabileceğiniz dolap gibi şeyler bile olabilir bunlara bi göz atın
0
@sen olmayan cocuk benim oyle olsa kosarak cikmistim zaten ya cok pahali cidden burasi
@niye ama en iyimser tahminin aglatti resmen beni 7-8 bin :'( e evet yani koca dolabim var dedem vefat ettikten sonra iki kisilik dolap bana gecti bu tasinir yataklar tasinir ne bileyim kucuk kucuk seyler de olur elbet ama beyaz esya koltuk vs sart sonuçta ve bu artik öğrenci evinden cok "sevgili evi" olcagi icin bok bok seyler istemiyor insan. Gecim sıkıntısi kavgasi da korkunc bir sey cidden :c
@niye ama en iyimser tahminin aglatti resmen beni 7-8 bin :'( e evet yani koca dolabim var dedem vefat ettikten sonra iki kisilik dolap bana gecti bu tasinir yataklar tasinir ne bileyim kucuk kucuk seyler de olur elbet ama beyaz esya koltuk vs sart sonuçta ve bu artik öğrenci evinden cok "sevgili evi" olcagi icin bok bok seyler istemiyor insan. Gecim sıkıntısi kavgasi da korkunc bir sey cidden :c
0
@minik donut canavari sikintiyla esya arasinda bir baglanti kuramadim soylemek istedigim sey bir magazada bile yanyana durup ev hayali kurup yanina kacmak istiyorum. Ayrica sevhili evi olacak iste illa tam zamanli is mi lazim :d
0
eğer istediğin evi kurmak istiyorsan en az 9bin lira gider. uyduruk kıytırık eşya istemiyorum demişsin, eşya segmenti değiştiğinde fiyat çok hızlı artıyor. en düşük maliyetli eşyalarda da durum bu.
arkadaiın dediği doğru eve çıkınca birbirinizi yiyebilirsiniz. acele karar vermemek lazım. bi biriktirin paraları atın kenara, ondan sonra kararınızı verin. 3 ay içinde çıkacakmış gibi biriktirin, nedir yani.
aylık 500 liraya mutfak masrafı yeterli olur. ben 7 senelik öğrencilik hayatımda pazara çıkmayı biraz geç fark ettim, ama bir kere farkına varınca her şey iyi gidiyor. özellikle son 2 senemde ayda 800-900 liraya sadece 450 lira ev gideri verip, kalan 450 lirayla hem karnımı iyi doyurdum hem de sosyal aktivitelerden mahrum kalmamaya çalıştım. ha noldu her haftasonu çıkmadım dışarı belki ama, insanları eve gelmeye ikna ettim falan. ama sizin yol parası sıkıntınız da var. ki istanbulda kiralar daha pahalı. ev masrafınız kelle başı nerden baksan 500-550 lira.akbil aylık kelle başı 150 desek (iyimser bakışla) etti sana 1400 lira. maaşınız ve öğrenimle kala kala size maks 600 kalır. o iş olmaz hacı.
belki 5 ay kadar para biriktirdikten sonra olur.
arkadaiın dediği doğru eve çıkınca birbirinizi yiyebilirsiniz. acele karar vermemek lazım. bi biriktirin paraları atın kenara, ondan sonra kararınızı verin. 3 ay içinde çıkacakmış gibi biriktirin, nedir yani.
aylık 500 liraya mutfak masrafı yeterli olur. ben 7 senelik öğrencilik hayatımda pazara çıkmayı biraz geç fark ettim, ama bir kere farkına varınca her şey iyi gidiyor. özellikle son 2 senemde ayda 800-900 liraya sadece 450 lira ev gideri verip, kalan 450 lirayla hem karnımı iyi doyurdum hem de sosyal aktivitelerden mahrum kalmamaya çalıştım. ha noldu her haftasonu çıkmadım dışarı belki ama, insanları eve gelmeye ikna ettim falan. ama sizin yol parası sıkıntınız da var. ki istanbulda kiralar daha pahalı. ev masrafınız kelle başı nerden baksan 500-550 lira.akbil aylık kelle başı 150 desek (iyimser bakışla) etti sana 1400 lira. maaşınız ve öğrenimle kala kala size maks 600 kalır. o iş olmaz hacı.
belki 5 ay kadar para biriktirdikten sonra olur.
0
Mezun olduktan sonra İstanbul dışında bir şehirde yaşamayı da düşünebilirsiniz, Ankara mesela kiralar açısından çook daha yaşanabilir düzeyeydedir.
0
bu arada insanlar atlamış ama eğer okulu bitirmeden "kocaya kaçarsan" o harcamalarınıza bir de okul harcı eklenecek. okul harcı eklenmesin istiyorsan okulu bitireceksin, o zaman da part time değil, normal bir işe girersin. 5-6 ay maaş biriktirip kendi istediğiniz eve çıkabilirsiniz.
ucuz kiralık daire bulacaksınız, onun depozitosu, kirası derken part time ile 1-2 ayda halledemeyeceğiniz kadar para demek. part time işte de 800 baya uçuk olmuş. bir çok sektörde 70 saat çalışanların 950 lira aldığını hesaba katarsan, hesap et oradan.
yalnız imkansız değil tabii. gerçekten ama gerçekten gırtlaktan baya bir kısıp, ucuz, küçük, mobilyalı (ya da sadece beyaz eşyalı) daire bulup, 5-6 ay biriktirdiğiniz para ile bir deneyebilirsiniz belki ama yine birin paragraf sorun olacaktır.
tabii oturup kalem kağıt alıp, fiyat soruşturup, hesap yapıp girmen lazım buna. sen biraz gece dışarı çıkamıyorum, okul konusunda, erkek arkadaş konusunda, ev işleri konusunda ailemle kavga ediyorum bunalımı ile davranıyor gibisin.
ucuz kiralık daire bulacaksınız, onun depozitosu, kirası derken part time ile 1-2 ayda halledemeyeceğiniz kadar para demek. part time işte de 800 baya uçuk olmuş. bir çok sektörde 70 saat çalışanların 950 lira aldığını hesaba katarsan, hesap et oradan.
yalnız imkansız değil tabii. gerçekten ama gerçekten gırtlaktan baya bir kısıp, ucuz, küçük, mobilyalı (ya da sadece beyaz eşyalı) daire bulup, 5-6 ay biriktirdiğiniz para ile bir deneyebilirsiniz belki ama yine birin paragraf sorun olacaktır.
tabii oturup kalem kağıt alıp, fiyat soruşturup, hesap yapıp girmen lazım buna. sen biraz gece dışarı çıkamıyorum, okul konusunda, erkek arkadaş konusunda, ev işleri konusunda ailemle kavga ediyorum bunalımı ile davranıyor gibisin.
0
" 4kisilik aileye ne kadar mutfak harcamasi yapiliyordur ki "
diyebilen birinin değil ayrı eve çıkması, böyle bir olasılığı hayal etmesi bile namümkün.
önce o ayaklar suya inecek, Türkiye'den, yaşam koşullarından, maaşlardan, çarşı pazar masraflarından haberdar olunacak ondan sonra belki hayal kurmaya başlayabilirsiniz.
diyebilen birinin değil ayrı eve çıkması, böyle bir olasılığı hayal etmesi bile namümkün.
önce o ayaklar suya inecek, Türkiye'den, yaşam koşullarından, maaşlardan, çarşı pazar masraflarından haberdar olunacak ondan sonra belki hayal kurmaya başlayabilirsiniz.
0
Kendi eviniz olsa bile su ara en az 300 lira dogalgaz, 100 lira elektrik, 70/80 lira internet, 30/40 lira su parasi 30 lira aidat var. Mutfak masrafi da en az 400 tl.
Aylik sabit giderleriniz bunlara 1000 lira kira desek 2000 liraya yakin aylik gideriniz var sabit. Buradan yola cikarak hesaplamaya devam.
Bu arada yaklasik 6/7 senedir tek basima kendi evimse yasiyorum ve iyi bir maas aliyordum cebimde 20.000 lira varken eve ciktim. Beyaz esya koltuk perdeleri bile 3 sene once aldim. Her seye ihtiyacimiz yok aslinda ama ben camasiri elde yikamayida gunluk yemek yapmayida biliyorum her seyin 4/4 luk olmasi gerekmiyor.
Aylik sabit giderleriniz bunlara 1000 lira kira desek 2000 liraya yakin aylik gideriniz var sabit. Buradan yola cikarak hesaplamaya devam.
Bu arada yaklasik 6/7 senedir tek basima kendi evimse yasiyorum ve iyi bir maas aliyordum cebimde 20.000 lira varken eve ciktim. Beyaz esya koltuk perdeleri bile 3 sene once aldim. Her seye ihtiyacimiz yok aslinda ama ben camasiri elde yikamayida gunluk yemek yapmayida biliyorum her seyin 4/4 luk olmasi gerekmiyor.
0
@blackjackdavey bence de 500 çok fazla ve sevgilim ev yemeği yiyen spor yaptığından fastfooddan olabildiğince kaçan biri. patates tavuk haşlayıp bi de makarna koysan önüne 30 gün yer gık demez. 150 lira ikimizin akbil masrafı oluyor kişi başı değil.
sigara içmiyoruz :D
@nawar okula tek kuruş ödemiyorum tam bursluyum harcım vs yok. ailemle sıkıntılarım da var evet ama dışarı izin vermeme muhabbeti falan değil olmuyor uygun değiliz birbirimize yani ve sevgilimle küçük bir yuva kurmak her şeyden daha güzel geliyor şu an.
@warrior princess şimdi yargıya varmadan keşke kastettiğimi anlasaydın. durumumuz iyi değil diye belirttim arkasından da o cümleyi kurdum. anlatmak istediğim şey bizim eve zaten 500 liralık mutfak masrafı yapılmıyordur iki kişi için bile çok fazla bu anlamına geliyordu. tabii ki aylık mutfak masrafı 1000 olan da vardır 200 olan da vardır ama içinde olduğum durumu belirten bir cümleydi.
@selam öeh naptın 4 kişilik eve bile 60 70 lira geliyor doğalgaz. merkezi ısıtma sistemi var ama işte ocaktı banyoydu bu kadar ediyor. elektriği de 100 harcadığımızı sanmam ki çıktığı hiçbir odanın ışığını kapatmayan bir kardeşim var. internet sınırsız 50 tl mesela. azcık uçmuşsun :)
sigara içmiyoruz :D
@nawar okula tek kuruş ödemiyorum tam bursluyum harcım vs yok. ailemle sıkıntılarım da var evet ama dışarı izin vermeme muhabbeti falan değil olmuyor uygun değiliz birbirimize yani ve sevgilimle küçük bir yuva kurmak her şeyden daha güzel geliyor şu an.
@warrior princess şimdi yargıya varmadan keşke kastettiğimi anlasaydın. durumumuz iyi değil diye belirttim arkasından da o cümleyi kurdum. anlatmak istediğim şey bizim eve zaten 500 liralık mutfak masrafı yapılmıyordur iki kişi için bile çok fazla bu anlamına geliyordu. tabii ki aylık mutfak masrafı 1000 olan da vardır 200 olan da vardır ama içinde olduğum durumu belirten bir cümleydi.
@selam öeh naptın 4 kişilik eve bile 60 70 lira geliyor doğalgaz. merkezi ısıtma sistemi var ama işte ocaktı banyoydu bu kadar ediyor. elektriği de 100 harcadığımızı sanmam ki çıktığı hiçbir odanın ışığını kapatmayan bir kardeşim var. internet sınırsız 50 tl mesela. azcık uçmuşsun :)
0
ayça sana kalsa her halükârda mutlu mesut bir evceğiniz olacak ama bence girme o işlere.
istanbulda 2 tam maaşla bile zor geçiniyor insanlar, part time işler ve 2 bursla?
imkansıza yakın
istanbulda 2 tam maaşla bile zor geçiniyor insanlar, part time işler ve 2 bursla?
imkansıza yakın
0
@efrasiyab87 iki gönül bir olunca samanlık seyran misali işte. ya elbette zor ama temizinden 3 sene var önümüzde bu şekilde
0
doğalgaz 60-70 mi diyecektim ki merkezi ısıtma demişsin. E ne kadar aylık? Sırf ocak banyoya tabii 15-20 lira falan gelir. Ama özellikle biraz eski yalıtımsız bir evde olursanız ayda 250-300 doğalgaz garanti.(kombi) Camlar daha iyi olursa mantolama falan varsa düşebilir ama o zaman da kiranız artabilir. İyi ev seçimi şart.
0
Solem2
https://eksisozluk.com/entry/48001993?utm_source=facebook&utm_medium=wall&utm_campaign=social&utm_content=beklenen+buyuk+istanbul+depremi&utm_term=0Şu entry'ye bakarak; bugüne dek başka milletlerin bi sürü felaket senaryolarına maruz kaldık, ben arkadaşın biraz abarttığını ama haklı olduğunu düşünüy
eksisozluk.com
Şu entry'ye bakarak; bugüne dek başka milletlerin bi sürü felaket senaryolarına maruz kaldık, ben arkadaşın biraz abarttığını ama haklı olduğunu düşünüyorum.
Şu entry'ye bakarak; bugüne dek başka milletlerin bi sürü felaket senaryolarına maruz kaldık, ben arkadaşın biraz abarttığını ama haklı olduğunu düşünüyorum.
0
abartmış. istanbul'un %99'u köylü, deprem olunca sağ kalanların hepsi memleketine dönecektir. sivasın nüfusu 10 katlayacaktır.
kalan binaları falan da askerler korur, dafyar tatbikatları boşuna yapılmıyor.
yollar zaten tıkalı, deprem olunca insanlar arabaya binip kaçmaz genelde duruma bakarlar birkaç gün.
kalan binaları falan da askerler korur, dafyar tatbikatları boşuna yapılmıyor.
yollar zaten tıkalı, deprem olunca insanlar arabaya binip kaçmaz genelde duruma bakarlar birkaç gün.
0
bu entry biraz abartı ama o başlıkta meşhur başka bir entry vardı, o çok gerçekçiydi mesela. bulursam ekleyeceğim.
@divit %99 köylü diyorsun da depremden etkilenecek asıl kısım kıyı şeridindeki ilçeler. alt kesimin çoğu da oralarda yaşamıyor.
edit: eksisozluk.com
eksisozluk.com
@divit %99 köylü diyorsun da depremden etkilenecek asıl kısım kıyı şeridindeki ilçeler. alt kesimin çoğu da oralarda yaşamıyor.
edit: eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
Varsa şekliniz 22 Kasım 2014 istanbul depremi başlığına bekleriz :))
Şaka tabi Allah deprem vermesin ama arkadas abartmış
Şaka tabi Allah deprem vermesin ama arkadas abartmış
0
entryi okurken the walking deads i izler gibi hissettim kendimi nedense :)
0
çok uzun ve kaliteli olduğunu düşündüğüm şu entry'yi okumanızı şiddetle öneririm,
eksisozluk.com
senaryo bana korkunç ve biraz abartılı geldi ama entry'yi yazan kişinin çok bilgili olduğunu düşünüyorum. o senaryo dışındaki tüm bölümlerde çok mantıklı geldi bana yazdıkları. haliyle ister istemez o senaryosunun da makul olduğunu düşünmek zorunda hissediyorum.
eksisozluk.com
senaryo bana korkunç ve biraz abartılı geldi ama entry'yi yazan kişinin çok bilgili olduğunu düşünüyorum. o senaryo dışındaki tüm bölümlerde çok mantıklı geldi bana yazdıkları. haliyle ister istemez o senaryosunun da makul olduğunu düşünmek zorunda hissediyorum.
0
bir yerden bir yere göç etmek öyle kolay olmuyor, sivas'ın nüfusu ona katlanmaz yani. 99 depreminden sonra insanlar hala akın akın kocaeli'ye gelmekte, kaynaklar burada çok çünkü. o yolların kapanması filan hep gerçek, 99 depreminde kocaeli içinde normalde 10 dakikalık yol 2 saatte gidilebilmişti. açlık, susuzluk, barınma gibi sorunlar mutlaka olacaktır. yine 99 depreminde yaz olduğu için sokakta, çadırda yatabildik, hava soğuyana kadar fahiş fiyata da olsa barakalar da yapabildik ama soğukta bunlar mümkün olmayacaktır. krizden nemalanmaya çalışan birsürü soyguncu çıkacaktır ortaya, ölüleri soyacaklardır. bunlar hep yaşanmış şeyler ne yazık ki. kocaeli'nin yanında ona iyi kötü destek olan 15 milyonluk şehir vardı, o 15 milyonluk şehir yıkıldığında yanında kimse olamayacak.
0
haklı olduğu konular var ama en basitinden başlayayım; herkesin çadıra ihtiyacı olmayacak. misafirhaneler, kışlalar, yatakhaneler, yurtlar hatta kapalı spor salonları afetlerde afetzedelerin kullanımına açılır.
istanbul çölün ortasında da durmuyor. su sıkıntısı çıkabilir ama denildiği gibi binlerce kamyonluk bir olay değil bu. istanbul baştan sona yıkılmayacak. yıkılan semtleri başka semtler düzeltecek, böyle düşünün.
afet anında seferberlik ilan edilmez. fakat asker yardım için bölgedeki tüm birlikleri teyakkuza geçirebilir.
kamu hizmetleri de bölgelere kurulan çadırlarda devam ettirilir. van'da bunun örneği yaşandı. prefabrik okullar, sağlık ocakları kuruldu.
ve unutmayın, istanbul'daki bir depremde dost düşman tüm ülkeler birlik olup buraya akacaktır. 17 ağustos depreminde bölgeye ulaşan ilk ekip israil'dir. bunu unutmayın.
istanbul çölün ortasında da durmuyor. su sıkıntısı çıkabilir ama denildiği gibi binlerce kamyonluk bir olay değil bu. istanbul baştan sona yıkılmayacak. yıkılan semtleri başka semtler düzeltecek, böyle düşünün.
afet anında seferberlik ilan edilmez. fakat asker yardım için bölgedeki tüm birlikleri teyakkuza geçirebilir.
kamu hizmetleri de bölgelere kurulan çadırlarda devam ettirilir. van'da bunun örneği yaşandı. prefabrik okullar, sağlık ocakları kuruldu.
ve unutmayın, istanbul'daki bir depremde dost düşman tüm ülkeler birlik olup buraya akacaktır. 17 ağustos depreminde bölgeye ulaşan ilk ekip israil'dir. bunu unutmayın.
0
tabi benim dediğim durum ilk şokun atlatıldığı ilk 1 aylık kısım. yoksa istanbula meteor düşse jupiter çarpsa yine de dışarıya göç olmaz.
99'da bizim apartmanda çizik bile yoktu ama herkes evini satıp ataşehire taşınmıştı tabanı kayalık diye dedikodu çıktığı için. bu durumda da illaki köylerine göçecekler, özellikle boktan semtlerde yaşayanlar direkt gider daha sonra geri gelmek üzere.
kıyı kesimi baya bi kentsel dönüşüme girdiği için daha az etkilenecektir diye düşünüyorum.
tabi depremden ne anlıyoruz o da başka. mesela plazalar yıkılacak mı sayıyoruz? maslak-levent bölgesi yıkılırsa uluslarası şirketler bile göte gelir
99'da bizim apartmanda çizik bile yoktu ama herkes evini satıp ataşehire taşınmıştı tabanı kayalık diye dedikodu çıktığı için. bu durumda da illaki köylerine göçecekler, özellikle boktan semtlerde yaşayanlar direkt gider daha sonra geri gelmek üzere.
kıyı kesimi baya bi kentsel dönüşüme girdiği için daha az etkilenecektir diye düşünüyorum.
tabi depremden ne anlıyoruz o da başka. mesela plazalar yıkılacak mı sayıyoruz? maslak-levent bölgesi yıkılırsa uluslarası şirketler bile göte gelir
0
resmen aklına gelen her sistemi çökertmiş ve biraz uçmuş. "o çöker, bu çöker, yaa aslında şu da çökse" gibi fantastik bir şey olmuş bence. ben anladığım kısmı söyleyeyim, istanbul'un 5-6 tane barajı ayrıca şehir dışından gelen iki su kaynağı da var. onlardan biri melen'in kapasitesi zaten baya büyük (söyleyin entrysinde bunu da çökertsin). istanbul'un en büyük içme suyu arıtma tesisi ömerli 3 farklı kaynaktan (ömerli, darlık ve melen) su alır, 5 tane birbirinden bağımsız arıtma tesisinde arıtır ve şehre (avrupa yakası dahil) farklı isale hatlarından gönderilir. yani hepsinin aynı anda işlevsiz hale gelmesi imkansız gibi bir şey. üstelik bu tesislerin her biri kişi başı günde 100 litre su tüketimine göre inşa edilmiştir. arkadaşın "herkes günde 4 pet şişe içse" hesabını da güzelce karşılar yani. afet zamanı ben musluk suyu içemem erikli pet isterim diyen de çıkmaz heralde.
0
Kritik soru su: Elektrik su gibi alt yapi hizmetleri ne kadar aksayacak? Eger buyuk bir aksaklik olacaksa arkadas hakli. Buyuk bir aksaklik olmayacaksa felaket o kadar buyumez.
Kesine yakin olacagini bildigimiz altyapi sorunlari: telefon, internet ve karayolu trafigi en azindan 1 hafta iptal. Sehirici trafigi de eger kilitli olursa bu durum diger altyapilarin saglanmasini engelleyebilir.
Kesine yakin olacagini bildigimiz altyapi sorunlari: telefon, internet ve karayolu trafigi en azindan 1 hafta iptal. Sehirici trafigi de eger kilitli olursa bu durum diger altyapilarin saglanmasini engelleyebilir.
0
depremi izmit'te yasamis ve ailesinden birkac kisi kaybetmis birisi olarak sunu soyleyebilirim, hastanelerin felaket aninda dogru durust isleyecegini dusunmek abesle istigaldir. binlerce, on binlerce insana bakmak zorunda kalacak hastanelerde bir film dahi cekilemeyecek, gorunurde bir seyi olmayan insanlar ic kanamadan olecek.
olen insanlarin bir yerden bir yere defin icin goturulmesi ancak ve ancak akraba es dost imkanlariyla mumkun olacak. bize oyle oldu.
uzun zaman sokakta yattik kalktik, evin tam karsisi mezarlikti, kucuk bir koy orasi ve onlarca insanin cenazesine sahit olduk. istanbul'da olusacak tabloyu hayal dahi etmek istemiyorum, zira uc bes gunden sonra kaldirilamayacak cenazelerden gercekten de butun sehri koku saracak, hastaliklar basgosterecek. yazin hele, bu durum cok daha ciddi sorunlara yol acacak. tum bu ortamdan sehrin su sebekelerinin etkilenmeyecegini dusunmek de sacmalik. sadece izmit'te gunlerce su akmadi. elektrik olmadi. bir sans eseri istanbul'da yasayan teyzemlerin sag oldugunu ogrendik -depremin izmit'te degil istanbul'da oldugunu saniyorduk cunku. yanimiza gelmeleri uc gun surdu cunku izmit'e giden yollar kapaliydi.
izmit'te yasanan deprem kucucuk, binde bir olcekte bir modeldi bence istanbul depremi icin, daha da yazardim yasanan drami ve mahrumiyeti, ama ellerime titreme geldi hatirlamak on bes sene sonra bile nasil da can yakiyor.
olen insanlarin bir yerden bir yere defin icin goturulmesi ancak ve ancak akraba es dost imkanlariyla mumkun olacak. bize oyle oldu.
uzun zaman sokakta yattik kalktik, evin tam karsisi mezarlikti, kucuk bir koy orasi ve onlarca insanin cenazesine sahit olduk. istanbul'da olusacak tabloyu hayal dahi etmek istemiyorum, zira uc bes gunden sonra kaldirilamayacak cenazelerden gercekten de butun sehri koku saracak, hastaliklar basgosterecek. yazin hele, bu durum cok daha ciddi sorunlara yol acacak. tum bu ortamdan sehrin su sebekelerinin etkilenmeyecegini dusunmek de sacmalik. sadece izmit'te gunlerce su akmadi. elektrik olmadi. bir sans eseri istanbul'da yasayan teyzemlerin sag oldugunu ogrendik -depremin izmit'te degil istanbul'da oldugunu saniyorduk cunku. yanimiza gelmeleri uc gun surdu cunku izmit'e giden yollar kapaliydi.
izmit'te yasanan deprem kucucuk, binde bir olcekte bir modeldi bence istanbul depremi icin, daha da yazardim yasanan drami ve mahrumiyeti, ama ellerime titreme geldi hatirlamak on bes sene sonra bile nasil da can yakiyor.
0
pasp
..sizin de hiç kendi fotolarınıza bakınca "bu kim la?" dediğiniz oluyor mu?ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma
..sizin de hiç kendi fotolarınıza bakınca "bu kim la?" dediğiniz oluyor mu?
ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma durumu, kendimi tanıyamadım cidden, bazen aynaya bakınca da oluyor. ufak çaplı bir panik atak krizi geçirdim. beynim mi yandı noldu ya? kısa devre mi oluyor ki böyle?
ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma durumu, kendimi tanıyamadım cidden, bazen aynaya bakınca da oluyor. ufak çaplı bir panik atak krizi geçirdim. beynim mi yandı noldu ya? kısa devre mi oluyor ki böyle?
0
@take a minute: neden olarak olabilir tabi de, neden böyle söylediğini anlayamadım, açıklayabilir misin?
not: kızmadım tabi, böyle bir tanı koymanın nedenini merak ettim. zaten düzgün bir tipim olmadığı için özgüven sorunum tiple alakalı olarak pek yok -"nasıl yani lan??" dersen, yani tiplerle çok alakam yok, onu demeye çalışıyorum. güzele güzel derim çirkine çirkin derim, falan.
aslında daha çok beynimde mi bir sorun var, onu anlamaya çalışıyorum ben. antidepresan kullanmaya başladım 1.5 ay önce -okb nedeniyle ama- etkisi olabilir mi?
not: kızmadım tabi, böyle bir tanı koymanın nedenini merak ettim. zaten düzgün bir tipim olmadığı için özgüven sorunum tiple alakalı olarak pek yok -"nasıl yani lan??" dersen, yani tiplerle çok alakam yok, onu demeye çalışıyorum. güzele güzel derim çirkine çirkin derim, falan.
aslında daha çok beynimde mi bir sorun var, onu anlamaya çalışıyorum ben. antidepresan kullanmaya başladım 1.5 ay önce -okb nedeniyle ama- etkisi olabilir mi?
0
geçen saçlarımı topladım. rastgele seri selfi çektim. omuz hizasında şu an saçlar, erkeğim. nasıl görünüyor merak ediyorum. neyse böyle kendime bakıyorum. bi an kendime yabancılaştım evet. daha önceden gördüğüm birine benzemeye başladım. o kişi sasha grey idi. şu gifi:
www.oystermag.com
kadın pornografik aktris..
neyse sonra sakal bıraktım kendime gelebilmek için.
www.oystermag.com
kadın pornografik aktris..
neyse sonra sakal bıraktım kendime gelebilmek için.
0
Sesimle ilgili birkaç kez benzer yabancılaşma yaşadım ama sonra kabullendim mi artık ne olduysa geçti ve uzun zamandır olmuyor.
0
@take a minute: yok yok, kimse çirkin güzel vs demiyor zaten, yanlış değerlendirdin bence durumumu. benimki daha çok "bu kim?" dediğim bir durum. yani kendimi tanıyamıyorum, yabancılaşıyorum. bunun görselliğin verdiği hissiyatla değil, benim kendimi tanıyamamamla alakası var. yani diğer insanların görüşleri ile ilgili bir sorunum yok, aralarında güzel bulan da var çirkin bulan da, göreceli bir şey çünkü. zaten güzelliğin/çirkinliği karakterle ilgili olduğunu biliyorum -yaş olmuş 29 :D - fiziksel bir sorun mu var benim algımda yani, onu anlamaya çalışıyorum.
@an engineer: bak bu da ilginçmiş.
@namus ninjası: AHAHHAHASDJKASLDHSAKŞDJDKŞDNEWQIOCŞEW yarıldım gece gece afddasdfkdiaskf
@an engineer: bak bu da ilginçmiş.
@namus ninjası: AHAHHAHASDJKASLDHSAKŞDJDKŞDNEWQIOCŞEW yarıldım gece gece afddasdfkdiaskf
0
Ozguvensizlik kesinlikle. O yuzden asamiyo bazi insanlar kendilerini. Ben ds dahil mesela.
0
özgüven sorunuyla bunu ilişkilendirmek nasıl bi mantık anlamadım ben.bana da oluyo.hatta bazen aynaya baktıgımda hissediyorum bunu, o zaman daha korkunç.
0
Bence bu soruyu bir de buradaki psikologlara, pdrcilere falan sorun. Onlar daha çok yardımcı olurlar diye düşünüyorum
0
herkesin başına geliyor ara sıra. özgüven ile de alakali degil bence, cok ciddi boyutlarda olsaydi nörolojik bir problem olabilirdi ancak. şuraya bir bakalım.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
fotodan ziyade aynaya bakınca oluyor :)
işin garibi ben kendime bakmak bile istemiyorum çoğu zaman.
işin garibi ben kendime bakmak bile istemiyorum çoğu zaman.
0
cevaplar için teşekkürler. dediğim gibi, özgüvensizlik gibi bir durumdan ziyade, fiziksel bir problem varmış gibi geliyor bana. yani yabancılaşma hissi şunun gibi: akşam işten gelip evinize girersiniz ya, ev size ait gelmez bir an, onun gibi. o yüzden, her ne kadar tiklesem de, özgüvensizlik cevapları bana doğru gelmiyor. yani tipimle ilgili bir sorunum yok, şimdi tipsizim dedim diye tipimle ilgili bir sorunum olduğu zannedilmesin, herkesin tipi kendine :P şaka bir yana, ben dış görünüşe önem vermem pek, başkalarına çok çirkin gelen adamlara aşık olmuşluğum olmuştur çok. çok beğenildiğim ve güzel bulunduğum da olmuştur, çirkin bulunduğum da, güzellik ve çirkinlik çok göreceli şeyler çünkü. bunu bildiğim için özgüven olayını çok önemsemiyorum -zaten önemsemediğinizde asıl öyle bir güvensizlik varsa gidiyor. ki yaşlanınca herkes buruşuyor zaten :D -
dediğim daha ziyade, yukarda da belirttiğim gibi, çok tanıdık bir yerin yabancı gelmesi gibi ya da karşınızdaki insanların yabancı gelmesi gibi. cotard sendromu mu diyeceğim allah muhafaza, ama küçük yaşlarda ortaya çıkan genetik bir rahatsızlık diye biliyorum ben onu, o yüzden sanmıyorum.
fiziksel olarak ne olabileceğine dair bilgisi olan var mıdır? ilaç kullanmaya başladıktan sonra kulaklarımda da uğuldamalar başladı ama sadece yatar vaziyetteyken oluyor.
dediğim daha ziyade, yukarda da belirttiğim gibi, çok tanıdık bir yerin yabancı gelmesi gibi ya da karşınızdaki insanların yabancı gelmesi gibi. cotard sendromu mu diyeceğim allah muhafaza, ama küçük yaşlarda ortaya çıkan genetik bir rahatsızlık diye biliyorum ben onu, o yüzden sanmıyorum.
fiziksel olarak ne olabileceğine dair bilgisi olan var mıdır? ilaç kullanmaya başladıktan sonra kulaklarımda da uğuldamalar başladı ama sadece yatar vaziyetteyken oluyor.
0
sen olmayan cocuk benim
Neydi bu çikolatanın adı? geçenlerde duyurudan bir arkadaş tavsiye etmişti alın diye..
Neydi bu çikolatanın adı? geçenlerde duyurudan bir arkadaş tavsiye etmişti alın diye..
0
arkadaş o duyuruyu yaptığında yakınlarda a101 yoktu, dünden önceki gün açılmış hemen bir sokak arkaya :) hemen bi koşu gidip alayım çikolatalardan . çok teşekkür ederim herkese.
0
peki lindt sürekli olarak gelecek mi yoksa bim'in star wars oyuncakları gibi dönemsel mi?
0
Lindt markası. Ben açmıştım duyuruyu. Haftalık geliyor ama bazı şubelerde 1-2 ay kalıyor bitene kadar. Afiyet olsun :)
0
Ne ozelligi var ki o fiyatına gore? 2 liralık ulkerden etiden ne farki var? Once sorayim da aldiktan sonra bu muymus demeyeyim. 7 lira sonucta. Beklentim büyük asfd
0
sen olmayan cocuk benim
az önce açılan caner taslaman hakkındaki sorudan yola çıkarak youtube da dolaşırken bir video da Cihan Saçlıoğlu hoca sonsuz evrenler teorisi için deneysel dedi, caner taslaman da aksini iddia etti. hangisi doğrudur? ?
az önce açılan caner taslaman hakkındaki sorudan yola çıkarak youtube da dolaşırken bir video da Cihan Saçlıoğlu hoca sonsuz evrenler teorisi için deneysel dedi, caner taslaman da aksini iddia etti. hangisi doğrudur? ?
0
şu anki bilimsel mantığımıza göre: deneysel olup olmadığını bilmiyoruz.
ileride belki yeni teknolojik gelişmelerle ya da yeni bir kaç buluşla bunun deneysel olup olmadığı, ya da sonsuz evrenler teorisinin (10 boyutlu evren teorisidir umarım bahsettiğin) gerçek olup olmadığı belli olabilir.
ama şu anki durumda deneysel değildir.
ileride belki yeni teknolojik gelişmelerle ya da yeni bir kaç buluşla bunun deneysel olup olmadığı, ya da sonsuz evrenler teorisinin (10 boyutlu evren teorisidir umarım bahsettiğin) gerçek olup olmadığı belli olabilir.
ama şu anki durumda deneysel değildir.
0
neyi sorduğumu ben de bilmiyorum :) aşağıdaki linkte geçiyor sonsuz evrenler teorisi isterseniz bakabilirsiniz, eğer sizin dediğiniz şeyden bahsediliyorsa video da koskoca bir fizik profesörü yanlış bilgi veriyor.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
şu an fizik teorilerinden çıkartılan sürüyle yorumdan biridir sadece. yanlışlanamaz çıkabilir. o durumda da müddeinin elinde patlar. yani cihan hocanın elinde patlar.
tartışmanın o anında, cihan hocanın ıstırabını ve verdiği tepkilerin taslamanı başından savmaya (beyhude) çabalamasından ibaret olduğunu görmüşsünüzdür umarım.
tartışmanın o anında, cihan hocanın ıstırabını ve verdiği tepkilerin taslamanı başından savmaya (beyhude) çabalamasından ibaret olduğunu görmüşsünüzdür umarım.
0
caner taslaman ile tartışmalarındaki haklıyı ya da haksızı aramıyorum. sadece fizikten gram anlamayan biri olarak sordum soruyu.
0
oradaki kalkıp giden fizikçinin yanlış olduğu ve doğru olduğu noktalar var. şu an için sonsuz evren teorisi ile ilgili elde bir takım algoritma ve hesaplamalar dışında kesin bir bilgi yok. kanıt yok. kanıtı olmayan şeyi zaten deneyleyemeyiz. bu kuantum fiziğinden tutun sicim teorisine kadar bir çok alan "teorik fizik" alanına girer. buralar biraz pusludur ve kesin olarak doğru konular içeremez. hocanın bahsettiği şeyler evet, fizik konusudur. ama bence o bu konuların gerçek olup olmadığı ile ilgili değil, programın genel gidişatını beğenmediği için çıkıp gitti. yani bilgisini iki dakikada yalanladılar diye bişey yok.
0
değildir.
teorik ve düşünce deneyi diyoruz. deneysel değil ama.
teorik ve düşünce deneyi diyoruz. deneysel değil ama.
0
deneysel değil. tamamen hipotetik durumda.
bahsi geçen programda olan şey de şu. fizikçi orada açık veriyor. caner taslaman da üstüne gidip o açıktan yardırıyor.
bahsi geçen programda olan şey de şu. fizikçi orada açık veriyor. caner taslaman da üstüne gidip o açıktan yardırıyor.
0
peki bir fizikçi daha doğrusu fizik profesörü nasıl böyle bir hata yapar? dili sürçü ve sonrasında tükürdüğünü yalamak istemedi mi yoksa başka bir şey mi ?
0
sinirlendi kardeşim. şurada izah etmeye çalıştım teveccüh edersen:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
bir konuda otorite olunca söyledikleriniz genelde doğrudan kabul görür. bu da başka meslekten kişilerle konuşurken sözcüklerinizi çok ehemmiyetle seçmemenize yol açar. buradaki hoca da aynı şekilde otorite benim diye rehavetten açık veriyor. ama caner taslaman hatayı görüyor ve üstüne gidiyor. hoca da hatasının farkında olduğu için cevap veremeden programı terkediyor. haklı olsa zaten sakin sakin anlatır. burada tükürdüğünü yalamak istemiyor.
olay tamamen retorikte.
ayrıca bazı hardcore bilim adamları bilim felsefesinden bihaber olabiliyor. adam çok iyi biliyor ama bildiklerinin neyi ifade ettiğini göremiyor mesela. (bahsi geçen hocanın durumunun bu olduğunu iddia etmiyorum)
olay tamamen retorikte.
ayrıca bazı hardcore bilim adamları bilim felsefesinden bihaber olabiliyor. adam çok iyi biliyor ama bildiklerinin neyi ifade ettiğini göremiyor mesela. (bahsi geçen hocanın durumunun bu olduğunu iddia etmiyorum)
0
bahsi geçen çok sayıda evren olması ise cevap evet, şuraya yazdım eksisozluk.com
sonsuz sayıda evren olması ise bence mantıksal ya da felsefi bir tartışma. sonsuz sayıda yıldız var diyebiliyor muyuz?
bilimsel olabilmesi için yanlışlanabilir ya da test edilebilir olması gerekiyor, sonsuzluğu nasıl ispat ederiz?
sonsuz sayıda evren olması ise bence mantıksal ya da felsefi bir tartışma. sonsuz sayıda yıldız var diyebiliyor muyuz?
bilimsel olabilmesi için yanlışlanabilir ya da test edilebilir olması gerekiyor, sonsuzluğu nasıl ispat ederiz?
0
hede hodo
canım duyurucular. şöyle garip bir durum var:) arkadaşıma geçenlerde 500 lira gibi bi para verdim. uçak bileti vs.(sebebi cok da onemlı değil aslında)şimdi benim bu paraya ihtiyacım var gibi bu aralar. ama muhtemelen arkadaşım bunu unuttu. bu arada ekonomik sıkıntısı olmayan da bir arkadaş, boyle de
canım duyurucular. şöyle garip bir durum var:) arkadaşıma geçenlerde 500 lira gibi bi para verdim. uçak bileti vs.(sebebi cok da onemlı değil aslında)
şimdi benim bu paraya ihtiyacım var gibi bu aralar. ama muhtemelen arkadaşım bunu unuttu. bu arada ekonomik sıkıntısı olmayan da bir arkadaş, boyle de bir sey var.
sizce nasıl isteyebilirim bu parayı? çok aşırı utanıyorum hatırlatmaya aslında.
bir yardımcı olsanız ya..
şimdi benim bu paraya ihtiyacım var gibi bu aralar. ama muhtemelen arkadaşım bunu unuttu. bu arada ekonomik sıkıntısı olmayan da bir arkadaş, boyle de bir sey var.
sizce nasıl isteyebilirim bu parayı? çok aşırı utanıyorum hatırlatmaya aslında.
bir yardımcı olsanız ya..
0
söyleyeceklerimiz çok sıradan şeyler olacak :)
direkt mesaj at söyleyemiyorsan
telefon aç söyle
yüzyüze söyle
gibi şeyler olacak muhtemelen.
fakat şöyle bir şey var ki bazı olaylarda insan sadece ilk seferinde zorluk yaşıyor, ben de öyle oluyor en azından. ben bir şeyin ilkini zorlanarak da olsa yapmışsam ikincisini çok kolaylıkla yapıyorum. büyük bir miktarda borç verme durumu ilk defa geçen sene başıma geldi, zorlanarak, ıkına sıkıla da olsa istedim borcumu, sonrasında başka birine borç verdim biraz zamanını geçirince ondan isterken bir zorluk yaşamadım.
sizinki de ilk defa büyük miktarda borç verme durumuysa ikinci defa da inanın zorlanma yaşamazsınız ya da çok daha az zorlanırsınız diye düşünüyorum.
direkt mesaj at söyleyemiyorsan
telefon aç söyle
yüzyüze söyle
gibi şeyler olacak muhtemelen.
fakat şöyle bir şey var ki bazı olaylarda insan sadece ilk seferinde zorluk yaşıyor, ben de öyle oluyor en azından. ben bir şeyin ilkini zorlanarak da olsa yapmışsam ikincisini çok kolaylıkla yapıyorum. büyük bir miktarda borç verme durumu ilk defa geçen sene başıma geldi, zorlanarak, ıkına sıkıla da olsa istedim borcumu, sonrasında başka birine borç verdim biraz zamanını geçirince ondan isterken bir zorluk yaşamadım.
sizinki de ilk defa büyük miktarda borç verme durumuysa ikinci defa da inanın zorlanma yaşamazsınız ya da çok daha az zorlanırsınız diye düşünüyorum.
0
utanılacak sıkılıcak birşey yok.
- Alo dostum naber. Ne dicem bu aralar maddi olarak çok sıkıştım, böyle istemek istemezdim ama müsaitsen bana biraz para ayarlar mısın?
Tutarı söylemene borcu olduğunu belirtmene gerek yok. o anlayacaktır sonuçta anlamazlıktan gelirse ya da unutmuşsa hakikatten hatırlatırsın şu zamanda vermiştim diye.
ki gerek kalmayacaktır. o sana dökülür zaten şöyle verebilirim ya da şöyle veremem şu zaman olur gibisinden şekillenir.
bizzat konuşma gibi yazdım telefon aç burdan oku diye. ben de çekinirdim bu gibi konularda sonra sonra yazarak ayzdıklarımı okuyarak kimseyi kırmadan incitmeden söylemiş oldum ve alıştım artık. sen para dilenmiyorsun iyilik istemiyorsun hakkın olanı ihtiyacın olduğu için istemeye çalışıyorsun hepsi bu.
oyüzden rahat ol ve söyle gitsin.
- Alo dostum naber. Ne dicem bu aralar maddi olarak çok sıkıştım, böyle istemek istemezdim ama müsaitsen bana biraz para ayarlar mısın?
Tutarı söylemene borcu olduğunu belirtmene gerek yok. o anlayacaktır sonuçta anlamazlıktan gelirse ya da unutmuşsa hakikatten hatırlatırsın şu zamanda vermiştim diye.
ki gerek kalmayacaktır. o sana dökülür zaten şöyle verebilirim ya da şöyle veremem şu zaman olur gibisinden şekillenir.
bizzat konuşma gibi yazdım telefon aç burdan oku diye. ben de çekinirdim bu gibi konularda sonra sonra yazarak ayzdıklarımı okuyarak kimseyi kırmadan incitmeden söylemiş oldum ve alıştım artık. sen para dilenmiyorsun iyilik istemiyorsun hakkın olanı ihtiyacın olduğu için istemeye çalışıyorsun hepsi bu.
oyüzden rahat ol ve söyle gitsin.
0
Ben de benzer durumdayım şu aralar, daha büyük meblağlar için.
İnsanlar ilginç ya, biz kendimiz olanı istemeye utanıyoruz da kimisi unutma değil neredeyse üzerine yatıyor ve gram utanmıyor. Bir daha biri borç istediğinde 40 kere düşünürüm.
İnsanlar ilginç ya, biz kendimiz olanı istemeye utanıyoruz da kimisi unutma değil neredeyse üzerine yatıyor ve gram utanmıyor. Bir daha biri borç istediğinde 40 kere düşünürüm.
0
eğer seni bilen bir arkadaşınsa samimisinizdir. parayla ilgili bir sıkıntınız olmaz aranızda. kendisine rahatça söyleyebilmen lazım. durumunu anlayamıyorsa onda sorun vardır. o yüzden git doğruca söyle.
0
november rain
ben genelde ilk sayfayı okuyup kapatıyorum. ama mesela aşağı indikçe otomatik olarak diğer duyuruların görünmeye başladığı bir sistem olsa (bazı web sitelerinde var) saatlerce de okuyabilirdim sanki.
ben genelde ilk sayfayı okuyup kapatıyorum. ama mesela aşağı indikçe otomatik olarak diğer duyuruların görünmeye başladığı bir sistem olsa (bazı web sitelerinde var) saatlerce de okuyabilirdim sanki.
0
ben de çoğunlukla ilk sayfaya bakıyorum sadece. diğer duyurular güncelliğini kaybetmiş gibi geliyor nedense.
"son cevaplananlar" ve "bildirimler" kısmına bakıyorum bir de ek olarak.
"son cevaplananlar" ve "bildirimler" kısmına bakıyorum bir de ek olarak.
0
Vakti oldukça okuyan bir insan olarak değineyim. Açıkçası tıklamayı tercih ediyorum, bir sayfa açılıp uzayıp gittikçe sayfada kayboluyorum. İçeriğin kalabalıklığı rahatsız ediyor. Ama bunun da bir seçenek olması fikrine karşı değilim.
0
saate göre değişiyor. sabah uyandıysam geceye bakmıyorum, ilişkili dedikodulu şeyler toplu olunca iç bayıyor. akşam ise genelde sabah 8den itibaren bakıyorum.
0
bazen okuyorum iki ve üçü. nadiren de rastgele basıyorum 7, 8 rakamlarının olduğu yere hangisi gelirse o sayfayı okuyorum.
0
son cevaplananlar-bildirimler-ilk sayfa. bazen ekstra gönül işlerine bakıyorum sadece. dediğin şekilde olsa ben de zamanım oldukça bakabilirdim.
0
Bu soru da 2. Sayfaya düşünce cevaplanma sayısı azaldı. Bu da cevap niteliğinde :)
0
bugün değil de cevapla sayfasında son bıraktığım yere kadar gidiyorum.
vaktim varsa bazen en son sayfadan başlayıp geriye doğru baktığım da oluyor. bir keresinde aylar öncesi sorulmuş bir soruyu cevaplamıştım :p
vaktim varsa bazen en son sayfadan başlayıp geriye doğru baktığım da oluyor. bir keresinde aylar öncesi sorulmuş bir soruyu cevaplamıştım :p
0
değişiyor. bazen bıraktığım yere kadar bakıyorum. bazen sadece ana sayfada takılıyorum. bazen cevapla'ya gidip oraya bakınıyorum.
bence sayfa no olması iyi.
bence sayfa no olması iyi.
0
sampiyonlar liginden iyi aksamlar
Su anda turkiyede olan bir arkadasimi aramak istiyorum, numarasi yabanci. Kendi tarifemden, normal konusma gibi mi degerlendirilir yoksa yurtdisini aramis gibi mi olurum?
Su anda turkiyede olan bir arkadasimi aramak istiyorum, numarasi yabanci. Kendi tarifemden, normal konusma gibi mi degerlendirilir yoksa yurtdisini aramis gibi mi olurum?
0
Internet ulasimi yok su anda dostum ya. Mesaj atti bana sadece. Viber da bildigim kadariyla karsinin interneti yoksa arama yapamiyorsun.
0
sen olmayan cocuk benim
Zaditen %0.025 steril göz damlasıFML liquidfilm oftalmik süspansiyoninflased göz damlası %0.1 diklofenak sodyumolmak üzere üç tane damla verdi doktor. eczaneye gidip aldım ilaçları, eczacı sabah öğle akşam olmak üzere kullanacaksınız dedi. Bu üç damlayı da sabah artarda öğle ve akşam da aynı şekilde
Zaditen %0.025 steril göz damlası
FML liquidfilm oftalmik süspansiyon
inflased göz damlası %0.1 diklofenak sodyum
olmak üzere üç tane damla verdi doktor. eczaneye gidip aldım ilaçları, eczacı sabah öğle akşam olmak üzere kullanacaksınız dedi. Bu üç damlayı da sabah artarda öğle ve akşam da aynı şekilde mi kullanacağım? doktora soramadım çünkü ilaç yazdım dedi, üç olduğundan bahsetseydi ona sorardım...
şikayetim de gözlerimde biraz ağrı olması, astigmat ağrısı gibi..
gözlük ve göz derecelerimi buraya ekleyemediğim ve imgur türü bir siteyede upload edemediğim içün elcazımla yazıverdim bi göz atarsanız sevinirim.
gözlerimin dereceleri:
VD: 0.00
CYL: ( - )
<R> SCA
-2.50 -3.00 180
-2.50 -3.00 180
-2.50 -3.00 180
-2.25 -3.00 180
-2.25 -3.00 180
*-2.50 -3.00 180
S.E. -4.00
<L> SCA
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
*-2.75 -2.00 175
S.E. -3.75
PD:61mm
Ahan bu da gözlüklerin dereceleri :)
TOPCON CL – 100
<R> S C A
-2.00 -2.00 175
PSM: 0.00 OUT 0.00 DWN
<L> S C A
-2.00 -1.50 173
PSM: 0.00 IN 0.00 DWN
FML liquidfilm oftalmik süspansiyon
inflased göz damlası %0.1 diklofenak sodyum
olmak üzere üç tane damla verdi doktor. eczaneye gidip aldım ilaçları, eczacı sabah öğle akşam olmak üzere kullanacaksınız dedi. Bu üç damlayı da sabah artarda öğle ve akşam da aynı şekilde mi kullanacağım? doktora soramadım çünkü ilaç yazdım dedi, üç olduğundan bahsetseydi ona sorardım...
şikayetim de gözlerimde biraz ağrı olması, astigmat ağrısı gibi..
gözlük ve göz derecelerimi buraya ekleyemediğim ve imgur türü bir siteyede upload edemediğim içün elcazımla yazıverdim bi göz atarsanız sevinirim.
gözlerimin dereceleri:
VD: 0.00
CYL: ( - )
<R> SCA
-2.50 -3.00 180
-2.50 -3.00 180
-2.50 -3.00 180
-2.25 -3.00 180
-2.25 -3.00 180
*-2.50 -3.00 180
S.E. -4.00
<L> SCA
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
-2.75 -2.00 175
*-2.75 -2.00 175
S.E. -3.75
PD:61mm
Ahan bu da gözlüklerin dereceleri :)
TOPCON CL – 100
<R> S C A
-2.00 -2.00 175
PSM: 0.00 OUT 0.00 DWN
<L> S C A
-2.00 -1.50 173
PSM: 0.00 IN 0.00 DWN
0
bildigin emre
"head & shoulders mentol ferahlığı" sürekli kullanımda mucize gibi geldi. migreni bitiremez tabi ki ama yardımcı bir etken. çok büyük bir etken. internetten araştırdım yalnız değilmişim bu konuda. kullanın dostlar. çok uzun süre clear men mentollü kullandım onun bir etkisi olmamıştı. o yüzden marka
"head & shoulders mentol ferahlığı" sürekli kullanımda mucize gibi geldi. migreni bitiremez tabi ki ama yardımcı bir etken. çok büyük bir etken. internetten araştırdım yalnız değilmişim bu konuda. kullanın dostlar. çok uzun süre clear men mentollü kullandım onun bir etkisi olmamıştı. o yüzden marka veriyorum direkt.
benim migrenim çocuk yaştan beri var, neler çektim ben bilirim, 2 yıla yakındır hiçbir tedavi yöntemi denemememe rağmen migrenin m'si yok şu an. sadece bu iki yılın birinde askerdim. ölümüne spor yapılan ve çook az uyunan bir yerde. sporun ve az uyumanın katkısı oldu sanıyorum ama askerden sonra spor falan da kalmadı şu an hayatımda sadece bu şampuan var ve migrensizlik 1 yıldır devam ediyor. inanılmaz lan. yaşam kalitem arttı resmen.
benim migrenim çocuk yaştan beri var, neler çektim ben bilirim, 2 yıla yakındır hiçbir tedavi yöntemi denemememe rağmen migrenin m'si yok şu an. sadece bu iki yılın birinde askerdim. ölümüne spor yapılan ve çook az uyunan bir yerde. sporun ve az uyumanın katkısı oldu sanıyorum ama askerden sonra spor falan da kalmadı şu an hayatımda sadece bu şampuan var ve migrensizlik 1 yıldır devam ediyor. inanılmaz lan. yaşam kalitem arttı resmen.
0
İlaç olmadığına göre Placebo etkisi değildir bu anlattğınız.. Sinüzite de faydası olur mu ki acaba?
0
anacığıma alıyım hemen denesin, teşekkürler. plasebo mlasebo işe yarasın da...
gerçi onunki migren değil ama bir türlü bulamadılar baş ağrısının sebebini :(
gerçi onunki migren değil ama bir türlü bulamadılar baş ağrısının sebebini :(
0
büyük ihtimalle mentolden dolayı olan fayda. benim migrenim tuttuğu zaman başıma nane/okaliptus yağı ile masaj yaparım, ciddi anlamda iyi geliyor.
0
madem konusu açıldı ben de sinüzüte iyi gelen bir şeyden bahsedeyim. sinüs rinse kit. bir iki hafta önce burnum tıkanmıştı alıp kullandım sadece burnumu açmakla kalmadı sinüslerime de çok iyi geldi...
0
Konusu açılmışken bende araya sıkıştırayım. Şanlı isimli yeşil kutulu bir merhem var boyutu ufak eczanelerde satılıyor sanırım 3 TL falan. Geçen akşam acıdan kıvranırken anacığım sürdü alnıma . Bir faydası olacağına inanmıyordum ancak 10 dakika deri ve göz yanmasının ardından cin gibi oldum. Migrenzadelere tavsiye ederim.
0
@kuzey li, evvet tabi ki mentolün rahatlatıcı etkisinden kaynaklanmakta.
@sen olmayan cocuk benim, placebo değil yani var bilimadamlarının açıkladığı şeyler şimdi uğraşamadım ben araştırmıştım. sinüzite de iyi geliyor tabi. migren-sinüzit bunlar komşu. bende ikisi de var yani vardı.
@sen olmayan cocuk benim, placebo değil yani var bilimadamlarının açıkladığı şeyler şimdi uğraşamadım ben araştırmıştım. sinüzite de iyi geliyor tabi. migren-sinüzit bunlar komşu. bende ikisi de var yani vardı.
0
veilofsin
Böyle oldie şarkılar arıyorum rock blues tarzlarındamisal led zeppelinjoe cocker Deep purpleACDCfalan filan
Böyle oldie şarkılar arıyorum rock blues tarzlarında
misal
led zeppelin
joe cocker
Deep purple
ACDC
falan filan
misal
led zeppelin
joe cocker
Deep purple
ACDC
falan filan
0
sen olmayan cocuk benim
istisnasız her gün kendi kendime konuştuğumu fark ettim geçenlerde. her gün toplamda 3-5 dakika arası sürüyordur bu. iki yıldır yalnız yaşıyorum. sırf bu bilgilere bakarak bir yorum yapabilmeniz mümkün mü? not: yılın 9 ayı adıyamanda 3 ay kadarı da istanbul ankarada geçiyor. adıyamanda olduğum zaman
istisnasız her gün kendi kendime konuştuğumu fark ettim geçenlerde. her gün toplamda 3-5 dakika arası sürüyordur bu. iki yıldır yalnız yaşıyorum. sırf bu bilgilere bakarak bir yorum yapabilmeniz mümkün mü?
not: yılın 9 ayı adıyamanda 3 ay kadarı da istanbul ankarada geçiyor. adıyamanda olduğum zamanlar yalnızım.
not: yılın 9 ayı adıyamanda 3 ay kadarı da istanbul ankarada geçiyor. adıyamanda olduğum zamanlar yalnızım.
0
biraz açılman kendine gelmen lazım. korkma. adıyamanda hangi mahallede oturuyosun. bu ekim ayına kadar 2 senem orda geçti. karapınar mahallesindeydim.
0
anaaa çok yakınmışız. nokta marketin ordaydım ben. taşındık artık adıyamanla işim bitti ancak maalesef çok sıkıcı bi şehirdi yav.:(
0
eğer bu durumdan bilincindeysen -ki evet- ve bunu yalniz kaldigin zamanlar haricinde yapmiyorsan. sosyal ortam vs.. ben bunda bi sorun gormuyorum acikcasi.
bazi zamanlar artip bazi zamanlar degisiyorsa yer ve mekana gore demek ki bi seyler tetikliyor. stres veya sinir durumlarinda hangimiz konusmuyoruz ki (: mesela ben bir seye cok sevindigimde bi kendi sirtima vurmadigim kalir gaza getirip (:
kendi kendine konusma sosyal normlari etkilemedigi surece bir rahatlama seklidir kisaca. onem verilen kriter budur.
bazi zamanlar artip bazi zamanlar degisiyorsa yer ve mekana gore demek ki bi seyler tetikliyor. stres veya sinir durumlarinda hangimiz konusmuyoruz ki (: mesela ben bir seye cok sevindigimde bi kendi sirtima vurmadigim kalir gaza getirip (:
kendi kendine konusma sosyal normlari etkilemedigi surece bir rahatlama seklidir kisaca. onem verilen kriter budur.
0
ete summer
gördüğüm kadarıyla ergen kızlar ve bir an önce evlenmek isteyen romantik komedici 25 yaş altı kızlar. bu arada genellemem sadece bir kaç tanıdıktan oluşmuş bir çıkarımdır. doğrusunu merak ediyorum.ek: kore dizisi diye sordum ama, tüm asya dizilerine mi kore dizisi der oldu millet? yoksa harbiden sad
gördüğüm kadarıyla ergen kızlar ve bir an önce evlenmek isteyen romantik komedici 25 yaş altı kızlar.
bu arada genellemem sadece bir kaç tanıdıktan oluşmuş bir çıkarımdır. doğrusunu merak ediyorum.
ek: kore dizisi diye sordum ama, tüm asya dizilerine mi kore dizisi der oldu millet? yoksa harbiden sadece kore dizileri mi izleniyor?
bu arada genellemem sadece bir kaç tanıdıktan oluşmuş bir çıkarımdır. doğrusunu merak ediyorum.
ek: kore dizisi diye sordum ama, tüm asya dizilerine mi kore dizisi der oldu millet? yoksa harbiden sadece kore dizileri mi izleniyor?
0
Kore sineması izlerim ama dizi izlemem.
Aynı şekilde Japon sinemasını da yakından takip ederim ama dizilerini izlemem.
Aynı şekilde Japon sinemasını da yakından takip ederim ama dizilerini izlemem.
0
canı türk dizisi izlemek isteyip de sırf şekli bozulsun istemediği için izlemeyenler tarafından izleniyor zira hem bayıklıkları hem de genişlikleri bizim sıradan dizilerimize çok benziyor.
0
kore dizisi nasıl olur hiç bilmiyorum da lise sondaki kız öğrencilerim izliyor. ayıla bayıla anlatıyorlar.
0
Ben filmini de dizisini de izlerim. Ortamlarda çok belli etmem, çünkü hitap ettiği genel izleyici profili (ergenler, kpopcular) beni bayiyor. 500 saatlik Türk dizilerinin yanında 16-20 saatte bitmeleri iyi. Kültürleri bize çok yabancı gelmiyor. Samimi ortam falan filan. Gerçi belli bir kalıbı var, sondan üç önceki bölüm aralarına biri girer-kaza olur-hafızasını kaybeder-büyükler arayı bozar-facia olur sonra kalan bölümlerde toparlarlar biter.
Edit Bvlgari takım giyen, cool, erkek, evli, çocuklu matematik öğretmenimiz bu tarihi kore dizilerinin delisiydi. İzleyenler her yerde ama bu sacma genellemeler yüzünden ortaya çıkamıyorlar.
Edit Bvlgari takım giyen, cool, erkek, evli, çocuklu matematik öğretmenimiz bu tarihi kore dizilerinin delisiydi. İzleyenler her yerde ama bu sacma genellemeler yüzünden ortaya çıkamıyorlar.
0
kore dizisi mi japon mu bilmiyorum trtde 20 kez farklı isimle yayınlanan bir dizi vardı; imparatorluk döneminde geçiyordu; emekli tayfasının çok izlediğine şahit olmuştum.
0
ilk kez trt'de verilen goong'u izlemiştim üniversite yıllarımda, çok beğenmiştim. yıllar sonra internetten dizi izleme yaygınlaşınca orijinalini bulup izledim bir kez daha. sonra hana kimi'yi izledim. bunlara benzer önerilen bir kaç diziye daha başladım ama sarmadı, sonra da vakit bulamadım.
bunlar genelde acılı arabesk tarzı oluyor, roller değişmiş, erkekler kızları süründürüyor falan çok acayip :P kaliteli bişeyler bulsam izlerim yine. tavsiyelere açığım.
edit: kore filmlerini de severim.
bunlar genelde acılı arabesk tarzı oluyor, roller değişmiş, erkekler kızları süründürüyor falan çok acayip :P kaliteli bişeyler bulsam izlerim yine. tavsiyelere açığım.
edit: kore filmlerini de severim.
0
Bir dizi türü seviyor diye evlenmek isteyen insan yaftası yapıştırmak size yakışmadı ete summer. Kadınsınız diye hatırlıyorum. Uzakdoğu yapımlarında aşk çok masum yaşanıyor ve kültür olarak bize yakın yerleri var muhafazakarlık anlamında özellikle. Erkekler ise bizimkilerin aksine vurdu mu göçerten değil oldukça nazik tipler. Zengin memleket. Özetle olayın bütünü Türk kızı ütopyası. Beğenilmesi gayet normal. Bu demek değil ki hepsi evlilik meraklısı falan. Sinema dizi endustrisi zaten bizim ütopya özlemimizi gidermek için varlar.
Bu kadar savunuyorum ancak kendim hiç izlemem. Ağır animeci olduğumdan duruma biraz vakıfım hepsi bu.
Bu kadar savunuyorum ancak kendim hiç izlemem. Ağır animeci olduğumdan duruma biraz vakıfım hepsi bu.
0
Bir centilmenin gururunu izliyorum ben, diğer kore dizilerinden hallice... Yaşım 25 boyum 184
0
ben de bunların nasıl bu kadar popüler yaygın falan olduğunu merak ederdim. şimdi düşününce böyle nasıl desem, biraz daha kendi içinde olan kızlar mı izliyor ne. @namus ninjası +1 de diyorum.
ama bunu izleyen erkek hiç görmedim. garip bir şekilde sadece kızlar ve kendine münhasır bir havada olanlar. yani bakınca çıkarımda bulunabilirim bile galiba kore izleyip izlemediğini.
dizilerin içeriğini bilmiyorum, çıkarımım içerikle alakalı değil o yüzden.
ama bunu izleyen erkek hiç görmedim. garip bir şekilde sadece kızlar ve kendine münhasır bir havada olanlar. yani bakınca çıkarımda bulunabilirim bile galiba kore izleyip izlemediğini.
dizilerin içeriğini bilmiyorum, çıkarımım içerikle alakalı değil o yüzden.
0
hiç izlemedim, dizi pek sevmem ama asya sinemasını çok severim.
bunları izleyen 25-35 yaş arası birkaç tanıdığım var.
bu arada hiçbiri toplu veya sevgilisiz hatunlar değiller :)
ara ara moda oluyor böyle şeyler sanırım.
bunları izleyen 25-35 yaş arası birkaç tanıdığım var.
bu arada hiçbiri toplu veya sevgilisiz hatunlar değiller :)
ara ara moda oluyor böyle şeyler sanırım.
0
kız kardeşim izliyor 18 yaşında. okuldan birkaç kız arkadaşım izliyor 22 yaşlarındalar.
0
biz ailecek trt'deki kore dizilerini severek izledik, izleyeli bayağı yıl oldu tabi. ailecek derken gerçekten takip ettik, saray mutfağında çalışan kızı da, imparatorluk kuranı da trt'de ne varsa yani.
şu an güncel olarak neler var bilmiyorum, denk gelsem izlerim sanırım.
yaş 22, ergenliğim bitti sayılır, romantik komedici değilim, hiç bilmediğim bir kültürün yaşayışını görmek güzel oluyordu ve şaşırtıcı ama sürükleyiciydi diziler.
şu an güncel olarak neler var bilmiyorum, denk gelsem izlerim sanırım.
yaş 22, ergenliğim bitti sayılır, romantik komedici değilim, hiç bilmediğim bir kültürün yaşayışını görmek güzel oluyordu ve şaşırtıcı ama sürükleyiciydi diziler.
0
bizim öğrencilerden bir kaçı izliyor. içlerinden apaçi olanı çok az. gayet terbiyeli kızlar. üstelik korece yazmayı da öğrenmişler. korece kopya yazıyorlardı. hocalar anlamıyordu :D
ayrıca kore dizileri şu anda genç kızlar arasında çok yaygın. sürükleyicilikleri var ve türk aile yapısına uygun diziler. büyüklerden izleyenler de bu amaçla izliyorlar...
ayrıca kore dizileri şu anda genç kızlar arasında çok yaygın. sürükleyicilikleri var ve türk aile yapısına uygun diziler. büyüklerden izleyenler de bu amaçla izliyorlar...
0
baba jo
önce şunu merak ediyorum, bu iki mecra da ekşi gibi formatı piç etti mi? mod falan var mı temizlik yapan mesela? sonra da, artı yönleri nelerdir ekşi'ye göre?
önce şunu merak ediyorum, bu iki mecra da ekşi gibi formatı piç etti mi? mod falan var mı temizlik yapan mesela?
sonra da, artı yönleri nelerdir ekşi'ye göre?
sonra da, artı yönleri nelerdir ekşi'ye göre?
0
bence ikisinin de arayüzü ekşisözlük'ten çok üstün, kendine has ayrı avantajları var iki ayrı arayüzünde. ekşisözlük ise tamamen sik gibi ve aşırı yetersiz. ben ikisine üye olmadan dahi avantajlarını ara sıra görüyorum.
ancak ikisi de herhangi bir ekşisözlük takip edenin bildiği gibi gerçek sözlük değil, sikko kopyaları her ne kadar onbinlerce kullanıcıları da olsa. arama sonucu eğer ekşisözlükte bir başlık yoksa istemeye istemeye spam sitesine tıklar gibi itüye ya da uludağ'a tıklarsın.
ancak ikisi de herhangi bir ekşisözlük takip edenin bildiği gibi gerçek sözlük değil, sikko kopyaları her ne kadar onbinlerce kullanıcıları da olsa. arama sonucu eğer ekşisözlükte bir başlık yoksa istemeye istemeye spam sitesine tıklar gibi itüye ya da uludağ'a tıklarsın.
0
uludağ sözlük'te;
-ekşi sözlük'te sadece laf sokma amaçlı kullanılan bakınızlar kullanamazsınız.
-üstteki entry'yi/yazarı doğrudan hedef alan entry'ler giremezsiniz.
-gammaz olup her türlü yersiz entry'leri (tanım içermeyen, sadece öznel olan entry'ler gibi) gammazlayıp sildirebiliyorsunuz.
-size özel mesajda küfreden yazarı bir butonla çaylaklığa çıkarabiliyorsunuz.
-herhangi bir probleminiz olduğunda "bir derdim var" işleviyle moderatörlerle doğrudan iletişime geçiyorsunuz.
-ekşi sözlük'te sadece laf sokma amaçlı kullanılan bakınızlar kullanamazsınız.
-üstteki entry'yi/yazarı doğrudan hedef alan entry'ler giremezsiniz.
-gammaz olup her türlü yersiz entry'leri (tanım içermeyen, sadece öznel olan entry'ler gibi) gammazlayıp sildirebiliyorsunuz.
-size özel mesajda küfreden yazarı bir butonla çaylaklığa çıkarabiliyorsunuz.
-herhangi bir probleminiz olduğunda "bir derdim var" işleviyle moderatörlerle doğrudan iletişime geçiyorsunuz.
0
uludağ sözlük ergen kaynıyor şu an. itüsözlüğün de kendine has bir durumu var tam ifade edemediğim.
0
ben ciddi yazacaksam metada takılıyorum, burda gördüm zaten ilanını.
bağırsaklarım rahatsızsa da ekşiye gidiyorum. itü uludağ falan yhaa.. lüzumsuz. ekşi alafranga.
bağırsaklarım rahatsızsa da ekşiye gidiyorum. itü uludağ falan yhaa.. lüzumsuz. ekşi alafranga.
0
2011'de ekşi sözlük'e meyletmemin sebebi uludağ sözlük'ün gerzek kaynamaya başlamasıydı. o kadar ani ve hızlı bir troll atağı oldu ki site bok oluverdi bir anda. ara ara bakıyorum, pek bir şey değişmediğini görüyorum.
itü'de yazmadım, takip ettiğim bir sözlük de değil. ama uludağ ve ekşi'den daha kötü olması bence çooook zor.
itü'de yazmadım, takip ettiğim bir sözlük de değil. ama uludağ ve ekşi'den daha kötü olması bence çooook zor.
0
- ekşi sözlük'te inanılmaz fazla troll ve inanılmaz fazla burada iki entry yazabiliyor diye kendini bir b*k sanan, ego mastürbasyonu yapan insan var.
- "ekşi sözlük hiçbir şeyi beğenmeme timi" sağolsun çok fazla yanlış yönlendirme var.
- çok fazla dezenformasyon var.
- ekşi sözlük artık sözlük formatında değil. bildiğin forum.
- limon mütemadiyen çöküyor, takan yok sanırım.
-------
- uludağda bulunmadım ama itü'de yazarlığım var (birkaç aydır girmiyorum) ekşi sözlük kadar ünlü olmadıkları için insan tipi olarak üstte bahsettiğim sorunlu tiplerden çok daha az var.
- yazılım kısmına, uygulamalara daha çok önem veriyorlar.
- siteleri çok daha kullanışlı
- doğru düzgün bir mobil uygulamaları var.
- modları, entelijansları doğru düzgün çalışıyor.
- entelijans olduysan kurallara uymayan girileri/entryleri hatalı oldukları şeklinde işaretliyebiliyorsun. düzeltilmezse moderasyon el atıyor ve "aman müşteri kaybetmeyelim" endişesi daha az olduğundan hak eden hesap çıraklara gönderilebiliyor.
- duyuru kısmı sözlük içinde, yani duyuru üyeleri ayrı değil. bu artı mı eksi mi bilmiyorum.
- atlas diye çok başarılı bir uygulamaları var. harita üzerinde "nerede ne var" şeklinde. başlıkları harita üzerine işaretleyebiliyorsunuz. yani atıyorum şükrü saraçoğlu stadı başlığında, harita üzerinde yerine gösteren ekleme var gibi.
- bir sorun ile karşılaşınca moderasyon ile direkt iletişime geçip, kısa sürede dönüş alabiliyorsun.
aklıma gelenler bunlar.
- "ekşi sözlük hiçbir şeyi beğenmeme timi" sağolsun çok fazla yanlış yönlendirme var.
- çok fazla dezenformasyon var.
- ekşi sözlük artık sözlük formatında değil. bildiğin forum.
- limon mütemadiyen çöküyor, takan yok sanırım.
-------
- uludağda bulunmadım ama itü'de yazarlığım var (birkaç aydır girmiyorum) ekşi sözlük kadar ünlü olmadıkları için insan tipi olarak üstte bahsettiğim sorunlu tiplerden çok daha az var.
- yazılım kısmına, uygulamalara daha çok önem veriyorlar.
- siteleri çok daha kullanışlı
- doğru düzgün bir mobil uygulamaları var.
- modları, entelijansları doğru düzgün çalışıyor.
- entelijans olduysan kurallara uymayan girileri/entryleri hatalı oldukları şeklinde işaretliyebiliyorsun. düzeltilmezse moderasyon el atıyor ve "aman müşteri kaybetmeyelim" endişesi daha az olduğundan hak eden hesap çıraklara gönderilebiliyor.
- duyuru kısmı sözlük içinde, yani duyuru üyeleri ayrı değil. bu artı mı eksi mi bilmiyorum.
- atlas diye çok başarılı bir uygulamaları var. harita üzerinde "nerede ne var" şeklinde. başlıkları harita üzerine işaretleyebiliyorsunuz. yani atıyorum şükrü saraçoğlu stadı başlığında, harita üzerinde yerine gösteren ekleme var gibi.
- bir sorun ile karşılaşınca moderasyon ile direkt iletişime geçip, kısa sürede dönüş alabiliyorsun.
aklıma gelenler bunlar.
0
sen olmayan cocuk benim
Bileniniz var mı acaba?
Bileniniz var mı acaba?
0
markadan markaya değişiyor içine koydukları madde ama şeker mutlaka oluyor içlerinde. glikoz şurubu ya da diğerleri.
0
desenize faydalı bir şey içiyoruz diye kendimizi kandırıyormuşuz. Allahtan çok tüketen birisi değildim. bundan sonra hiç tüketmem muhtemelen. çok teşekkür ederim herkese
0
meyveli olmayını için. soda değil, maden suyu yazsın üzerinde. soda=normal su+karbon dioksit
0
the feel good
Gectigimiz carsamba gunu BM'de calisan bi adamla tanismistim. Ciddi bir pozisyonu olan bi adam bu. Kendisiyle ozel olarak da gorusup kartvizitimi, otelimizin kartvizitini falan vermistim. Bugun beni aradi, 2 arkadasinin İstanbul'a gelecegini soyledi. Ben de oteli arayip uygunluk durumunu bildireceg
Gectigimiz carsamba gunu BM'de calisan bi adamla tanismistim. Ciddi bir pozisyonu olan bi adam bu. Kendisiyle ozel olarak da gorusup kartvizitimi, otelimizin kartvizitini falan vermistim. Bugun beni aradi, 2 arkadasinin İstanbul'a gelecegini soyledi. Ben de oteli arayip uygunluk durumunu bildirecegimi soyledim. Sonra gorsellerdeki diyalog gerceklesti. Ardindan durumu kurtarmaya calistiysam da defalarca cevrimici olmasina ragmen beni cevapsiz birakti.
Bana kalsa hic ucret almazdim da babam neyse ucreti odesinler diyince yapacak biseyim kalmadi. Yani otelimizdeki bir amatorluk, rezil bi sistem yani konusulacak cok sey var da sonuc olarak bu olayin sorumlusu benim. Dakikalardir kendimden utaniyorum. Suana kadar tanidigim en itibarli adamdi bu.
Bana kalsa hic ucret almazdim da babam neyse ucreti odesinler diyince yapacak biseyim kalmadi. Yani otelimizdeki bir amatorluk, rezil bi sistem yani konusulacak cok sey var da sonuc olarak bu olayin sorumlusu benim. Dakikalardir kendimden utaniyorum. Suana kadar tanidigim en itibarli adamdi bu.
0
bu kadar itibarlıysa 100 dolar muhabbeti yapmazdı. parayı ödeyip kaldırırdı o çifti orada, bir daha da seninle muhattap olmazdı. booking com falan girmezdi.
0
Sen bilerek bi hata yapmamissin ki. Mahcup olacak bi durum yok. Ayrıca adam babanın oğlu değil ki ekstra indirim vs yapasın. Sana söylenen fiyatı iletmissin. Cevap da vermedi diyosun. Yapicak bi'şey yok bence. Sıkma canini.
0
otelin işletmesi sana geçtiğinde istediğin gibi fiyat verirsin güzel kardeşim. itibarlılar gelir onlara iskontolu yaparsın. biz geliriz bize booking com + bir miktap parayı sokarsın gönlünce.. lan ben iyice tilt olmaya başladım bu itibarlı kişiler taifesine. neyse ki çadırım var. matım var. mis gibi uyku tulumum var.
0
cidden adam son zamanlarda gördüğüm en sağlam iğnelemeyi(kibarca söyleyeceğim zaten üzgünsünüz) yapmış.
booking zaten en ucuz ücreti verir siz de bu ücreti kabul edersiniz, yani sizin için en düşük fiyat odur. bari o fiyatı verseymişsiniz :/ burada adam kendini kandırılmış hissetmiştir sanırım. çok uzak değilse bari transferden ücret istemeseydiniz :/
bu saaten sonra daha çok üstelemeyin bence.
booking zaten en ucuz ücreti verir siz de bu ücreti kabul edersiniz, yani sizin için en düşük fiyat odur. bari o fiyatı verseymişsiniz :/ burada adam kendini kandırılmış hissetmiştir sanırım. çok uzak değilse bari transferden ücret istemeseydiniz :/
bu saaten sonra daha çok üstelemeyin bence.
0
booking.com'dan alıp da mı gelecek acaba, ben onu merak ettim asıl. yalnız efsane olmuş sahiden, yapacak bir şey yok.
0
mahcup olunacak bir durum var ortada.
bazı arkadaşlar özel biri değil ki indirim yapasın demiş de mesele indirim meselesi değil ki. adam booking.com dan sizin otel için daha ucuza fiyat görmüş 100 dolardan. budur mahcup olunacak sebep. dolayısıyla transfer dahil ücretsiz misafir edin bence..
bazı arkadaşlar özel biri değil ki indirim yapasın demiş de mesele indirim meselesi değil ki. adam booking.com dan sizin otel için daha ucuza fiyat görmüş 100 dolardan. budur mahcup olunacak sebep. dolayısıyla transfer dahil ücretsiz misafir edin bence..
0
ben arkadaşlar gibi düşünmüyorum, yani otelcilikle alakam yok ama her kartvizit verdiğin kişiye indirim, ücretsiz transfer yaparsan o otel nasıl dönecek?
adamın itibarlı biri olmasının önemi ancak şu olur, otel kendisi veya misafirleri için sık sık lazım oluyorsa bunu belirterek fiyatta anlaşma yoluna gidebilir. böylece düzenli müşteriniz olur, siz de her kolaylığı sağlarsınız. iki taraf da kazanır. öbür türlüsü adamın uyanıklığı oluyor sadece.
for sure da bambaşkaymış bu arada.
adamın itibarlı biri olmasının önemi ancak şu olur, otel kendisi veya misafirleri için sık sık lazım oluyorsa bunu belirterek fiyatta anlaşma yoluna gidebilir. böylece düzenli müşteriniz olur, siz de her kolaylığı sağlarsınız. iki taraf da kazanır. öbür türlüsü adamın uyanıklığı oluyor sadece.
for sure da bambaşkaymış bu arada.
0
fiyatlarda indirim falan yapma durumun yoksa otelimiz var diye insanlara reklam yapma bence. pazarlama kısmında söz sahibi değilsen mahcup olma ihtimali var böyle maalesef. yapacak bir şey yok artık önündeki maçlara bakmak lazım.
0
brillant comme une larme
daha önce marmara'dan çıkıp, bilgi üniv. iletişim fakültesine geçtim. şu an hazırlıktayım. 2.sınıfta daha ilgilendiğim bir bölüm ile çift anadala başlamayı düşünüyorum. kafamda sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler var. ilerde yüksek lisansımı da bu bölümlerin üzerinden yapmak istiyoru
daha önce marmara'dan çıkıp, bilgi üniv. iletişim fakültesine geçtim. şu an hazırlıktayım. 2.sınıfta daha ilgilendiğim bir bölüm ile çift anadala başlamayı düşünüyorum. kafamda sosyoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler var. ilerde yüksek lisansımı da bu bölümlerin üzerinden yapmak istiyorum.
maddi açıdan okul uzarsa diye bir sıkıntım yok, lisans için 6 yıllık bir bursum var. fakat esas sıkıntı şu: aynı anda 2 bölüm okursam, büyük bir ihtimalle ikisinde de çok yüksek ortalama yapma şansım düşük olacak. mesela düşük bir ortalama ile boğaziçi üniversitesi'ne sosyoloji yüksek lisansı için başvursam (gno 2.75'in biraz üstü) kafadan elenmiş mi olurum? yoksa çift anadal yapmış olmam okul nazarında durumu dengeler mi?
çift anadal yapmak istediğim bölümlerde derse giren hocaların hatırı sayılır kısmının geçmişinde boğaziçi var. hani referans bulma şansım da yüksek.
özellikle yüksek lisans tecrübesi olan arkadaşlardan yorum bekliyorum.
not: tezli yüksek lisans için konuşuyoruz
maddi açıdan okul uzarsa diye bir sıkıntım yok, lisans için 6 yıllık bir bursum var. fakat esas sıkıntı şu: aynı anda 2 bölüm okursam, büyük bir ihtimalle ikisinde de çok yüksek ortalama yapma şansım düşük olacak. mesela düşük bir ortalama ile boğaziçi üniversitesi'ne sosyoloji yüksek lisansı için başvursam (gno 2.75'in biraz üstü) kafadan elenmiş mi olurum? yoksa çift anadal yapmış olmam okul nazarında durumu dengeler mi?
çift anadal yapmak istediğim bölümlerde derse giren hocaların hatırı sayılır kısmının geçmişinde boğaziçi var. hani referans bulma şansım da yüksek.
özellikle yüksek lisans tecrübesi olan arkadaşlardan yorum bekliyorum.
not: tezli yüksek lisans için konuşuyoruz
0
akademisyenlik derinlemesine bir konuda uzmanlık gerektirtiğinden, bana kalırsa yüksek lisans işinizi zora sokabilir..
0
bahsettiğin alanlarda çift anadal yapmak öyle zor değil. yakın disiplinler zaten o yüzden yüksek ortalamayla ve mantıklı bir ders seçimi planıyla başarılı olabilirsiniz sistematik çalışmayla.
ayrıca u.ilişkiler'e falan işine girmeye gerek yok patates bir bölüm.
tarih, siyaset bilimi ve iktisat sosyal bilimlere dair herhangi bir analizde önemlidir. bunun dışında kalanlar genelde laf kalabalığı ve teorik safsata yoğunlukludur. görece yüksek lisans'ta uzmanlaşılası alanlardır. bunu şu bölümün puanı yüksek, bunun düşük, kanka boğaziçi elektronik kazandım, nermin'in kızı tıp kazanmış, hukuk istiyordum ama amele oldum vesaire gibi köylü bir yorum getirerek yapmıyorum. tamamen kendi görüşüm çerçevesinde epistemolojik yorumumdur. katılmayanlar olabilir, saygı duyarım ama değer vermem.
ayrıca u.ilişkiler'e falan işine girmeye gerek yok patates bir bölüm.
tarih, siyaset bilimi ve iktisat sosyal bilimlere dair herhangi bir analizde önemlidir. bunun dışında kalanlar genelde laf kalabalığı ve teorik safsata yoğunlukludur. görece yüksek lisans'ta uzmanlaşılası alanlardır. bunu şu bölümün puanı yüksek, bunun düşük, kanka boğaziçi elektronik kazandım, nermin'in kızı tıp kazanmış, hukuk istiyordum ama amele oldum vesaire gibi köylü bir yorum getirerek yapmıyorum. tamamen kendi görüşüm çerçevesinde epistemolojik yorumumdur. katılmayanlar olabilir, saygı duyarım ama değer vermem.
0
sen olmayan cocuk benim
sb.
sb.
0
Ne kadar surelik veya hangi durum icin olacagina gore degisir. Soruyu biraz daraltman gerekiyor
0
Herhangi bir tehlikeye hazır olabilmek için, Çanta evde duracak.. Olası bir deprem olabilir mesela.
0
belli başlı ilaçlar olmalı şehir survival durumunda.
antibiyotikler, ağrı kesiciler, vitaminler en önemli haplar.
yaz günleri yaklaşırsa, bu çantanın içinde tuz da bulundurun. evler yıkılıp kurtulabilirseniz, dışarıda kalacağınız için aşırı terler ve tuz kaybedersiniz. göçük altından insan kurtarmaya çalışmak, kolay bir şey olmayacak.
bol bol konserve ve enerjisi yüksek yiyecekler de listenin üstünde olmalı. snickers gibi mesela (eti maximus da iyidir) ama en uzun süre dayanan yiyecekler tabii ki konserveler ve kurutulmuş meyve-sebzelerdir.
küçük bir dikiş seti, yerel bir harita, el lambası, güzel bir çok amaçlı isviçre çakısı (konseve ve şişe açacağı olmalı), güzel bir bıçak.
termal battaniye. gerçekten işe yarıyor ve çok az yer kaplıyor. bundan 2 tane bulundurabilirsiniz.
su. çok ekstrem durumlarda su arıtma tabletleri.
ama en güzel kurtarıcı, önceden planlanmış kaçış rotası planıdır. eğer istanbul ya da başka bir büyükşehir sağlam bir depremle yüzleşirse; bence kurtulanlar da pek şanslı olmayacak.
yıkılan köprü ve viyadükler, insanları şehre hapsedebilir; araba ile zaten yıkıntılar arasında ulaşım sağlamak güç olacak. kısa süre içinde su bulma sıkıntısı ve cesetler yüzünden hastalıklar baş gösterecek. sinekler ile insanlara geçecek. yağmacılar, kaos, anarşi derken; en mantıklı durum kısa süre içinde şehri terketmek olacaktır.
bence yürüyerek istanbul'u terkedebileceğiniz rotalara bakın. avrupa tarafında iseniz trakya'ya doğru yol alın.
antibiyotikler, ağrı kesiciler, vitaminler en önemli haplar.
yaz günleri yaklaşırsa, bu çantanın içinde tuz da bulundurun. evler yıkılıp kurtulabilirseniz, dışarıda kalacağınız için aşırı terler ve tuz kaybedersiniz. göçük altından insan kurtarmaya çalışmak, kolay bir şey olmayacak.
bol bol konserve ve enerjisi yüksek yiyecekler de listenin üstünde olmalı. snickers gibi mesela (eti maximus da iyidir) ama en uzun süre dayanan yiyecekler tabii ki konserveler ve kurutulmuş meyve-sebzelerdir.
küçük bir dikiş seti, yerel bir harita, el lambası, güzel bir çok amaçlı isviçre çakısı (konseve ve şişe açacağı olmalı), güzel bir bıçak.
termal battaniye. gerçekten işe yarıyor ve çok az yer kaplıyor. bundan 2 tane bulundurabilirsiniz.
su. çok ekstrem durumlarda su arıtma tabletleri.
ama en güzel kurtarıcı, önceden planlanmış kaçış rotası planıdır. eğer istanbul ya da başka bir büyükşehir sağlam bir depremle yüzleşirse; bence kurtulanlar da pek şanslı olmayacak.
yıkılan köprü ve viyadükler, insanları şehre hapsedebilir; araba ile zaten yıkıntılar arasında ulaşım sağlamak güç olacak. kısa süre içinde su bulma sıkıntısı ve cesetler yüzünden hastalıklar baş gösterecek. sinekler ile insanlara geçecek. yağmacılar, kaos, anarşi derken; en mantıklı durum kısa süre içinde şehri terketmek olacaktır.
bence yürüyerek istanbul'u terkedebileceğiniz rotalara bakın. avrupa tarafında iseniz trakya'ya doğru yol alın.
0
anonimuz
Kent switch içiyorum şu an soğukta pek iyi gitmemeye başladı, daha önce birçok popüler sigarayı denemişliğim var ama hiç samsun, anadolu bilmem ne yerli markalardan denemedim.Şimdi bu yerli sigaralardan en kaliteli olanı hangisidir? Hangisi denenmeye değer? Bi yorumlarınızı alalım ağalar.
Kent switch içiyorum şu an soğukta pek iyi gitmemeye başladı, daha önce birçok popüler sigarayı denemişliğim var ama hiç samsun, anadolu bilmem ne yerli markalardan denemedim.
Şimdi bu yerli sigaralardan en kaliteli olanı hangisidir? Hangisi denenmeye değer? Bi yorumlarınızı alalım ağalar.
Şimdi bu yerli sigaralardan en kaliteli olanı hangisidir? Hangisi denenmeye değer? Bi yorumlarınızı alalım ağalar.
0
alayı saman gibi. ya kaçak iç, ya da bana ters kaçak içmem diyorsan da tütün sar. yoksa yabancı sigaralara devam pampa.
0
frodox
Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir çocuk var. Ama birkaç ay sonra sizden hoşlanan başka bir çocuk çıktı ve o daha yakışıklı. Hangisini tercih ederdiniz?
Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir çocuk var. Ama birkaç ay sonra sizden hoşlanan başka bir çocuk çıktı ve o daha yakışıklı. Hangisini tercih ederdiniz?
0
Kızımız daha yakışıklı olanla işi garantiye alana kadar az yakışıklı olanı süründürür, arkadaşlığın bir tik üstü sevgililiğin bir tik altı şeklinde. Allah kurtarsın.
0
Bu durumun kiz versiyonunu düşünüyorum, hangi erkek daha güzel olani istemez ki. Saniyor musunuz ki daha az guzeli tercih etsinler? Yok öyle bir dünya ;)
Dolayısıyla ben de daha yakışıklı olani tercih ederdim.
Dolayısıyla ben de daha yakışıklı olani tercih ederdim.
0
allahım böyle kadınları karşıma çıkarma yarabbim.
çirkini olsun, -eğer güzeli böyleyse- ama az biraz zekâlısı olsun.
kendini tercih etme de hangisini edersen et.
çirkini olsun, -eğer güzeli böyleyse- ama az biraz zekâlısı olsun.
kendini tercih etme de hangisini edersen et.
0
umarım ikisi de senin gerçek yüzünü anlarlar. burada bir tabir vardır "gerçek yüz" yerine geçen. demiyorum.
0
birkaç ay sonra daha da yakışıklısı çıkar onu tercih eder, birkaç ay sonra yenisi...
juvee +100.
bir erkek olarak hiçbir kadının güzelliğine aşık olmadım. etkisi var mı? evet var ama o etkisi en fazla 1 hafta sürüyor.
her zaman daha güzeli/yakışıklısı vardır.
juvee +100.
bir erkek olarak hiçbir kadının güzelliğine aşık olmadım. etkisi var mı? evet var ama o etkisi en fazla 1 hafta sürüyor.
her zaman daha güzeli/yakışıklısı vardır.
0
Bir erkek olarak ben cevap vereyim, erkekler daha az güzel olanı tercih edebilir, güzelliğe önem vermeyebilir.
0
Yakisikliliga gore mi sevgili seçiliyordu ben mi yanlis gelmisim?
Kimden hoslaniyosan odur goze guzel gelen.
Kimden hoslaniyosan odur goze guzel gelen.
0
Ne beddua ediyosunuz kıza hıyartolar. Aynı fırsat sizin elinize geçmediyse kızın kabahati mi kıskanç barzolar. Yarasın bacıma arkandayım.
Yakışıklıyı seç.
Yakışıklıyı seç.
0
Pazardan karpuz mu seciyoruz hayirdir?
Senden hoslananan ilk cocukla bir kac ay vakit gecirip bisi hissetmediysen zaten onu secme. Yeni kurbanina karsi bisi hissemiyorsan onu da secme. Sen bence gercekten birini begendiginde haber ver bize yardimci olalim biz sana.
Guzellik onemli onemsiz tartismasina girmeyecegim bile, kisisel tercihtir boyle seyler, begenip hoslandigin vakit gecirmek istedigin biri olursa ona dogru yuru, kimsenin duygulari ile de oynama, donulmez yollara girme.
Senden hoslananan ilk cocukla bir kac ay vakit gecirip bisi hissetmediysen zaten onu secme. Yeni kurbanina karsi bisi hissemiyorsan onu da secme. Sen bence gercekten birini begendiginde haber ver bize yardimci olalim biz sana.
Guzellik onemli onemsiz tartismasina girmeyecegim bile, kisisel tercihtir boyle seyler, begenip hoslandigin vakit gecirmek istedigin biri olursa ona dogru yuru, kimsenin duygulari ile de oynama, donulmez yollara girme.
0
sen olmayan cocuk benim
sb. :))
sb. :))
0
espiri yenilecek bişi mi ki kardiş? yapılır gülen güler gülmeyen gülmez.
0
sen olmayan cocuk benim
bildiğiniz bir kampanya var mı şu sıralar?
bildiğiniz bir kampanya var mı şu sıralar?
0
Genel olarak yıl sonu kampanyaları oluyor, opel'de var mesela 2014 modellerde bayağı indirim var.
0
opelin sitesinde opel corsa 5 kapı 36bin küsür diyor. tıklayınca o linki 44bin küsür oluyor. neden öyle oluyor acaba bilginiz var mı?
not: ilk defa araba alacağım, hiç anlamam bu işlerden. teşekküerler.
not: ilk defa araba alacağım, hiç anlamam bu işlerden. teşekküerler.
0
@sen olmayan cocuk benim
44bin olan liste fiyatı. Diğeri aralık kampanyasındaki fiyatı olmalı.
44bin olan liste fiyatı. Diğeri aralık kampanyasındaki fiyatı olmalı.
0
sen olmayan cocuk benim
According to Ellis (2003) and Lee (2000), framing of the task plays an important role before implementing the task since it informs learners about the outcome of the task.edit:Ellis ve Lee ye göre görevi çerçevelemeki görevi uygulamadan önce öğrencileri görevin çıktıları(sonuçları) hakkında bilgilen
According to Ellis (2003) and Lee (2000), framing of the task plays an important role before implementing the task since it informs learners about the outcome of the task.
edit:
Ellis ve Lee ye göre görevi çerçevelemeki görevi uygulamadan önce öğrencileri görevin çıktıları(sonuçları) hakkında bilgilendirdiği için önemli bir rol oynamaktadır.
çok görev kelimesi kullanarak çevirebildim. alternatiflerinizi beklemekteyim. teşekkürler.
edit:
Ellis ve Lee ye göre görevi çerçevelemeki görevi uygulamadan önce öğrencileri görevin çıktıları(sonuçları) hakkında bilgilendirdiği için önemli bir rol oynamaktadır.
çok görev kelimesi kullanarak çevirebildim. alternatiflerinizi beklemekteyim. teşekkürler.
0
Ellis ve Lee'ye göre, görevin çerçevesi (iskeleti), öğrenicileri görevin sonucu hakkında bilgilendirdiği için görev yerine getirilmeden önce önemli bir rol oynar.
edit: theconqueror +1
edit: theconqueror +1
0
ellis ve lee'ye göre, yapılacak işi uygulamadan önce çerçevelemek daha önemli bir rol oynuyor, çünkü bu okuyuculara yapılacak işin sonucları hakkında bilgi verir.
edit: çerçevelemek değil de, görevin çerçevesi olması gerekliymiş aradaki of'u okumamışım ben. himmet dayi'ya tşkr uyarısı için.
edit: çerçevelemek değil de, görevin çerçevesi olması gerekliymiş aradaki of'u okumamışım ben. himmet dayi'ya tşkr uyarısı için.
0
hızlıca bir göz attım da hepsi kısa çeviriler. ücret vermekten imtina etmiyorum ama kime ne kadar faydası olur ki ? bir de şöyle bir teknik ile ilerliyorum ben: hızlıca çevirebildiğim her yeri kendim çeviriyorum, takıldığım veya çevirisini beğenmediğim bir cümleyi buraya yazıyorum . anlık gelişiyor yani her şey.
0
lucifer
Niye diğer kişiliğimiz kontrolü ele geçiriyomuş gibi oluyo?Hatunlara da oluyo mu?
Niye diğer kişiliğimiz kontrolü ele geçiriyomuş gibi oluyo?
Hatunlara da oluyo mu?
Hatunlara da oluyo mu?
0
bunu ben de çok merak ediyorum yahu. herkese olmuyor sanki, bir yığın abuk sabuk olay konuşurum; tuvalette de lafladığım bi yığın insan olmuştur ama bu konuda kimseyle konuşmadığımı farkettim.
0
vücut kaybettiği ısıyı geri kazanmak için kaslarımızı ufak bir titretiyor. soğuktan titrememizle aynı mantık.
0
aaa bende de oluyor o. allaahh diye titriyorum bi süre. ısı değişimindenmiş.
0
İşemenin sonuna doğru oluyor bende. Kadınlarda olmuyor ama sanırım
0
eksisozluk.com
ısı kaybından oluyor diyorlar, yalnız şöyle bir dikleşirsen işerken olmuyor. zaten kasmış oluyorsun kasları.
edit: otonom sinir sistemi ile alakalı dediler.
ısı kaybından oluyor diyorlar, yalnız şöyle bir dikleşirsen işerken olmuyor. zaten kasmış oluyorsun kasları.
edit: otonom sinir sistemi ile alakalı dediler.
0
sen olmayan cocuk benim
hangisidir?
hangisidir?
0
Hayyam
Can evimden vurdun
Hancı
Arar
Ve bombayı en sona sakladım. Ağrı dağı. Her ne kadar onlara ait olmasa da
Can evimden vurdun
Hancı
Arar
Ve bombayı en sona sakladım. Ağrı dağı. Her ne kadar onlara ait olmasa da
0
adamlar kendilerinin olmayan şarkıları da öyle bir yorumluyorlar ki yeni bir renge bürünüyor şarkı. kötü şarkıları yok resmen bunların.
0
0
sen olmayan cocuk benim
Bir akademisyen arkadaşım ile bir makale yazmayı düşünüyoruz, alanında kaliteli birisi, kendisi fazla mükemmelliyetçi maalesef. Disiplinler arası çalışma yapmak istediğim için kendisiyle çalışmam daha uygun tek başıma yazmamdan. Sorun ise şu: kendisine bir türlü konu, ölçek vs hiçbir şey beğendiremi
Bir akademisyen arkadaşım ile bir makale yazmayı düşünüyoruz, alanında kaliteli birisi, kendisi fazla mükemmelliyetçi maalesef. Disiplinler arası çalışma yapmak istediğim için kendisiyle çalışmam daha uygun tek başıma yazmamdan.
Sorun ise şu: kendisine bir türlü konu, ölçek vs hiçbir şey beğendiremiyorum. Zaman da ilerliyor. özet için son teslim tarihi yaklaşıyor. Ne yapmamı önerirsiniz arkadaşı ikna etmek için :)
not: başka bir kişi ile çalışmak istemiyorum
Sorun ise şu: kendisine bir türlü konu, ölçek vs hiçbir şey beğendiremiyorum. Zaman da ilerliyor. özet için son teslim tarihi yaklaşıyor. Ne yapmamı önerirsiniz arkadaşı ikna etmek için :)
not: başka bir kişi ile çalışmak istemiyorum
0
durumu açıklayıp en olabileceklerden bir tanesini seçmesini rica et bence.
0
Kişiliğini o fark etmeden veya istemeden değiştiremezsiniz, "Bu olmuş mu?" yerine "bu şimdilik iyi mi?Üzerinden yine geçeriz." şeklinde yaklaşmayı deneyin. Tekrar geçmeyin ama :D
Gerçi bunu kaç kez yer bilmiyorum.
Belki de şunu diyebilirsiniz "Geç kalmamızdansa 10 üzerinden 8lik bir şey vermek istiyorum, bu 10 üzerinden 8 olmuş mu? Olmadıysa ne eklememiz gerekiyor sence? Lütfen 8 lik bir seviyede düşün." Kabul ederse rahat rahat gidersiniz bu 8 ile :)
Gerçi bunu kaç kez yer bilmiyorum.
Belki de şunu diyebilirsiniz "Geç kalmamızdansa 10 üzerinden 8lik bir şey vermek istiyorum, bu 10 üzerinden 8 olmuş mu? Olmadıysa ne eklememiz gerekiyor sence? Lütfen 8 lik bir seviyede düşün." Kabul ederse rahat rahat gidersiniz bu 8 ile :)
0
önceki çalışmalarında o problemi nasıl halletmiş getirip örnek göstersin, onun üzerinden tartışın.
yani tamam senin yaptığını beğenmiyor, o halde beğendiği nedir? nasıl olmalı?
ortaya somut bir fikir koyamıyorsa ve yük senin üstündeyse o kişiyle çalışma fikrini gözden geçirmelisin.
yani tamam senin yaptığını beğenmiyor, o halde beğendiği nedir? nasıl olmalı?
ortaya somut bir fikir koyamıyorsa ve yük senin üstündeyse o kişiyle çalışma fikrini gözden geçirmelisin.
0
mükemmelliyetçi olduğunun farkında, kendisi de bir şeyler araştırıyor, bir konu, ölçek belirliyoruz sonrasında vazgeçiyor. En büyük sorun da bu, sonradan vazgeçmesi.
0
sen olmayan cocuk benim
http://www.youtube.com/watch?v=QAAR1Db5e1U&list=PLFAF14AB0520C71E7&index=9
0
0
bu enstrumanın linkte yazdığı üzere bir ismi de bodhran, irlanda folkloründe kullanıyorlar, irlandadakiler bir sopa tekniğiyle ritim tutuyor
www.youtube.com
bu tip çalgılara genel olarak frame drum deniyormuş
en.wikipedia.org
Bodhrán (Ireland)
Daf (Iran, Kurdistan, Azerbaijan, Turkey, Middle East)
Bendir (North Africa, Turkey)
www.youtube.com
bu tip çalgılara genel olarak frame drum deniyormuş
en.wikipedia.org
Bodhrán (Ireland)
Daf (Iran, Kurdistan, Azerbaijan, Turkey, Middle East)
Bendir (North Africa, Turkey)
0
sen olmayan cocuk benim
Muhtemelen okumuşsunuzdur haberi, okumayanlar için:http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27740105.aspsizce;Neden bizden bu zihniyette öğretmenler çok çıkmıyor? Bu öğretmen gibi olabilmek için ne yapmak gerekir?Bu öğretmen gibi öğretmenler yetiştirmek için ne yapmak gerekir?
Muhtemelen okumuşsunuzdur haberi, okumayanlar için:
www.hurriyet.com.tr
sizce;
Neden bizden bu zihniyette öğretmenler çok çıkmıyor?
Bu öğretmen gibi olabilmek için ne yapmak gerekir?
Bu öğretmen gibi öğretmenler yetiştirmek için ne yapmak gerekir?
www.hurriyet.com.tr
sizce;
Neden bizden bu zihniyette öğretmenler çok çıkmıyor?
Bu öğretmen gibi olabilmek için ne yapmak gerekir?
Bu öğretmen gibi öğretmenler yetiştirmek için ne yapmak gerekir?
0
Cok buyuk isler degil bence yaptiklari. Su an egitim fakultesinde derste metaryel tasarlayan biri olarak yazıyorum bunu. Ogrencilerindeki degisime bakmak gerekir cocuklar nerden nereye geldiler. Ayrıca koy ogretmenlerinin neredeyse tamami bu sekilde calismalar yapiyor zaten.
0
ama hepsinin adı bu kadar duyulmuyor. bir de sadece ulusal bazda ödül almış olsaydı dediklerinize katılırdım ama uluslar arası arenada da ödül almış birisi.
Eğitim fakültelerinde materyal tasarlamak ne alaka onu anlamadım yalnız.
Eğitim fakültelerinde materyal tasarlamak ne alaka onu anlamadım yalnız.
0
Köy enstitüleri kapatılmasa bu öğretmen gibi olmayanlar farklı gelecekti bize. Opera ve buz pateni dışında farklı bi sey goremedim. benzerlerini yapan köy öğretmeni arkadaşlarım var. Yine de özendirici olması açısından bunların duyulması güzel.
0
opera ve buz pateni de çok enteresan ve güzel bir olay açıkçası. ben ankarada okudum, buna rağmen bir kere operaya gittim. buz patenine ise hiç gitmedim... büyük bir başarı bu öğretmenin yaptığı. diğer öğretmenlerin yaptığı gibi ev okul yapmamış sürekli. ve tayin hakkı olmasına rağmen on yılını köy okullarında hizmet ederek geçirmiş açıkçası.
dilek öğretmen ve sizin arkadaşlarınız gibi öğretmenlerin sayısının artması dileğiyle.
dilek öğretmen ve sizin arkadaşlarınız gibi öğretmenlerin sayısının artması dileğiyle.
0
haberi okumamıştım, gurur duydum.
evet öğretmenlerin çoğu bu şekilde özveriyle çalışıyor, çalışmayanlar da var.
benzer çalışmaları gönüllü olarak yapıyoruz. yaptığı çalışmaların mutfağını biliyorum. hiç de azımsanmayacak çalışmalar yapmış. üstelik ekip olarak bile altından zor kalkılan çalışmaları tek başına başarmış. kutlamak, alnından öpmek lazım.
geçende burada çocukların soru sorabilmelerinin önemini vurgulamıştım.
"bizde soru soranı terslerler. genelde olan bu. çünkü öğretmen ağır ders yükünden bunalır, kendisini geliştirmek istemez ve çocuk onu derste aslında zorlamaktadır." yorumu geldi. öğretmen müfredata vakit yettirmekte zorlanılıyor, soru sormalarına izin verilirse o müfredat yetişmez diye düşünüyoruz.
dilek öğretmenin tek başına hem müfredata ayak uydurup hem çocuklara ve ailelerine bu düzeyde emek vermesi gerçekten olağanüstü bir özveri.
öğrencilerdeki değişimin çok olumlu olacağı açık. aileleri çocuklarıyla iletişim kurma yönünde bilgilendirilmiş, ailelere iş yapabilecekleri kurs verilerek geleceğe daha güvenle bakambilmeleri için kapılar açılmış. o annelerin başka ufak çocukları olduğunu düşünün, o ufak çocuklar için de büyük olasılıkla halk eğitim'den ana okulu öğretmeni gelmiştir. yoksa kadınlar gelmiyorlar bebem var onu kime bırakam diyorlar.
okuma yazma kursu açılmış. çocuğunu hastaneye götürmek için kocasını beklemek zorunda kalmamak bir kadın için, bir çocuk için çok büyük fark yaratır.
çocuklar sanatla tanışmışlar ki bu da çok harika bir olay.
yaa yerimde duramadım kalkıp gidip sarılasım geldi. aferin, valla aferin.
evet öğretmenlerin çoğu bu şekilde özveriyle çalışıyor, çalışmayanlar da var.
benzer çalışmaları gönüllü olarak yapıyoruz. yaptığı çalışmaların mutfağını biliyorum. hiç de azımsanmayacak çalışmalar yapmış. üstelik ekip olarak bile altından zor kalkılan çalışmaları tek başına başarmış. kutlamak, alnından öpmek lazım.
geçende burada çocukların soru sorabilmelerinin önemini vurgulamıştım.
"bizde soru soranı terslerler. genelde olan bu. çünkü öğretmen ağır ders yükünden bunalır, kendisini geliştirmek istemez ve çocuk onu derste aslında zorlamaktadır." yorumu geldi. öğretmen müfredata vakit yettirmekte zorlanılıyor, soru sormalarına izin verilirse o müfredat yetişmez diye düşünüyoruz.
dilek öğretmenin tek başına hem müfredata ayak uydurup hem çocuklara ve ailelerine bu düzeyde emek vermesi gerçekten olağanüstü bir özveri.
öğrencilerdeki değişimin çok olumlu olacağı açık. aileleri çocuklarıyla iletişim kurma yönünde bilgilendirilmiş, ailelere iş yapabilecekleri kurs verilerek geleceğe daha güvenle bakambilmeleri için kapılar açılmış. o annelerin başka ufak çocukları olduğunu düşünün, o ufak çocuklar için de büyük olasılıkla halk eğitim'den ana okulu öğretmeni gelmiştir. yoksa kadınlar gelmiyorlar bebem var onu kime bırakam diyorlar.
okuma yazma kursu açılmış. çocuğunu hastaneye götürmek için kocasını beklemek zorunda kalmamak bir kadın için, bir çocuk için çok büyük fark yaratır.
çocuklar sanatla tanışmışlar ki bu da çok harika bir olay.
yaa yerimde duramadım kalkıp gidip sarılasım geldi. aferin, valla aferin.
0
Çok basit. Gerçekten isteyen adamı öğretmenlik bölümünde okutacaksın, puanı tutanı değil. Tüm meslekler için geçerli bu.
0
gerçekten alnından öpmek gerekiyor dilek öğretmenin.
öğretmenlerin çoğu bu özveri ile çalışıyor sözünüze katılamıyorum ancak. bu özveri ile çalışmış olsalardı Türkiyenin hali bu olabilir miydi?
öğretmenlerin çoğu bu özveri ile çalışıyor sözünüze katılamıyorum ancak. bu özveri ile çalışmış olsalardı Türkiyenin hali bu olabilir miydi?
0
